20. BÖLÜM - Part 2

36.9K 1.9K 49
                                    

Sabah evde herkes uyurken, Zümrüt güne gözlerini açtı. Üzerini açan Tuana'nın yorganını kapattıktan sona aşağıya indi. Çayı koymuş kahvaltı hazırlamaya başlamıştı ki, yukarıda bir odanın kapısı yumruklanmaya başladı.

Zümrüt hızla yukarıya çıktı. Demir kapının arkasında durmuş bağırıyordu.

'Açın kapıyı yaa! Valla şimdi odaya bırakıcamm. Heeeeyy!!'

Zümrüt gülerek kapının üzerinde duran anahtarı çevirdiğinde Demir koşarak dışarıya fırladı ve hemen lavaboya girdi. Zümrüt meraklı bakışlarını içeriye yönlendirince Altan'ın kendisine gülerek bakan gözleriyle karşılaştı.

Dün geceden Altan'a tavırlı olduğu için odaya girmeden konuştu. 'Neden kapınız kilitliydi sizin?'

Altan sırıttı. 'Gece sizin odanıza sızmayalım diye Safiş kilitlemiş.' Sonra yattığı yerden doğrulup, kollarını açarak Zümrüt'ü yanına çağırdı. Zümrüt omuz silkti.

'Ben seninle konuşmuyorum.'

'Niye Zümrüt'üm? Niye konuşmuyorsun?'

'Dün gece herkesin yanında benimle yatacak dedin. Yerin dibine girdim utançtan.'

Altan gülmeye başladı. 'Utanma utanma. Gel hadi yanıma özledim bak, gece de yanımda değildin.'

Zümrüt tekrar omuz silkti. 'Gelmiyorum. Önce gönlümü alman lazım.'

'E gel yanıma alayum da gönlünü.'

Zümrüt gözlerini kısmış şekilde kendine çapkın çapkın gülümseyen adama gülmeden edemedi.

'Bakma öyle.'

'Nasıl bakıyorum?'

'Öyle yakışıklı yakışıklı bakıyorsun.'

Altan bu söz üzerine yataktan fırlar gibi kalkıp kızı içeriye çekti ve kapıyı kapattı. Zümrüt'ü kendi bedeni ile kapı arasında sıkıştırırken boynuna eğilip derince bir nefes aldı. Sonra kızın yüzünü ellerinin arasına alıp, gözlerini huzuru bulduğu elalara dikerken konuşmaya başladı.

'Bir an kayboldun gibi. Yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti

Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma

Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından

Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde

Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş
Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş

Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine
Kapılıp gidiyorum saçının sellerine

Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar
Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar

Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın
Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın

Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi
Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi

Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım
Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım

Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden
İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden

Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm'

MABEDİM (Tamamlandı) Adım Adım Mutluluk-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin