×...Herkes İçin En İyisi...×

10.9K 869 288
                                    

Bu bölüm 2 kere silindi !! Of bak yine sinirlendim.

Multimediaya Deniz'i koymaya çalıştım açılırsa bakarsınız.

Bölüm ithafı: @anabethchase122. 💞😻💞💙💛

Iyi okumalar...

Lara'dan...

Hâlâ bana bom boş bakan Ozan'ın gözlerinden bir kaç saniyelik şaşırma geçsede sonrasında kendine gelmişti. "Ah,yoksa aşk böcüklerimiz küsmüşlermi?" Ozan için kaldırdığım tek kaşımı indirdim ve Deniz'e döndüm "Ah, yoksa araban birazdan kalemle çizilmiş mi olucak?" gözlerini devirip arabasına yaslandı. Tekrar Ozan'a döndüm.

"Sen servis şöförü değilsin. Senin arabana ihtiyacım yok zaten." çantamın sapını daha sıkı tutup eve yürümeye başladım. "Lara!" arkamı dönüp Ozan'a baktım.

Ne olur beni arabasıyla eve götürsün.

"Ne var?!" gülerek arabasına yaslandı. O sırada Deniz derin bir nefes alıp gitmişti. "Önündeki çukura dikkat et!" önüme baktığımda bayağı çamurlu bir çukur gördüm. "Şimdi de arabaya gel." bir kaç saniye ciddi mi diye gözlerine baktım.

Ciddiydi,sanırım.

Yavaş adımlarla Ozan'ın yanına ilerledim. Karşısında durup ellerimi göğsümde birleştirdim. Ellerini belime doğru uzattığında kalbim yerinden çıkıp kendini çamura atmıştı.

Belimi iki eliyle kavrayıp kendine yapıştırdı. "Bundan sonra bana karşı çıkma. Sonuçları kötü olur." alayla kahkaha attım.

Ama yapmak istediğim bu değildi. Direk ona sarılmak ve 1 gün içinde beni ne kadar üzdüğünü anlatıp boynunda ağlamaktı.

"Ne olur?!" kafasını iki yana sallayıp güldü. Ve beni ani haraketle kendinden itti. "Bin arabaya! Okula geç kalıyoruz!" bu iş fazlamı uzadı ne?

"Yeter Ozan. Cidden. Bir gelip bir gitmekle olmaz bu ilişki. Sü..."

"Ne ilişkisinden bahsediyorsun Lara? Önceden arkadaştık şimdi hiç bir şeyiz. Bütün olay bu." sert sözleri kalbime hançer gibi saplanıyordu. Bir tanede değil. Her kelimesi ayrı bir iz yaratıyordu zaten kırık olan kalbime.

Gözlerimi kapadım. Ve ondan uzaklaştım. Kendim için,kalbim için.

Arkamı döndüm ve evin yolunu tuttum. "Çirkin!" arkamı dönüp ona cevap vermedim.

Herkes için en iyisi buydu.

Yoluma çıkan su birikintilerine lap lap basıyordum. Ayağım ıslanıyordu. Pek umrumda olduğu söylenemezdi. Zaten çamur içindeydim bir de ayağım ıslansa bir şey kaybetmezdim.

Limanına sığın...
Limanın seni koruyor güzelim...

Neden unut verici cümleler kurmuştu? Neden bana severmiş gibi davranmıştı?

Ya da belkide yapmamıştı. Belkide ben Ateş'i unutmak için Ozan'a aşık olmayı seçmiştim?

Aşık demeyelim, Hoşlantı.

Eve girdiğimde annemin çığlığıyla yüzümü buruşturdum "kız bu ne hâl! Ben sana tepişme demiyor muyum!" elimdeki anahtarı ayakkabı koyduğumuz dolabın üstüne attım. " çok sevdiğin arkadaşının oğlu Deniz, üzerime çamur attı."

"He tamam o zaman. Git giyin." sonra mutfağa geri döndü.

Tamam o zaman mı? Cidden mi?

"Arkadaşlarına verdiğin değeri bizlere verseydin belki daha iyi olurdu!" bağırmam üzerine mutfaktaki sesler kesilmişti. Ama haklıyım. Sürekli bizimleler,sürekli çay içiyorlar. Evlerine sadece uyumaya gidiyorlar.

"Laflarına dikkat et! Annenle konuşuyorsun!" alayla güldüm. "O zaman sende anneliğini yap ve çocuklarınla ilgilen! Abimi en son ne zaman aradın?!  Benimle en son ne zaman anne kız gibi konuştun?!" annemin cevabını beklemeden odama çıktım.

Üzerimdeki kıyafetleri çıkartıp makinaya attım ve yedek formalarımı giydim.

×××××××××

Ozan'sız tam bir hafta geçirmiştim. BIR HAFTA. Bu bir hafta içinde Ozan okula gelmemişti. Bende ineklemiştim. Notlar tutup ders dinlemiştim.

Benim için garip bir duygu.

Duygu demişken, Ozan'sız,Duygu ile daha fazla vakit geçirmiştim. Alışverişe gitmiştik, birbirimizde kalmıştık. Okulda Aras'layken çıkışa beni yanlız bırakmayarak benimle geliyordu.

Ve bugün pazartesi. Ozan'ı görmeyeli tam bir hafta oldu.

Aras ve Duygu sınıfa girdiklerinde bakışlarımı kitaptan çektim.

Aras'ın yüzü bembeyaz olmuştu. "Ozan kaza yapmış." elimde tuttuğum ayraç yere düşerken doğru olmaması için dua ediyordum.

"Ne?" sesim de benim gibi güçsüz dü. Ayağa kalkıp Aras'ın yakasına yapıştım. Duygu beni durdurmaya çalışırken ben Aras'ı ileri geri hırpalıyordum. "Yalan söylüyorsun!" gücüm tamamen tükendiğinde ellerimle yüzümü kapadım.

Yalan söylüyor olsun. Lütfen!

Sırama dönüp eşyalarımı çantama tıktım. Zaten son dersteydik. Gözlerim buğuluyken montumu elime aldım. " beni ona götür!" Aras kafasını sallayıp ilerlemeye başladı. Duygu' da peşinden giderken ben arkalarından ağlayarak ilerliyordum.

××××××

Bir çok insanın beklediği hastane koridoruna baktım.

Ne olur hepsi şaka yapıyor olsun. Nolur!

Herkesi bulanık gözlerimle taradım.

Abim ve Melisa abla neden burda?

Onlar da şakanın bir parçası. Oya bana doğru koşmaya başladı. Ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Dudaklarım bükülmüş, gözlerim doluydu.

Oya bana sarıldığında bende saçlarıyla oynadım.

Sonra beraber onların yanına ilerledik. "Şaka yapıyorsunuz!" tüm gücümle bağırmıştım. Abim bana doğru haraketlendiğinde, Melisa abla onu durdurmuştu.

"Yalan söylüyorsunuz! Ozan nerde?!" kapıya baktım. Sonrada kapıya bağlı olan pencereye.

Pencereye koşup ellerimi pencereye dayadım. Bir kaç cihaza bağlıydı.

Ve oydu. Ozan'dı. İsmi gibi olan adamdı. Gözlerimi kapatıp ağlamaya başladım. Ozan'ı istiyordum. Ozan'ı yanımda istiyordum! Tekrar bana çirkin demesini istiyordum!

Limanımı istiyordum.

Limanımın küllerini istiyordum.

"Lara?"

Deniz neden burda? Onlara dönmeden cevap verdim. "Ne!" derin nefes aldığını duydum. "Arabada bunu bulmuşlar" dönüp Deniz'e baktığımda elinde tuttuğu 'çirkin' yazan kolyeyi gördüm.

Doğum günüm için yaptırmıştı. Ama verememişti.

Ozan'ı istiyorum. Limanımı.

Öhöm öhöm

Merhabaa

Nasıldı?

Vote ve yorum pilis

Whatsapp grubu için özelden mesaj atmanız yeterli

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım

💞💞

Otobüsteki Yakışıklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin