×...Ya Sevdiğim Kadını Seçecek Ya Da...×

6K 541 313
                                    

BURAYA BIR KAÇ ŞEY YAZMAK ISTIYORUM OKUYUP OKUMAMANIZ SIZE KALMİS.

Geçen bölümün yorumlarinda bir miktar tatsızlık çıktı. 50 ye yakin yorumlardan tartistik -sildim- ve ben açıkça söyledim 'okuma o zaman' falan diye neyse.

Sonra Suan okuyor mu bilmem biri de kisa olmuş uzun yaz gec yaz ama uzun olsun falan yazmış sonra cevabima cevap vermiş göremeden silmiş falan.

Uzun bölüm yazamam arkadaşlar. Telefon elimdeyken yazıyorum ve telefondan yazdığım için ellerim bir süre sonra dayanamıyor -ben de insanim hani- ki benim tırnaklarim coooooook kisa ve mini minnacik hani zndbddn bu yüzden çok daha fazla acıyor.

VE FINAL KONUSU

açıkçası 49 bölüm ne ara oldu hiç bir fikrim yok sjdbzhdbz yani dün gibi hatırlıyorum bölüm yazıldıktan sonra sinemada Begüm'e "Kanka yine yazıyorum al oku" dediğimi. Günlerce tonlarca şey değiştirdiğimi. O an kesinlikle aklıma gelmezdi kitabın tutacağı neyse devam ediyorum. Finali 68. Bölümde falan yapmayı düşünüyorum.

Ruh halime bağlı son.

Mutlu biter se özel bölümlerde gelir (hatta sır vereyim zjdbzh 2. Kitap bile yaparim -yapmadı-)

Mutsuz bitirebilir miyim bir fikrim yok. Kıyabilirmiyim sizlere, onlara, kafam da canlandırdığım insanlara.

Bakıcaz bakalım.

O zaman geri sayım.

Son 19 bölüm...

Ozan'dan...

Doktor bana bakıp ilerledikten sonra bir cevap vermem gerektiğini anlayarak yavaşça peşinden ilerledim. Koridorun sonuna insanlardan uzaklaştığimız da derin bir nefes aldım.

Ya sevdiğim kadını seçecek ve bir daha çocuğumuz olma ihtimali azalacak, ya da sevdiğim kadından olan çocuğu sahiplenip annesiz büyütecektim.

Zor olsa bile seçecegim belliydi.

Belki çocuğumuz olmayabilirdi fakat bu sevgimizi degistirmezdi. Sadece eksik kalırdık.

"Karar verdiniz sanırım?"

"İkiside kurtulamazmı?" otuzlu yaşların başındaki doktor düşünür gibi etrafa bakınmaya başladı. " çok düşük bir ihrimal. Böyle bir seçenekte annenin ölmesi daha fazla görünmekte."

Önüme baktığımda gözümden bir damla yaş düştü. "Çocuk sahibi olamaz miyiz bir daha?" Doktor bu soruyu bekliyormuşçasına anında cevap verdi.

"Olmaz değil. Olur. Fakat düşük bir ihtimal. Olanları da gördük."

Derin bir nefes aldım.

"Bebeği aldıralım." içimin yana yana söylediğim bu cümleler istemeyerek de olsa ağzımdan çıkmıştı. Lara çok üzülecekti.

O üzülünce ondan çok ben üzülecektim. "Pekala." doktor acılarıyla beni baş başa bırakıp gitti. Titrek ve güçlükle nefes alıp arkamı döndüm, diğerlerinin yanına ilerledim.

××××××××

"Lara hanımı normal odaya aldık. İsterseniz görebilirsiniz." etrafımdan sevinme sesleri gelirken rahalayamamıştım.

Zor iş bendeydi.

Ben bile bu kadar parçalandıysam, bu kadar eksiksem o küçük canlıyı taşıyan Çirkin'im kim bilir nasıl olur du?

Herkes odaya girerken ben onların aksi yönünden, çıkışa ilerledim.

Hamile kalmış,benimle birlikte olmuş, acımı acısı yapmış ama acısını da paylaşmaktan çekinmemiş, beni seven biri var. Bu da ona evlenme teklifi etmem için gerekli bir neden.

Arabayı ona ' Çirkin'  yazan kolyeyi aldığım kuyumcuya sürdüm. Yüzükten sonra çiçek de alıp sevdiğimin yanına gidicektim.

××××××

"Ooo Ozan bey siz buralara uğrarmıydınız?"

Hayır.

Aile dostumuz olan Hasan abiye yine de burukça gülümsedim. "Ya abi, bana iyilerinden tek taş lazım da?"

"Sen mi takıcaksın tek taşı?"

He amına kodumun keli bir akıllı sensin.

"Ahah hayır." kendince gülerek yüzükleri camın üzerine koydu. Ben sessizce yüzükleri incelerken adam susmak bilmiyordu. "Eee kim bu şanslı bayan? Yoksa bay mı?"

Sen bana sabır ver yarappim!

"Geçen çirkin diye kolye yaptırmıştım. Onun sahibi" güzel bir yüzük bulup elime aldım ve boyutuna baktım. Şansıma Lara'nın parmağına uygundu.

Gözümde Lara'nın yüzüğü, Duygu'nun yüzüne sokar gibi uzatması, yüzükle tonlarca fotoğraf çekilmesi hayali gelince gülümsedim.

Yüzüğü alıp kuyumcuya yakın olan çiçekçiye ilerledim. Lara'nın sevdiklerinden oluşan büyük çiçek demetini elimde tutup hastaneye ilerlemeye başladım.

×××××××

Yavaşça odaya girdim. Herkes sessizdi odadakilerin çoğu bir köşede sessiz sedasız ağlarken, Lara camdan dışarı bakar vaziyetteydi.

Ayak ucuna oturup Lara'ya baktım. Dönüp bakmadı. "Siz konuşun." belki de söylemişlerdir?

Odadan çıktıklarında kalkıp çiçeği yanındaki komidine koydum. Sonra dönüp tekrar Çirkin'ime baktım.

Sandalyeyi onun baktığı tarafa koyup oturdum.

Elini tuttup öptüm. "Güzelim?" konuşmamla ağlamaya başladı ve bana baktı. Sessizce ağlıyordu.

İyi değildi.

"Ozan ben bir gaz zehirlenmesiyle niye ameliyat oldum? Karnım neden dikişli?" bende Lara gibi sessizce ağlarken Lara hıçkırmaya başlamıştı. "Benim tek hayalim sana benzeyen bir çocukken, tek hayalimi elimden alan birkaç alev parçasımı? "

Anlatırken elimi sıkıyordu.

"Özür dilerim sevgilim. Senden olan bir parçayı düşürdüm. Özür dilerim" tekrar Lara'nın elini öptüm. "Özür dileme çirkin. Yapabileceğin bir şey yoktu."

Yutkundu.

"Vardı. Ona daha iyi bakabilirdim. Ben onun annesiydim bebeğimize daha iyi bakmam lazımdı."

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım

İyi zamanlar 💞💞

Sınır: 1000 vote falan dermişim sjdhzjdbzhxh 250 vote hadi bunu geçin 💞💞




Otobüsteki Yakışıklı Where stories live. Discover now