×...Gelme!..."

9.2K 719 205
                                    

Merhabaa

Önceki bölümde Ozan'a saydırmışsınızda konu Ozan Laraya aşık olabilir mi olamaz mı? Yani diyor ya 'iddiayı kazandın' yani demiski ben Laraya aşık olmam demiş ama aşık olmuş.

Birde parodi açalımmı?

Iyi okumalaar 💞💞💞

Lara'dan...

Ozan'ın sesleri kulağımda çınlarken ağzına gidip 'replay tuşu bozuldu' yazmak istiyordum.

Bana aşıktı , ama bu konuda iddiaya girmişti.

Ozan'a bakarken geri geri gidiyordum kornalar eşliğinde. Ozan telefonu kapatıp bana dönünce hala geri geri gidiyordum. "Lara dur!" kafamı olumsuz anlamda salladım.

Ağlayamıyordum.

Düz dönüp ilerlemeye başladım. Taksi durağına doğru. "Bekle!"  trafiğin ortasında olmayı umursamadan ona döndüm. "Gelme! Gelme peşimden!" sonra arkama bakmadan koşmaya başladım ta kii taksi durağı bulana kadar.

Evin adresini verdikten sonra çalan telefon zil sesim ile çantamdan çıkarıp arayana baktım.

Ozan. Şaşırmadım.

Açıp kulağıma götürdüm. "Ne?"

İlişkiyi bitirmesemde, ara gibi bir şeydi.

"Ne yapıyorsun güzelim?" camdan dışarı bakmaya başladım. "Kafamı dinlemem lazım Ozan."

"Sıçıcam dinlememe in taksiden!" gözlerimi kapatıp derin nefes aldım. "Inmiyorum."

"Ne oldu Lara? Sana aşık olmam hoşuna gitmedimi?" yutkundum

Tamam. Bu yönden hiç düşünmemiştim. Sonuçta bana aşıktı.

"Peki ya aşık olmasaydın?"

"Aşık olmam derken aşık olacağımı bende biliyordum çirkin." kafamı yaslam yerine yasladım.

Kafam zonkluyordu.

"Peki. Peki tamam. Kafanı dinle. Ama benim yanımda dinle, ağlıycakmısın? Benim yanımda ağla, benim yanımda sinirlen. Benim yanımda ol güzelim."

"Eve gidiyorum Ozan. Sonra konuşuruz?" derin bir nefes aldı.

Bende.

"Barıştık mı?" vıcık vıcık karlara yüzümü buruşturuyordum ve bu halde biraz zor kafamı toplayıp cevap verirdim.

"Barıştık." 

"Güzel. Eve geçince beni arıyorsun,eve gidene kadar düşmemeye dikkat et kıçını seviyorum sonuçta." kötü kötü gülüyordu. Biliyordum.

"Sana inat düşücem."

"Sen bilirsin. Düşersen öperim. Öpünce geçiyor ya hani?" gözlerimi devirdim. Aklı yanlış yerlerdeydi,yanlış şeyler düşünüyordu.

"Of Ozan." kahkahasını duyunca güldüm. "Tamam tamam. Ben şimdi gidip Oya'yı alıcam."

Oya?

Oya'nın arkadaşı?

Oya'nın arkadaşının ablası Ece?

Has....

"Gitme! Ece vardır oralarda." güldüğünü duysamda gülemedim bu sefer. Lanet Ece sevgilime 10 adımdan fazla yaklaşırsan işler tehlikeye binerdi. Bu da benim hoşuma gitmezdi!

"Oya'nın söylemesine göre Ece hastaymış almaya o gelemezmiş"

Gebersin.

Daha beteri olsun!

Ama bendeki de şans ya, bugünde geleceği tutar falan.

"Eminsin dimi?" eve yaklaşmaya başlıyorduk. Telefonu omzum ve kulağım arasına sıkıştırıp cüzdanımı çıkarmaya çalıştım. "Evet. Gelmiycek." gülümsedim. "Ah mükkemmel." ama ona dememiştim. Taksimetrede yazan para ile benim param uyuşmuyordu.

"Ne oldu?" adam bana sorarcasına bakarken sevgilim de bir şeyler olduğunu anlamıştı. Eve de varmıştık. "Para yetmedi. Tamam ben ka..."

"Telefonu taksiciye ver." gözlerimi devirdim. "Evden alır inerim aş..."

"Telefonu taksiciye ver güzelim." sinirlenmeye başlayan karizmatik sesine göz devirip telefonu taksiciye uzattım. "Evet?.../ tamam.../ siz saolun..." telefonu aban uzattı. Merakla taksiciye bakarken telefonu kulağıma götürdüm. "Şimdi eve gidebilirsin. Olay tamam. Seni seviyorum görüşürüz." sonra kapadı.

Telefon ile bakışmam sonucunda bende taksiciye baş selamı verip taksiden indim.

Apartmana giricekken girişteki buzda kaydı ve boom.

Ozan'ın bende en sevdiği şeyi kırdım.

Sanırım.

Yüzümü buruşturup ayağa kalktım ve yerden çantamı almak için eğildim.

Bak bu sefer de düşüyordum ama süper hüper güçler beni kurtardı.

Arkamı dönüp beni tutana baktım.

Deniz. Ihm.

Beni bırakıp ellerini cebine soktu. "Dikkat." yalandan gülümsedim.

Oda yalandan gülümsedi.

Sonra kafamı olumsuz anlamda sallayıp apartmana girdim.

Odama çıkıp pijamalarımı giydim ve gözümdeki rimeli sildim. Kitaplığımdan bir kitap alıp yatağa zıpladım ve okumaya başladım.

××××××

Telefonuma bildirim gelmesiyle ağrıyan gözlerimi kitaptan çekip telefonu elime aldım. Biri fotoğrafımı beğenmişti. Ona baktıktan sonra biraz instagramda dolaşnaya başladım.

Ozan'ın Oya ile resmini görünce gülümsedim ve resmi incelemeye başladım.

Ozan, Oya'nın boyuna inmiş ve gülümsemişti, Oya'da kollarını abisinin boynuna sarmış gülümsüyordu. Arkadada bir kız vardı.

Olamazdı.

Olmamalıydı.

Olmayacaktı.

Oldu.

Kızı daha fazla incelemeye başladım. Saf bir güzelliği vardı. Bir veli ve çocukla konuşuyordu.

Öğretmen için fazla gençti. Stajer? Bak o olabilir.

Instagramdan çıkıp rehbere girdim.

Lanet edicem sana Ozan!
Evire çevire sevicem seni Ozan!
Evire çevire öpü...

Tamam kendime geldim.

"Naber lan sevgili?" kısa bir saniyeliğine gülsemde hemen ciddileştim. "Niye kabalaştın? Yanında biri mi var?"

"Evet. Oya var? Kreşten çıkıcaz şimdi?" kitabın ortasına ayracı koyup kitabı yanıma koydum. "Resimdeki kız kim? 10 saniyen var. Başladı" bir kaç saniyeliğine sustu.

Hala susuyor.

"Stajer öğretmen Deniz hanım."

"On buçuk saniye oldu!" güldü. "Sakin ol güzelim. Onunla sadece bir kere konuştum o da Oya'nın ödevi nerde? Diye sormaktı." rahat bir nefes verdim.

Aldattı sanmıştım.

Ama saçma bir sanmaydı çünkü Ozan'ım yapmazdı.

"Bana güvenmeyi öğrenmelisin." gülümsedim "tamam."

"Ben seni ararım." dedikten sonra arkadan gelen ses ile ortalığı parçalayasım gelmişti. Bende yastığımı tırnaklıyordum.

"Ozan? Biraz konuşabilir miyiz?"

Bu ses Ece'nin ta kendi sesiydi.

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım 💞

Öhom nasıldı? Wp grubuna gelmek icin bana ozelden yazmanız yeterli olacaktır 💜💜

Parodi olayıda düşünülse iyi olabilir 💕

Otobüsteki Yakışıklı Where stories live. Discover now