×...Düşürürsün Eyvallah Da Ölmezsem Sıkıntı Büyük...×

8.5K 578 183
                                    

Lara'dan

Dün akşam gördüğüm kabus yüzünden yarım saat uyuyamamıştım ve en sonunda banyo yapıp yine Ozan'ın kollarında uyuya kalmıştım.

Ozan'ın aşağıda olduğunu tahmin ederek yataktan kalktım . Dün banyodan sonra giydiğim iç çamaşırlarımın üstüne yerde bulduğum Ozan'ın tişörtünü giydim. Zaten büyük olduğundan altıma bir şey giymeme gerek kalmamıştı.

Yavaşça iki kat aşağı inip etrafta bakınmaya başladım. Ozan'ı en son mutfağa girdiğimde buldum. Elinde ki tavayı ocağa geri koyup bana dönüp gülümsedi. "Günaydın." gülümseyerek yanına gittim. "Günaydın." dudaklarıma uzandığın da hala gülümsüyordum. Kısa bir öpücükten sonra geri çekildi ve tavadaki yumurtayla ilgilenmeye devam etti.

"Yorgunsundur otur sen?" yüzümden silemediğim gülümsemeyle sandalyeye oturdum. Ayaklarıma bakarken sallamaya başladım.

"Aç mısın?"

"Ne zaman doydum ki?" bana dönüp dudaklarımı sıktı. "Aynen." Ozan tekrar tezgaha döndüğünde onu izlemeyi bırakıp tekrar ayaklarıma yoğunlaştım.

Ocağın altını kapatıp tavayı sofranın ortasındaki bezin üstüne koydu. Sofradaki şeylere baktım demek isterdim ama azcık ekmek ve çatal kaşıktan başka bir şey yoktu.

Bir de yumurta kırmıştı o kadar.

"Fazla yemek koymuşsun yarısını götürseydin hayatım?" güldü. "Evde bir şey yoktu yumurta ekmek dışında." gülerek kafamı iki yana salladım. "Lara?" bakışlarımı ekmekten çekip Ozan'a baktım. "Efendim?" derin nefes aldı.

"Seni seviyorum."

××××××××

Karşımda duran boş buz pistine baktım. "Cidden buz pistini mi kapattırdın?!" gülerek beni kendine çekip sarıldı. "Daha iyisini yapmak isterdim güzelim." köprücük kemiğine öpücük kondurdum. "Seni seviyorum." eliyle saçlarımı okşandığında Farah Zeynep Abdullah'ın Gel Ya Da Git şarkısı çalmaya başladı.

Beni bırakıp sürerek ilerlediğinde düşmemek için kenarlara tutundum. "Ozan, ben süremiyorum!" karşı taraftan gülümsedi. "Lütfen kıymetlini kırma. Onu seviyorum!" gülerek kafamı iki yana salladım. "Benden çok onu seviyorsun zaten!" hayatta kalma çabalarım sırtımı yaslama durumunda sona erdi. Ellerini iki yanıma sabitleyip üzerime çullanınca hızı yavaşlamıştı. Burunlarımız birbirine değerken gülümsedik. "Tekrar tükürmiyeceksin dimi?" gözlerimi devirdim. "Tükürseydim dün gece tükürürdüm."

Elimi tutup çektiğinde refleks olarak çığlık attım.

"Ozan, ebenin donunu... Tamam bırak beni sakinim!" Ozan kahkaha atıp sürüklemeye devam ederken düştüm.

Ozan bana dönüp alt dudağını ısırdı. Elimi yerdeki buza vurdum. "BURASI SÖRVAYVIR!" uzunca güldüğünde kıçımın ağrısıyla yavaşça kalkmaya çalıştım.

Düşürürsün eyvallah da Ölmezsem sıkıntı büyük. Elini bana uzatsa da kendim kalkmıştım zaten.

Sürebiliyorfum fakat unutmuştum. Geçen yıl falan gelmiştim en son. "Sürebilirim. Sadece alışmam lazım." elini uzattı. "Alışmana yardım edebilirim" gülümsedim.

×××××××

"AYAKLARINI V YAPARSAN GIDERSIN! V YAP!" Ozan'ın dediğini yapmaya çalışsamda v olmuyordu, ben direk yürüyordum. Sonra yere düşüyorum gerçi. "BENİ NERENLE DINLIYORSUN ÇİRKİN? V YAPSANA!"

V yi....

"OLMUYOR OZAN!" belimde el hissedince irkilip arkama döndüm. "Sakin ol." diyip yanaklarımı sıkınca sinsice güldüm ve elimi kaldırıp Ozan'ın burnunu sıktım. Sonrada düşme riskimizi umursamadan ellerimi Ozan'ın beline dolayıp kafamı göğsüne yasladım. "Burası sörvayvır. Burda her şey zor." kafasını kafama yasladı.

"Seni seviyorum, liman."  saçlarıma öpücük kondurdu. "Seni seviyorum, çirkin."

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım.

Kısa evet ama elimden anca bu kadarı geldi. Yazabilirmiydim elbette yazardım fakat ağlayarak bölüm yazmak hoş olmazdı. Yakınımı kaybettik ve.... Neyse.

Biliyorum bölüm diğerleri gibk kısaydı fakat oturup kafa dinlemek yerine bölüm yazdım. Olmadık zamanda.

Iyi zamanlar ❤

Otobüsteki Yakışıklı Where stories live. Discover now