×...Limana Gelen Son Gemim...×

6.2K 499 274
                                    

Başlığı gözümden kalp çıkarken yazdım:))) ay bakmaya doyamıyorum!

DEMEK ISTEDIGIM ONEMLI SEY VAAR(ne zaman olmadi amk diyonuz dimi djdbdndh)
2 final düşünüyorum.

Biri iyi biri kötü istediğinizi geçerli sanın

Emin değilim ama öyle ışte

Lara'dan...

Yüzüme gelen güneş ışınlarına karşın yüzümü buruşturup kafamı yastığa gömdüm. "Güzelim?" kafamı yavaşça yumuşak beyaz yastıktan kaldırıl elinde tepsi olan Ozan'a baktım.  "İki gündür doğru düzgün yemek yemiyorsun. İyileşmen için yemen lazım." omuz silkip yüzüme gelen saçları geriye attım.

Hastaneden çıkalı üç gün olmuştu.

"Arkandan ağlar ama." yatakta oturup dizlerimi kendime çekip elimle sardım. "Bak bu kadar çocuğun olur." Ozan'ın alayla söylediği laflara tek kaşımı kaldırıp cevap verdim.

Yatağa tepsiye bırakıp bana yaklaştı. Yavaşça anlımı öptüğünde gözlerimi kapadım. "Ozan, lütfen. Yemek istemiyorum." burnumu tutup sıkınca gülümsedim. "Ozan ben ölsem ne yaparsın?"

Kafamı omzuna yaslayıp saçlarımla oynamaya başladı. Içimdeki boşluğun dolması gerekirken aksine daha da kötü oluyordu.

"Bir buçuk aydır hastanedesin zaten. Kapat konuyu da canımı sıkma benim." burnumun sızlamasıyla ağlayacağımı anladım.

Aklına getirme...

Ozan'dan veya başkasından bir çocuğun olmayacak.

Getirme aklına!

Ozan seninle devam ederse çocuk sahibi olamayacak.

AKLINA GETIRME!

O da çok istiyordur çocuk sahibi olmayı.

Kafamı yanaklarımdan tutup kaldırdı ve gözlerimden yavaşça öptü.

"Ağlamak yok." yutkunup Ozan'ın yeni tıraş (bu nasıl yazılıyor ya kzhdhdhd ı olcakmi dndndn)
Olmuş yanağından öptüm. "Şimdi bir şeyler ye" tepsiyi alıp kucağımıza koyduğunda homurdanmaya başladım.

"Canım istemiyor ama!" önce çatala patates batırdı, sonra reçele batırdı ve çatalı zorla ağzıma soktu. "Yo omo östömöyöröm!" çenemi aşağı yukarı çekip çiğnememi sağlayınca gözlerimi devirdim.

"Bitecek bu patatesler!" yutup Ozan'a dil çıkardım. "Ben seni hiç sevmiyorum." Ozan patatesi reçele batırırken kafasını kaldırıp bana baktı. "Aynen aynen." öpücük atıp tekrar çatalı ağzıma yaklaştırdı. "Tamam tamam ağlama. Seviyorum. Çok."

×××××××

"Gitmeyelim. Kıçımız da kurt mu var?" Ozan soğuk kolumdan nazikçe -sevgilim nazik sizi ezikler- kavrayıp kendine çekti ve ellerini belime indirdi. Dudaklarını dudaklarıma sürtüp yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

"Kendine gelmen gerek güzelim." kafamı Ozan'ın sıcak boynuna gömdüm. "Kendime gelemem Ozan." Ozan, bana sımsıkı sarılıp ayrı kalan parçalarımızı birleştirdiğinde dayanamayarak ağlamaya başladım. "Geçti desen de geçmeyecek!"

"Ve sen ağlamaya devam ediceksin." yarım kalan cümlemi kendince doldurunca ağlamaya devam ettim. Bu evet demekti.

"Ozan ben bir daha seninle görüşmek istemiyorum." cevap vermeden sarılmaya devam etti. "Neden anlamıyorsun Çirkin? Neden seni çocuğun olsa da olmasa da seveceğimi anlamıyorsun?" göz yaşlarım Ozan'ın boynunu ve tişörtünü sırılsıklam ederken hıçkırıklarım boğuk çıkıyordu.

Ozan ile ilk tanışma vakitlerinde olduğu gibi şimdi de ölmek istiyordum.

"Çünkü saçma geliyor. Sana zevkten başka bir şey veremem bu saatten sonra. İstemez miydin küçük bir çocuk?"

"İsterdim güzelim. Tabiki isterdim.fakat senden önemli değil." derin nefes alıp sarılmayı bıraktım. "Neyse." elimin tersi ile göz yaşlarımı silip içinde benim kıyafetlerim de olan dolaba ilerledim.

×××××××××

Arabadan yavaşça inip geldiğimiz yere baktım. Esen rüzgarla uçuşan eteğimi tutmaya çalışıyordum. Saçlarımsa yüzüme dağılmıştı. "Hava biraz esiyor ama idare edicez işte." saçlarımdan kurtulup incelemeye başladım.

Hafif sallanan bir gemi koyu mavi suların üzerinde yavaşça sallanıyordu ve özenle süslenmişti. Içersinde yatak falan vardı ve ikinci katında gemi kadar özenle süslenmiş yemek masası vardı.Kafamı çevirip yanımdaki Ozan'a baktım.

"Ne kadar işsizsin ya! Ama sevdim." gülerek anlımı öptü. Elini uzatınca elini elimle kitledim ve gemiye ilerlemeye başladık.

Ve evet Ozan'ın bu davranışları beni şımartıyordu.

Ama hala içim acıyor.

Sandalyelerimize oturduğumuz da önümdeki yemeğe baktım. Ozan'ın yemeği benimkinden azdı bana daha fazla konmuştu yani.

"Kilo vermeye başlıyorsun. Yemek ye." gözlerimi devirip arkama yaslandım. Bir kaç keman sesi ile yemeğe başladık.

"Biticek bunlar."

×××××××××

İkimiz de yerimize oturucakken serçe parmağımdan tutup durdurdu. Ona dönmemle diz çöktuğünde yutkundum.

Ha?

Krdş npyn krktm.

Cebinden çıkardığı yüzüğe bakakalmışken etraftan gelen tezahüratlar gelde ağlama diyordu.

"Sen Çirkin. Limana gelen son gemim olur musun?" gözlerimden yaşlar akarken mutluluk mu üzüntü mü kestiremiyordum. "Limanının her zaman seni koruyup kollamasını ister misin?" arkadan gelen hafif dalga sesleriyle yutkundum.

"İsterim. Her şeyden çok isterim." nerdeyse sadece Ozan duymuştu. Ne dediğimi merak eden ve bana sinirlenen bir kaç insan giderken tekrar yutkundum. "Yoruldum ben yerde hadi artık evet de de yemek yiyelim." elimi ağzıma kapatıp güldüm.

"Dedim ya. Istiyorum.."

İstiyor muyum?

"Hayır istiyorum değil evet diyceksin." gözlerimi devirdim.

"Evet." kulağını uzattı. "Duyamadım?!"

"EVET LAN EVET!" gülerek ayağa kalktı ve parmağımı tutup yüzüğü taktı. Etrafımızdaki alkışlayanlara baktım.

"ORDAN ININ IKINIZIN DE İÇİNDEN GEÇICEM! Ulan kız aşeriyor diye çıktım kardeşimin evlilik teklifini gördüm." abimi görünce Ozan ile kısa bir bakışma yaşadık.

"O zaman son zamanlarımızı iyi geçirelim." Belimden tutup kendine çekti ve dudaklarıma yaklaştı.

"Beraber. İkimiz."

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım.
Kısa olmuşlu yorumlara cevap vermiyorum.

Vote sınırı yok fazla geciktirmem.

İyi zamanlar 💞💞💞

Otobüsteki Yakışıklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin