×...Belkide En Acısı Buydu...×

8.3K 558 347
                                    

Lara'dan...

Bugün yanımda Ozan yok.
Bugün yanımda onun sevecen sözleri yok.
Dün gece onsuz uyudum.
Yanımda olmasını fazlasıyla isterdim.

Kafamı yastığa gömüp ağlamaya başladım. Dün geceden beri ağlıyordum zaten. Yataktaydım fakat biraz olsun uyumamıştım.

Uykuma düşkün olduğum halde.

Olay şu; buz pateninden sonra sayıp sövmüştüm. Sonra ayriyetten sinirlendirmek için yolda gördüğümüz erkeklere 'off çocuğa bak be' diyip yavşamıştım. Başlarda çekip sarılsa da en son eve vardığımızda son çocuğa da aynısını dediğimde sinirlenmiş ve 'cidden bir kere olsun susamaz mısın? Madem onlarca yakışıklı gördün onlara yavşadın şimdi daha iyi yavşarsın' diyerek evine girmişti. Arkasından neler dersem diyim dönüp bakmamıştı.

Barışırdık, ama zor olurdu.

Yüz üstü yattığım yatakta düz dönerek tavan ile bakışmaya başladım. Burnumu çekip doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladım. Ağlamaktan başım ağrıyordu.

Kızdırmamalıydım.

Gözlerimi silip ayağa kalktım ve pantolon tişört giyip bir miktar para ve telefonumu aldım.

Her zaman ki gibi sertçe inmek yerine yavaşça inmeye başladım. "Berkay! Cevap versene teyzelerine!" bir kaç saniyelik şok yaşamanın ardından vücudumu sevinç kapladı. "Ben kardeşimi özledim!" merdiven başına geldiğinde abime bakıp güldüm. "Canım kardeşim seni çok özl... NEREYE GIDIYON LAN?" gülerek abime sarıldım.

"Kitapçıya." yanaklarımı sıktı. "Aferin. Ozan öldü mü?" gülerek gözlerimi kaçırdım. Annemin duymayacağı şekilde konuşuyorduk. "ÜZDÜ. MÜ. YOKSA?!" yutkundum. "Yo." gözlerini kısıp baktığında yalandan gülümsemeye çalıştım ve önce salona girdim. Ozan'ın annesi falan buradaydı. Anneme baktım. "Ben gidiyorum. Kitapçıya." gülümseyerek kafasını olumlu anlamda salladı. "Gelirken marketten kahvaltılık yağ falan al." kafamı olumlu anlamda sallayıp arkama döndüğümde Ozan'ın annesinin sesini duydum.

"Hee evet Ozan bugün evde. Doğum günü bugün." abim geçerken burnumu sıktı. Ayakkabılarımı giyip apartmandan çıktığımda Ozan'ın oda camına baktım. Perdesi kapalıydı. Yani sanırım. Beyaz bir şey örtülüydü ve o da perde sanırım. Derin bir nefes aldım ve kitapçıya doğru ilerlemeye başladım.

Karşıma yine o karanlıklı ikilem çıktığında durdum. Takip edildiğimi hissetmemle arkamı döndüm.

Ozan'ı görünce gülümsedim. Gözlerini devirdi. "Yakalandım sanırım" kafamı arkaya atıp güldüm ve Ozan'a ilerlemeye başladım. Karşısına geldiğimde o hala elleri cebinde rahatça bana bakıyordu.

Ciddi suratına karşı gülümseyip kollarımı Ozan'ın beline kollarımı sardım ve yanağımı Ozan'ın göğsüne yasladım.

"Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim." derin bir nefes alıp sarılmama karşılık verdi. Memnun olmuşçasına gülümsedim. "Bırakacağımı düşünmen hata." sarılmayı bırakıp tekrar karşısında durdum. "Doğum günün kutlu olsun" gülümseyerek yanaklarımı sıktı. "Teşekkür ederim." gülümsedim ve elini tuttum. Uzun yoldan ilerlerken barışmış olmamızın mutluluğunu yaşıyordum.

Kitapçıya vardığımızda Ozan,boş eliyle kapıyı açtı.

Diğer eliyle beni tutuyor ehehe.

"Vay be. Üşenmeden buraya kadar bunları görmeye geliyorsun. " gülerek kitapları incelemeye başladım.

Allahım gözlerimden kalp çıkıyor. "Aldatılmam burda dimi?" gülerek elini bıraktım.ve rafların arasına ilerledim. "Artık çok geç"

×××××××××

Otobüsteki Yakışıklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin