×...Beni Sensiz Bırakma. ...×

3.5K 306 138
                                    

ARKADAŞLAR SAKİN OLUR MUSUNUUZ???

Ben istedim ki sonunu siz belirleyin ki herkesin beğendiği bir final olsun ama...

Şimdi iyi son yapacam kötü soncular mizmizlancak e ben ne yapayım?

Neyse bir de şey sorusu var. 2.kitap sorunu.

Arkadişler 2.kitapların tutmadığına inanıyorum. Ayrıca bir de ona kapak yaptırmak var isim bulmak var zor iş o ya.

Buyrun bölüm.

××××××××

Abim kapıya hızla vurmaya devam ederken yutkunup kafamı kapıya çevirdim.

Yapma abi.

Önümü dahi göremezken zorla kalkıp kapıya ilerledim. Açtığımda abim önce beni süzdü sonra ağlayan gözlerime baktı. "Abi beni ona götür!" abim sarıldığında kafamı omzuna gömüp içimi çeke çeke ağlamaya başladım.

Ben bu kadar acıyı kaldiramam.

Ben Ozan olmadan dayanamam.

"Gidelim o zaman." telefonumu dahi almadan sadece anahtarla abimle evden çıktım. Kolumdan düşmemem için tutarken hala ağlıyordum.

Yapma bunu bana Ozan. Beni sensiz bırakma.

Abim kapıyı açtığında binip kemerimi taktım. Abim hızla giderken direklerimi dizime yaslayıp ellerimle yüzümü kapadım.

Ağlamaktam başım ağrıyordu ve durumum karnımdaki çocuğa da zarar verebilirdi.

Ki Ozan'a bir şey olursa yaşadığım hiclik zarar verirdi de.

Araba durduğunda kafamı kaldırdım. Hiç ışığın yanmadığı hastaneye baktıktan sonra abime bakıp arabadan indim.

Hastanenin yanında duran sokak lambası ortama loş bir hava dağıtıyordu. Bir süre gittikten sonra arkamı döndüm.

Abim arabayla geri geri giderken yutkunup arabaya yetişmeye çalıştım.

Başarılı olamadım.

Hissettiğim korku ve endişe nefes almamı zorlaştırıyordu.

Neler oluyor?

Tekrar ağlamaya başladım ve son gücümle bağırdım. "Ozan!" yere çöküp ağlamaya devam ettim.

Korkuyordum ve anlamıyordum.

"Ne zaman söylemeyi düşünüyordun?" kafamı kaldırıp baktığımda ilerde dikilen Ozan'ı görünce göz yaşlarımı elimin tersiyle silip ayağa kalktım ve yarı güçsüz yari çok güçlü halde Ozan'a koşmaya başladım.

Karşısına gelince de sarildim. Sımsıkı sarılması gerekirken sakinc elini belime atıp tuttu.

"Sana bir şey oldu di..."

"Ne zaman hamile olduğunu söyleyecektin?" sarılmayı kesip karışısında dikildim. "Bugün eve geldiğinde."

"Ama bak gelemedim. Ya gerçekten bir şey olsaydı?" derin bir nefes alıp ciddi soratını incelemeye başladım. "Sen nerden öğrendin?"

"Süpriz yapıcaksan gittiğin  doktoru tanıyıp tanımadığıma dikkat et."

Gözlerim tekrar yaşlarla dolarken kafamı olumsuz anlamda salladım. "Ağlama."

He aynen bi sen akıllısın zaten.

"Lara ağlama."

"Doğum günün için hediye niyetine olur diye düşünmüştüm" çekip sarıldığında kafamı omzuna bastırıp ağlamaya devam ettim. "Tamam. Tamam bir şey demedim."

"Korktum!" Zorla sarılmasını engelleyip omzuna vurdum. "Çok korktum!" gülünce bakışlarımı kaçırdım. "Baba oluyorum dimi?"

"Hayır. Teyze oluyorsun." kendi dediğime istemsizce gülünce tüm ciddiyetim kayboldu. "Olsun. O da iyi." çekip sımsıkı sarıldığında bende sarıldım.

"Bundan iyi hediye olamazdı. Bir de senin varlığından."

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım.

Otobüsteki Yakışıklı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin