4. Bölüm; Pis sapık - Çikolata canavarı

76.8K 3K 239
                                    

NOT: İlk üç bölüm çok kısa olduğu için düzenlenmiştir. Bundan sonraki bölümler bol mizah içermektedir fakat ilk yazdığım kitap olduğu için biraz amatörce yazılmıştır. İmla kurallarına uymadığım kısımlar adına, özür dilerim. Kitabımı okuyor olduğunuz için, size minnettarım. Keyifli Okumalar.

MULTİMEDYA CEYHUN :)

2 AY SONRA...

-CEYHUN'UN AĞZINDAN-

"Offfff bu seste ne lan ?"

Saat sabahın 9'u ve ben kurtlar vadisinin müziğiyle uyanıyorum. Birincisi ben alarm kurmadım. İkincisi ben salak mıyım ki bu müziği telefonumda barındırayım!

Ayağa kalkıp sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladım. Ses koltuğun arkasından geliyordu. Koltuğu iktirdim ve kafamı koltuğun arkasına soktum. Telefonu gördüğümde ağzıma gelen küfürü saydım. Kurtlar vadisinin müziğinden tahmin etmeliydim çünkü o ölümsüz diziyi bu kadar çok izleyen bir benim beyinsiz arkadaşım vardı. Dün Ege buradaydı. Demek ki telefonunu koltuğun arkasına düşürmüştü. Sonra da burada unutmuştu gerizekalı!

Telefonu almama çok az birşey kalmıştı ki Allah kahretsin dengemi kaybettim. Tabi kolaya kaçmak istemiştim. Bu yüzden bacaklarımı koltuğun üzerinde bırakıp gövdemi koltuğun arkasına soktuğum için dengemi kaybedince doğal olarak kafamı yere çarpmıştım.

"Aaaaaaaaaah kafaaaaam !" diye kıvranırken nihayet telefonu alıp kalkabilmiştim.

Ah tabi ya Ege bugün sevdiği kızla buluşacak ve ona çıkma teklifi edecekti. Salak çocuk bugün mutlaka telefonuna ihtiyacı olacaktır. İçimde bir acıma duygusu oluşmuştu. 'Sanırım Ege'nin evine gidip telefonunu ona vermeliyim' diye düşündüm ve hemen kendimi banyoya attım. Üzerimi çıkartıp güzel ve rahatlatıcı bir duş aldım.

"Aaaaaaah bu ne aksilik bee" diye bağırırken yerden kalktım duştan çıktığımda yer kaygan olduğu için yere nasıl düştüğümü anlayamamıştım. Her neyse yerden doğrulup bornozumu giyinip banyodan çıktım. Gardolabımı açıp kıyafetlerimi kurcalamaya başladım. Sonuçta kiminle karşılaşacağım belli olmaz diye güzel giyinmem lazımdı. Herneyse en sonunda giyineceğimi buldum. Dar bir kot giyinip üzerinde koskocaman 'KİSS ME' yazan kısa kollu siyah bir tişört giymiştim. Bu tişörtü seviyordum çünkü kol kaslarımı gösteriyordu. Haziranda olduğumuz için hava çok sıcaktı. Bu yüzden şort giymek istemiştim ama bazı sebeplerden giyememiştim. Beyaz spor ayakkabılarımı giyinip telefonu alıp evden çıkmıştım. Koşa koşa siyah spor arabama binip Ege'nin evine yol almıştım.

Yolda giderken kızları kesmeden olur mu ? TABİKİDE OLMAZ. Yoldaki kızları keserken gözüm saate kaydı "Hasiktir geç kalacak çocuk." diye bağırıp gaza bastım ee tabi İstanbul trafiği meşhurdur zaten. Saat 11 ve  yine trafik var. Arabaları sollayarak en son Ege'nin evine yaklaşmıştım. Park yerine arabamı park ettim. Sonra Ege'nin evine doğru yürümeye başladım. Yolda giderken acayip derecede mini etekli kadını gördüğüm zaman bir anda kaskatı kesildim ve durup kadını kesmeye başladım. Offf böyle birşey olamaz yaa. Kadın hakkında seksi düşüncelere dalarken buda ne?

"Özür dilerim işe geç kaldığım için sizi göremedim. Çok özür dilerim." başımı çevirdiğimde AMAN ALLAHIM! bune güzellik laan.

"Ö...önemli  değil" dedim. Allah kahretsin kekeledim.

"Resmen üstünüze çıktım yaa çok üzgünüm."

"Sorun yok bana çok oluyor zaten."

"N...ne aaaa PİS SAPIK!" Kız bana bu kelimeleri söylerken neye uğradığımı şaşırdım. Kendimi ifade etmeme gerek kalmadan koşarak uzaklaşmıştı bile.. Çook güzeldi ama bir o kadarda asiydi. Bende öyle kızlardan nefret ettiğim için hiç takmadım bile. Saate baktığımda "Allah kahretsin çocuk geç kalacak." dedim ve koşarak Ege'nin kapısının önünde bittim. Kapıyı kırarcasına çalmaya başladım.

Manyak SevgilimWhere stories live. Discover now