Manyak Sevgilim

19. Bölüm; Sarhoş..

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Dudaklarımda onun o sıcacık dudaklarını hissettiğim an içim ürpermişti. Neredeyse dakikalar süren bu ateşli öpücük beni fazlasıyla etkilemeye yetmişti. Sertleşme hissettiğim an o, benden önce davranıp dudağıma uzun ve sert öpücük bırakıp geri çekildi. Anlını anlıma dayadı.

"Sen inanılmazdın Mira bu bugüne kadar aldığım en ateşli öpücüktü. Cidden harikaydın.." dedi. Hafifçe gülümsedim.. Gerçektende onun için ateşli miydi ?!

"Heyy koca adam bu benim ilk öpücüğüm!" dedim. Güldü ve dudağıma ufak bir öpücük kondurdu.. İlk öpücüğüm olmasına rağmen sanırım iyiydim.. Off ne bileyim yaa sertleşme olduğuna göre iyiydim ışte..

"Imm sana doyamıyorum Mira.. Dudaklarının tadı enfes.. Bu arada koca adamı beğendim.. Sapık lakabından çok daha iyi olduğu kesin." dedi. Sırıtışına karşılık bende onu burnundan öptüm.

"Seni seviyorum, benim koca adamım.." dedim. Oda anla yönelip ufak bir öpücük kondurdu ve sessizce fısıldadı..

"Seni seviyorum, benim manyak sevgilim" dedi. Nee manyak mı?

"Manyak?!" dedim. Tek kaşımı kaldırarak..

"Sevgilimide var.. Niye kelimeyi eksik algılıyorsun ki!" dedi. Dudaklarımı büzdüm..

"Ama ben manyak değilim ki, sevgilinim.." dedim. Yaklaşıp büzdüğüm dudaklarıma bir öpücük kondurdu..

"Heyy sen benim manyak sevgilimsin küçük hanım.. Itiraz istemiyorum.." dedi. Elimde olmadan gülümsedim..

"Peki koca adam.. Öyle olsun!" dedim. Kahkaha attı ve arabayı çalıştırdı. Yol boyunca hiç konuşmadık.. Bara vardığımızda inip kapımı açtı ve elini belime sardı. Bara baktığımda.. Hayır olamazzzz!!

"A-ama burası eski çalıştığım yer.. Aynı zamanda Cenk'ın çalıştığı yer!!" dedim. Bana doğru dönüp sırıttı.

"Birşeyi unutuyorsun.. Birde beraber uyuduğumuz ilk gece.." dedi. Haklıydı.. Evet o gece sarhoşken onunla uyumuştum..

"Evet.. Ama ya Cenk ile karşılaşırsak?" dedim. Güldü belimi dahada sıktı..

"Yanında ben varım birtanem.. Hadi çocuklar bizi bekliyor, acele edelim.." dedi. Doğru artık o yanımda bana hiçbirşey olmaz!

İçeri girdiğimizde kulağıma gelen müzik sesiyle beynim zonklamıştı.. Erkeklerin çoğu kızlarla bütünleşmişti.. Bazı kızlar ise erkekleri baştan çıkartmakla meşguldü.. Bir çocuk ise piste çıkmış acayip bir şekilde dans ediyordu.. Ne dansıydı acaba? Maymun dansı falandı herhalde!

"Bizimkiler orda bebeğim.." dedi Çağlar.. Ne bebeği yaa! Ben bebek miyim!

"Bana bebeğim deme!" dedim. Bana döndü.. Sırıtarak yüzüme baktı..

"Bebeğim.." dedi. O muhteşem sırıtışı ile.. Şeytan diyor yapış şurada dudaklarına..

"Gıcık.." dedim. Kahkaha attı.. "Şizofren.." deyince bana döndü ve kulağıma iyice yaklaştı.

"Bu söylediklerinin hesabını evde ödemek istemiyorsan susmalısın bence.." dedi. Ağzıma görünmez fermuar çektim.. Yine kahkaha attı.. Müzik olmasa herkes duyabilirdi onun kahkaha seslerini.. Çocukların masaya geldiğimizde gördüğümüz manzara;

'Buğra, bir kız ile koltuk tarzı bir şeye oturmuş, kızın bacaklarını okşuyor.. Furkan, sandalyeye oturmuş, üzerinde ise seksi bir kız var.. Berke, bir kızı duvara yaslamış yiyişiyorlar.. Ege, bir kız ile farklı (!) sandalyelere oturmuş konuşuyorlar, kız bir yandanda Ege'nin gövdesinden başlayıp aşağılara doğru elini gezdiriyor.. Can, bir kızın kıçını ellemekle meşgul.. Rüzgâr, bir adamla gülüşüyor (gay olduğunu bende yeni anladım!).. Emre ise ortalıkta yok..' manzara bu yani iğrenç!!! Iyk.. Yani Ceyhunda mı böyleydi önceden!!