Manyak Sevgilim

9. Bölüm; Susman içindi ..

"CEYHUNNNNNN"

"EGEEEEEE"

"Napıyon lan sen? Kim bu kız"

"Hiçbirşey yapmıyorum bee"

"Bu kız kim o zaman"

"Ş-şeyyyyyy"

"Anladım oğlum boşuna kasma kendini anladım .. Yanlız bu kızda acayip güzel bir parçaymış."

"Ne parçası öyle biri değil" dedim. Sonra Mira'nın ellerini bıraktım. Bırakır bırakmaz burnuma yumruğu geçirdi. Ben yerde acıyla kıvranırken o ise Ege'ye döndü. Allah yandın oğlum sen ..

"Heyy bana baksana sen.. Sen beni fahişe sandın herhalde!! Sana kim olduğumu göstermemi ister misin haa ??" dedi. Daha Ege ağzını açmadan biraz önce benim yaşadığım acıyı onada yaşattı. Erkekliğine tekmeyi geçirdi. Ege'de yanımda acıyla kıvranırken ikimizide hiç takmadan o topuklu ayakkabılarıyla aramızdan geçerek gitti. Ege bana döndü.

"Kim lan bu manyak. Baya seksi birşey ama bir o kadarda asi.."

"Yaa oğlum ne manyak adamsın sen!! Resmen eline belkide hiç erkek eli değmemiş bir kıza fahişe dedin.."

"Kanka sizi öyle duvarla bütünleşmiş görünce ne bileyim, tek gecelik ilişkilerinden birisi sandım. Eeee peki bu kız öyle bir kız değilse kim bu kız.. Ne işi var  burda ??" dedi hayda şimdi sana anlatamam  valla..

"Bazı sebeplerden dolayı artık bizimle kalacak. Gidecek yeri yok diye ablam onu bizim eve getirdi."

"Eee o zaman siz niye dudak dudağaydınız." haa şimdi ne bok yiycem lan ben!!

"Off abi niye olcak onu sinir etmek hoşuma gidiyor. O yüzden öpecekmiş gibi yaptım."

"Hadi lan oradan ben gelmesem kızın dudaklarını sömürüyordun." dedi. Piç yaa illa rezil etcek beni. "Off seni saçma sapan düşüncelerinle baş başa bırakıp gidiyorum."

"Nereye lan?"

"Aşağıyaaaaa!"

"Tamam bende geliyorum." dedi ve arkamdan gelmeye başladı.

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Pis sapık yaa resmen zorla öpecekti beni. Arkadaşıda onun gibi sapık çıktı. Mutfakta su içerken ayak sesleri duydum. Manyaklar aşağı iniyorlar. Pislikler yaa elimde bardağımla gittim koltuğa oturdum. Hiç takmadan bacak bacağa atıp yayıla yayıla oturdum. Televizyonu açtım. Ceyhun beni gördüğünde ilk bir yutkundu. Resmen bacaklarıma bakıyordu. Hiç takmadım ve keyfime baktım. Arkasından arkadaşı geldi. Beni gördü ve bana doğru yaklaştı. Gözleri masmaviydi. Tam önüme bir sandalye çekti.

"Özür dilerim bebeğim ben sizi öyle görünce yanlış anladım. Beni affedebilir misin?" dedi ve elime narin bir öpücük kondurdu. Ceyhun kaşını oynnatıp hayır dememi söylüyordu. Ceyhun senin inadına affetcem.

"Tabi ki affederım hem bende öyle bir manzara karşısında senin gibi düşünürdüm." dedim ve gülümsedim. Hahahayt şuan da Ceyhun'un sinirden ya da kıskançlıktan kıpkırmızı olmuş yüzünü görmeniz lazım.

"Şuan beni çok mutlu ettin prenses terkedilmiş bir adam olarak senin gibi bir arkadaşa ihtiyacım vardı. Bu arada ne kadar pürüzsüz bir yüzün var" dedi ve elini yüzümde gezdirdi. Ceyhun'un ise şuanda rengi mora doğru dönüyor. Bu arada gözlerini kocaman açmış bir şekilde bizi izliyor. Ha birde sanırım dişlerini sıkıyor.

"Gerçekten yüzün çok güzel. Küçücük bir burun, kızıl saçlar ve o muhteşem yeşil gözler.. Beni büyüledin prenses. Cidden cennetten dünyamıza düşmüş bir meleksin." dedi. Yemin ederim oskarlık oyuncu..