33. Bölüm; I'M A PENCİLLLLL!!

35.7K 1.4K 141
                                    

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Gözlerim istemeden de olsa onu aradı. Her ne kadar kabullenmek istemesemde onu fazlasıyla özlemiştim. Bir anda Cenk çaktırmadan ve yavaşça kolumu çimdikledi. Ona doğru döndüğümde çenesiyle ileriyi işaret etti. Bakışlarımı o tarafa diktim. Karanlığın her tonuna bürünmüş gözleriyle beni süzen bir adam. Yanında ise ona yapışmış bir sürtük. Kısacası sevdiğim adam ve beni aldattığı, çocuğunu taşıyan bir sürtük. Evet sürtük!

Ve beni süzen gözleri, gözlerimi buldu. O an her ne kadar gözlerimi kaçırmak istesemde yapamıyordum. Sanki kitlenmiştim. Oda gözünü dahi kırpmadan bana bakıyordu. Sanki Cenk isyanlarımı duymuş gibi, kolumdan tutup, beni kendine doğru çekti. Elini belime koyup ilerlemem için beni yönlendirdi. Tekrar Ceyhun'a baktığımda çenesinin kasıldığını farkettim.

"Sakin ol Mira. Onunla göz göze gelmekten korkma. Asıl onun korkması lazım bebeğim. Hadi gel bak abinler burada." dedi. Duyduğum kelime karşısında başımı ileriye doğru çevirdim. Abim karşımda duruyordu fakat beni farketmemişti.

"Abiii." diye azıcık bağırdım ve Cenk'in kollarından ayrılıp abimin boynuna atladım. Şaşırmış ve mutlu gözüküyordu. Kokusunu bile özlemişim.

"Mira." deyip saçlarımın arasına burnunu daldırdı ve ufak ufak öpücükler kondurdu. Bende omzuna gömdüğüm çenemi kaldırıp yanaklarını öptüm. Yeni traş olmuştu ve yanakları yumuşacıktı.

"Çok özledim seni pofuduğum." dedim yanaklarını sıkarken. Resmen 32 diş sırıttı.

"Bende seni çok özledim küçük cadı." dedi. Gülümseyerek etrafa bakındım. Gizem abla tam çaprazımızda duruyordu ve gözleri dolmuştu. Abimin kolları arasından çıkıp ona doğru ilerledim. Kollarımı beline doladım ve onu sımsıkı sardım.

"Sakın ağlama." dedim. Çünkü emindim ağlayacaktı. "Yenge senide çok özledim ben." dediğimde ellerini belimden çekip beni baştan aşağı inceledi.

"Özlemesine bende özledimde, bu ne hal kız zayıflamışsın sen. Bir deri, bir kemik kalmışsın." dedi. Ahh Gizem abla ahh! Yine kilomu dert ediyor.

"Diyetteydim." diye yalan attım. Aslında Ceyhun yüzünden ağzımdan aylarca doğru düzgün tek bir lokma bile geçmedi. Her neyse konuyu değiştirmem lazım. "Ezgi nerede ?" dedim. Biraz düşündükten sonra yanıtladı.

"Hâlâ soyunma odasında sanırım. Birazdan gideriz yanına." dedi. Başımla onaylayıp yan tarafa döndüm. Tam o sırada Ceyhun ile göz göze geldim. Azra ile tam karşımda duruyordu. Azra Ceyhun'a baktığımı farkettiği an ellerini onun beline doladı ve başını göğsüne gömdü. Fakat fayda etmedi, Ceyhun hâlâ bana bakıyordu. Bir saniye dahi gözünü kırpmadan, bedenimi delip geçercesine..

"Mira." Cenk'in sesiyle kendime geldim ve gözlerimi Ceyhun ve sarışın orospudan ayırıp Cenk'e diktim.

"Efendim canım." dedim. Canım kelimesi yüzünden Ceyhun'un çenesinin kasıldığına eminim.

"Benimle iki dakika gelir misin bebeğim ?" dedi ve önden ilerledi bende ona yetişip koluna girdim.

"Ne oldu Cenk ? Bir sorun mu var ?" dedim. Yüzümü inceledi ve abimlerden baya uzaklaştığımızda konuşmaya başladı.

"Şimdi biz neyiz? Yani ne diyeceğiz abinlere ? Sevgilimiyiz, yoksa normal bir arkadaş mı ?" dedi. Biraz düşündükten sonra yanıtladım.

"Ceyhun büyük ihtimalle bizi sevgili sanıyor ama bende yalan söylemek istemiyorum. En iyisi bırakalım ne anlamak istiyorlarsa onu anlasınlar. Gerekirse doğru söyleriz." dedim. Yüzünde ki gerginlik yerini sıcak bir gülümsemeye bıraktı. Dayanamayıp iki yanağınıda sıkmaya başladım. Bir yandan da yüzünü sağa ve sola hareket ettiriyordum. Lan ne yumuşak yanaklar bunlar.. Isırırım amaaa.

Manyak SevgilimOù les histoires vivent. Découvrez maintenant