31. Bölüm; Git..

35.9K 1.4K 360
                                    

Merhaba. Ayy ne çabuk geldi bölüm demi ama :D Evet sizi bekletmek istemedim ve bence yazdığım en güzel bölümlerden birini yazdım. Biraz duygusal oldu ama yinede güzel bence. Ben yazarken ağladım sizde inşallah okurken ağlarsınız :D Hayır sadist falan değilim sadece duyguyu hissettirmek istiyorum. Bu arada 4 yıl değil 5 yıl sonraya gittik asafsgfj :D Neyse susuyom ben :D

Size üç şarkı veriyom seçin beğenin alın :D Ama mutlaka üçünden biriyle okuyun ;)

*İvi Adamou - Sose Me

*Lana Del Rey - Summertime Sadness

*Beyonce - Halo

İYİ OKUMALAR..

~5 YIL SONRA~

Artık Mira ve Ceyhun diye birşey yoktu. Artık onlar başka bedenlerde bulmuşlardı kendilerini. Kimse ihaneti kabullenemezdi. Mira'da öyle yaptı. O gururunu değil aşkını geride bıraktı. İkiside çocuk değildi artık. Mira geçen her saniye acılarının içinde boğuldu ve Ceyhun artık eskisi gibi şakacı, hayat dolu, Mira'nın tabiriyle manyak değildi. Çünkü o en büyük parçasını sonsuza kadar kaybetmişti.

Onların hayatı çok değişti.

***

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

"Cenk, canım bir bakar mısın ?" dedim. Koltuğa hayvan gibi yayılmış telefonuyla uğraşıyordu.

"Tamam bebeğim geliyorum, bir saniye." dedi ve telefonuyla birşey yapıp yanıma geldi. "Ne oldu tatlım ?" dedi. Aldığım nefesi sıkıntıyla dışarı üfledim.

"Ya ben internetten kıyafet seçiyorumda, şimdi Ezgi'nin mezuniyet töreni için ne alsam karar veremedim. Hadi bana yardım et." dedim en şımarık tavrımla. Sırf Ezgi için Türkiye'ye geri dönecek ve o lanet olası domuzu (ceyhun) görecektim.

"Bence şu kırmızı elbise güzel." dedi. Söylediği elbiseye baktım. Tam diz altında biten ve vücuda tam oturan bir elbiseydi. Kalem etek mi ne diyorlar, ışte onun elbisesinden. Üst kısmıda sıfır kol ve hiç göğüs dekoltesi yoktu, ama sırtında azda olsa bir dekolte vardı.

"Hımm bende beğendim. Tamam o zaman bunu sepete ekliyorum." dedim. Başıyla onayladı. Yanağına minik bir öpücük kondurdum. "Teşekkür ederim." dediğimde diğer yanağınıda çevirdi.

"Burayıda öp ağlar yoksa." dedi. Kafasına yalandan hafif bir şaplak attım ve uzanıp diğer yanağınıda öptüm.

"Seni seviyorum şapşik." dedim. Yanıma oturup anlımdan öptü.

"Bende seni çoook seviyorum manyak." dedi. Kollarımı beline doladım. Bana sarıldığı an hissettiğim güven verici sıcaklıkla gözlerimi yumdum ve her akşam yatarken hatırladığım gibi o gün yaşananlar geldi aklıma.

*** (Mira 8 Ay önce ki olayı hatırlıyor.)

"Ezgi nasıl gözüküyorum ?" dedim. Ezgi baştan aşağıya beni süzdükten sonra gözlerini kocaman açtı.

"Oha çok güzelsiiiiiiiinnn." dedi. Kıkırdamama engel olamadım. Aynanın karşısına geçtiğimde Ezgi'nin gerçektende haklı olduğunu anladım. Yere kadar uzanan siyah balık elbise üzerime tam oturmuştu. Straplezdi ve gerçekten çok hoş duruyordu. Saçlarıma ise düz bir topuz yapmışlardı. Ayakkabılarımda siyah platform topuktu. Evet cidden güzel olmuştum.

"Bende beğendim." dedim. Saate baktığımda 19:36'ydı. Ceyhun beni buçukta almaya gelecekti. Nerde kaldı bu salak. Sabah oda çok heyecanlı gözüküyordu. Sanki evleniyormuşuz gibi.. Ama oysa ki mezuniyet partisiydi. Aslında kendi aramızda düzenlediğimiz bir partiydi. Çünkü kep töreninde hocamız rahatsızlanınca parti iptal olmuştu ve bizde iki ay sonrasına yani bugüne ayarlamıştık partiyi.

Manyak SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin