Bölüm-4

70.8K 1.8K 94
                                    

Akşam yine sofrayı kurduk annemle tam yemeğimizi yiyorduk ki kapı çaldı. Gelen ecip amcaydı.İki gündür erken geliyor olması annemin de dikkatinden kaçmamıştı.Sofraya O da oturdu.Annemden tuz istedi.Ben kalkıyordum ki "Sen otur Zeynep, annen getirsin."diye durdurdu beni.Anlam veremedim ama annem kalktı ikimiz kaldık sofrada. Bakıyordu dik dik bir şey de diyemiyordum.İyice rahatsız oldum tam kalkıyordum ki "Nereye Zaynep?" diye durdurdu beni. "Doydum size afiyet olsun" diyerek kalktım.Çok rahatsız oluyordum ondan.Ama anneme de bir şey diyemiyordum. Hoş ne diyecektim ki. Neyse. Biraz sonra telefonum çaldı.Zehra'ydı arayan:

-Zeynep napıyorsun?

-Oturuyorum Zehra sen?

-Biz de şimdi çay demledik kızlar geldi.Sen de gelsene oturalım.

-Bilmem ki dur, birazdan gelemeye çalışırım.

Annemlerin oturduğu odaya girerek Zehralara gideceğimi söyleyip evden ayrıldım.Zehra'nın evi çok uzak değildi. Ama ben yine de yavaş yavaş yürümek, kafamı dağıtmak istiyordum.

Başım önümde usul usul yürüyordum.Sert bir cisme çarptım. Kafamı kaldırıp baktım ki bu kişi Beyaz Ev'in küçük oğluydu.Suratı donuk ve asık bir şekilde bana bakıyordu."Affedersiniz, özür dilerim." diyerek sağa doğru yöneldim. O da bir adım atarak yolumu kesti.Suratında hala donuk bir ifade vardı. Çok kızmıştı galiba. Yüzüne bakarak : "Özür diledim ya müsade ederseniz geçeyim"dedim. O ise: 

-Bilerek çarptın bana dimi?Aklın sıra benim dikkatimi çekmeye çalışıyorsun.Sen şu sabah bizim evin önünde dolaşan kız değil misin?

Ne diyeceğimi bilemeden ve hiçbir şey demeden yanından sıyrılıp hızlı adımlarla koşarcasına Zehraların evine girdim.Zehra:

-Kız Zeynep suratın bembeyaz olmuş. N'oldu sana iyi misin?

-İyiyim , yok bir şeyim.

-İyi peki. Gel gel bak içerde ne konuşuluyor. derken odaya girdim. Neredeyse köyümüzdeki bizim yaşlarımızdaki kızların hepsi içerdeydi.Konuşulan mevzu küçük bey.Hepsi bayılmış Ona.Allahım dedim içimden şu kızlar yüzünden nedir benim çektiğim.Konuşmaya hiç müdahil olmadan dinledim.Ardından başka konular konuşuldu derken sohbet uzadı güldük eğlendik.

  Saat epey geç olmuştu.Bu saatte eve dönmek istemedim.Annemi arayıp bu gece Zehralarda kalacağımı söyledim.Annem kabul etti. Zehra bu kasabadaki en iyi arkadaşım, dostum,sırdaşımdır. Bana kaç yaşımda olduğu hissettiren tek varlık bu dünyada.Bena misafir odasına yatak hazırlamış. İçeri girdim:

-Zehra niye beni çağırmıyorsun birlikte halletseydik ya.

-Yok be kuzum hallettim işte. Hem yatıp uyuyacak olan da kim iş olsun diye kurdum ben onu hadi dertleşelim biraz.

-Oluur deyip pencereyi açmak için perdeyi kaldırdım. Bir de ne göreyim: Beyaz evin balkonunda küçük bey dikiliyor.Zehra'da başını uzattı."Aaa bak gördün mü, bu ev ilk defa bir işe yaradı. Kız o balkondaki Küçük Bey mi yoksa." derken perdeyi de camı da sıkı sıkıya örttüm.Zehra:

-Kızım delirdin mi sen camı niye örtüyorsun pişersin burada

-Yok yok bir şey olmaz uyurum ben böyle. Eee sen Mehmet'i anlat ne zaman evleniyorsunuz bakalım? şeklinde değiştirdim konuyu.Biraz sohbet ettikten sonra Zehra da yatmaya gitti. Ben de perdeyi hiç kaldırmadan pencereyi açtım ve derin bir uykuya daldım.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now