Bölüm 45 : " Gitme "

37.8K 1.3K 19
                                    

Ali akşama doğru Hotele gitti. Yine resepsiyonda Sıdıka Hanımı gördü ve ona Zeynep'i beklediğini söyledi. Sıdıka Hanım bu seferde Zeynep buraya gelmedi diyince çılgına döndü. Nereye gitmişti yine? Bekleyeceğini söyleyip yine lobide beklemeye başladı. Sıdıka Hanım gerçekten hotelde olmayan Zeynep'i aradı :
- Zeynep kızım Ali burada ve saatlerdir seni bekliyor.
- Ben bu gece gelmeyeceğim arkadaşımdan kalacağım Sıdıka Hanım. Söyleyebilir misiniz ? Boşuna beklemesin.
- Zeynep sabahtan beri ne söylediysem kar etmedi. Kapının önünde bekliyor bir de hava da soğuk. Napayım senin odana gitsin orada beklesin ne de olsa sen gelmeyeceksin. Bari çocuk üşümesin daha fazla.
- Eee şey bilmem ki .
- Ne yapayım kızım o zaman söyle
-Pekala Sıdıka Hanım sizin dediğiniz gibi olsun.Ali'nin bunu kabul edeceğini asla sanmıyorum ama siz şansınızı deneyin.
- Tamam hadi görüşürüz.
Sıdıka Hanım bir kaç saattir kapının önünde Zeynep'i bekleyen Aliye :
- Ali Bey isterseniz Zeynep'i odasında bekleyin. Burada üşüyeceksiniz.
Ali ne diyeceğini bilememisti. Gerçekten üşümüştü. Kendisine ısrar eden bu kadının isteğini kabul etme kararı aldı ve Zeynep'in odasına girdi. Odada bir kaç tur attıktan sonra Zeynep'in başucunda duran romana göz gezdirdi. Daha sonra da yastığını eline aldı ve çok geçmeden kokusunu içine çekti. Zeynep gibi kokuyordu gerçekten yastık. Daha sonra yatağın bir köşesine kıvrıldı. Zeynep ile uyuduğu günler geldi aklına. Gerçekten onunla uyumak Ali'ye iyi geliyordu. Bunları düşünürken uyuyakaldı.
Ertesi sabah okula gitmek için hazırlandı Aslı ve Zeynep. Tam kapıdan çıkacaklardı ki ilk dersleri için gerekli kaynak kitabının yanında olmadığını farketti. Ve Aslı'ya okula gitmesini söyledi ve otele doğru yola koyuldu. Zaten Ali gece gitmiştir diye tahmin ediyordu.
Biraz sonra otele geldiğinde Sıdıka Hanımın vardiya değiştirip istirhate çıktığını farketti ve usul usul merdivenleri tırmanarak odasının önüne geldi. İçeriye anahtarlarıyla girdi ve biraz ilerlediğinde Ali'yi kendi yatağında uyur vaziyette buldu. Demek Sıdıka Hanımın bu isteğini kabul etmişti. İlginç dedi. O sırada dolaptan kitabı almak üzere dolabın kapağını açtı ve bir şeyler yere döküldü. O sese Ali de uyandı.
Yarı uykulu ve bitkin bir halde:
- Nerdeydin sen? Diyebildi.
Zeynep ise:
- Sana hesap verecek değilim heralde Ali. Diyip telaşla yere saçılanları topladı. Hızlı hareket ediyordu bir an önce işini bitirip gitmek istiyordu.Ali ise :
- Zeynep başım ağrıyor. İlaca ihtiyacım var dedi bitkin bir sesle. Zeynep ise Ali'deki garipliği sezerek isini bırakıp Alinin başına geldi. Boncuk boncuk terlemisti Ali. Zeynep panikle:
- Ali sen hiç iyi görünmüyorsun. Dedi ve üzerini açtı. Bu sırada Ali çatık kaşları arasından:
- Açma üstümü Zeynep dedi.
Zeynep bir an tereddüt etti elini Alinin alnına koyup koymama konusunda sonra hızlı bir refleksle Alinin alnına koydu ellerini. Çok sıcaktı Ali. O panikle :
- Ali sen yanıyorsun. Üzerini açmamız lazım. Diyip üzerinden örtüyü çekti. Sonra da koşarak bir havlu getirdi ve Ali'nin alnını silmeye başladı. Ciddi ciddi hasta olmuştu Ali. Aşağıya inip sirkeli suyla tekrar geri döndü odaya. Biraz Alinin başına bu sirkeli suya sokup çıkardığı havluyu koymaya devam etti.
Ali bir şeyler sayıklıyordu.Zeynep duymamazlıktan gelse de Alinin bir kaç kere anne dediğini duydu. Alinin ağzından hiç duymadığı kelimeydi bu. İçi bur garip olmuştu. Bu sırada suyu degistirmek için ayağa kalkmaya yeltendi. Ali elinden tutarak:
- Nereye Zeynep? Gitme. Dedi. Zeynep ise :
- Hemen şu suyu değiştirip geleceğim Ali biraz daha Zeynep'i kendine çekmeye çalışarak:
- Gitme suyu falan boşver. Burada kal. Dedi. Zeynep'in içinde bir şeyler eriyordu sanki. Onun bu hali çok üzmüştü Zeynep'i. Tekrar yanına oturdu. Ali'yi kıramadı.Ali hala elini tutuyordu ve baş parmağını Zeynep'in elinin üzerinde gezdirip bir şeyler söylüyordu:
- Neden Zeynep?
- Ne neden?
- Neden benim yanımda olmuyorsun.
- Sen istemiyorsun ki beni.
- Neden beni oyuna getirdin?
- Ahh Ali şu halinle bile hala beni oyuna getirdin diyebiliyorsun.
- Neden beni oyuna getirip kendine bağımlı hale getirdin?
-.....
- Neden o herifin yanından hiç ayrılmıyorsun?
- Arkadaşım o benim.
-Peki ben?
- Sen ne ?
- Ben neyinim senin?
-. .....
- Neyinim ben senin?
- Bilmiyorum.
-Her şeyin olmak istiyorum.
-Sayıklıyorsun Ali hadi daha fazla konuşma da dinlen.
Alinin bu yarı açık bilinciyle söylediği son cümlesi Zeynep'in gözünden bir yaş olup akmıştı. Keşke dedi. Keşke herşeyim olduğunu bilsen ve sen de gerçekten her şeyim olmak istesen.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now