HUYSUZ ADAM #wattys

Bölüm 42 : " Tebligat Adresi"

Ali ise yeni evindeki bu ilk gününde hiç tereddüt etmeden gidiveren Zeynep'in arkasından biraz bakakaldı. Nasıl olabilir ki bu diyordu onun karım olduğunu herkese ilan etmiş olmam onun için hiç bir anlam ifade etmedi mi gerçekten?İstanbul'a gelmeseydik de bu durumda mi olacaktık Zeynep'le? O adam Ömer onun için gerçekten bu kadar değerli mi? Peki Zeynep benim... birden hiddetle ayağa kalktı ve tekrar etti "Zeynep benimm!"
Biraz hava almak için dışarı çıktı. Ve arkadaşları ile buluşup biraz içtikten sonra tekrar eve geldiğinde salondaki koltuğun üzerinde yığıldı ve kaldı.
Ertesi sabah okula gitmek için kalktı duşunu aldı ve giyindi. Zeynep'i bulacaktı bugün okulda planı buydu. Ne olursa olsun Zeynep'i bulacaktı. Okula geldi ve fakülteye girdiğinde kafetaryada Zeynep'i göremedi. Hoş Ömer de görünmüyordu. İkisinin birden okuldan kaybolmuş olması onu deli etmişti. İçinde artık durduramadığı bu duyguyla taşıyordu Ali. Tam bu sırada telefonu çaldı. Arayan Avukat Adnan Beydi:
- Merhabalar Ali Bey Nasılsınız?
- İyiyim siz?
- Ben de iyiyim çok vaktinizi almadan hemen konuya gireceğim. Sizin tebligat adresiniz ve irtibat numaranız ben de mevcut ancak Zeynep Hanım için aynı şey söz konusu değil bu konu da nee.. (derken Ali sözünü kesip)
-Adnan Bey ben sizi bu konu için daha sonra arasam olur mu şimdi bir işim var dedi ve telefonu kapattı. Biraz ilerden yürümekte olan kızı Zeynep zannetti ve kendine çevirdiğinde hayal kırıklığına uğradı. Derslerine girdikten sonra da Zeynep'e bakındı ancak onu görememişti.
Akşam üzeri eve tekrar geri gelmiş başını koltuğun arkasına doğru sarkıtmıştı. Başı ağrıyordu.en son başı ağrıdığında Zeynep'in ona masaj yaptığı aklına geldi ve sonra Adnan Bey. Telefonu eline alarak Adnan Beyi aradı:
- Adnan Bey Merhaba şey demek için aradım sizi ....
-Aa evet Ali Bey sabah konuşmuştuk sizinle ama öğleden sonra Zeynep Hanımla karşılaştık. Adres ve Telefon işini hallettim.
Ali şok olmuş bir şekilde:
- Adnan Bey ofisinizde misiniz ?
- E ee evet ama çıkmak üzereyim.
- Tamam ben beş dakika içinde orada olacağım beni bekleyin Lütfen.
Adnan Beyin cevap vermesine hacet bırakmadan telefonu kapattı ve evden çıktı.
Biraz sonra ofisteydi. Adnan Bey'den Zeynep'in numara ve adresini almak için ısrar etti. Düşündüğü kadar kolay olmasa da bir şekilde halletmişti. Eve tekrar döndü. Ne yapacaktı ki? Zeynep'den kurtulmaya çalışan o değil miydi? Peki bu otel adresi? O da nereden çıkmıştı ki ? Biraz sorna kanepeye uzandı tüm bunları tekrar tekrar düşünüyordu.
Bir anda kendini otelin önünde buldu. İçeri girip resepsiyondan oda numarasını öğrendi ve odaya çıktı. Kapıyı iki kere tıklattı. Ancak içerden konuşma sesleri geliyor ve bir türlü kapının çaldığını duymuyordu içerdekiler kapıyı daha sert vurdu. Nihayetinde kapı açıldı. Kapıyı açan Ömer'di. Gözlerini fal taşı gibi açtı Ali biraz sonra " Kimmiş gelen " diyerek Zeynep kapıya doğru geldi ve Ali'yi görünce o da çok şaşırdı. Ali tam bir şey diyecekti ki Zeynep kapıyı yüzüne kapadı.
Ali birden uyandı. Ama gördükleri o kadar gerçekti ki bunların rüya olması onu tatmin etmemişti. Bu sefer gerçekten fırladı yerinden telefonunu eline aldı. Saat 12 yi geçmek üzereydi. Ne olursa olsun Zeynep'i getirecekti yanına. Evden arabaya inmesiyle siteden çıkışı bir oldu. Telefonundan konumu açmıştı. 16 dk varış süresi olarak görünüyordu.Ali daha da gaza bastı.
Biraz sonra Sungur Hotel yazısının altındaydı. Resepsiyondaki orta yaşlı hanıma kapının dışından biraz baktı.
Ve direk içeri girdi:
- Zeynep Fırat'ın oda numarasını söyleyebilir misiniz?
- Siz kimsiniz?
Derken Ali hiddetle merdivenleri çıkmaya başladı. Sıdıka Hanım ne olduğunu anlamayarak Alinin peşinden gitti. Ali tek tek tüm odaların kapılarını açmaya çalışıyor, açılanların içine giriyor bakıyordu derken nihayet Zeynep'in odasını buldu.Kapıyı zorladı kilitliydi ancak içeriden Zeynep :
- Kimsiniz ? Diye seslendiğinde kapıyı daha bir hiddetle zorladı.
Bu sırada kapının diğer tarafındaki Zeynep'in yüreği pır pır atıyordu. Gelenin Ali olduğunu öngörmüştü ikinci seslenişine cevap vermeyince. Aynada kendine bakıp derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Karşısında buzdan bir adam gibu duran Aliye baktı ve :
- Senin burada ne işin var Ali ?
Ali içeri girip tüm odada göz gezdirdikten sonra lavaboya bike girip bir baktı. Zeynep ise şaşkınlıkla onu izliyordu:
- Napıyorsun Ali?
Ali'nin içi biraz ferahlamıştı. Kendisine sorular soran Zeynep'e baktı biraz. Diyecek bir şeyi yoktu ve kolundan tutup peşinden sürüklemeye başladı. Zeynep ise:
- Napıyorsun Ali Canımı acıtıyorsun.
Diyordu.Nolmuştu yine buna? Neye kızmıştı yine bu kadar? Arabaya kadar bu böyle devam etti. Arabaya bindiklerinde ikisi de nefes nefeseydi.