HUYSUZ ADAM #wattys

Bölüm 26: "En azından "

Yukarı eve çıktıklarında Ali yavaşça kartla kapıyı açtı. Önce kendisi eve girip ışıkları açtı. Ortalık biraz dağınıktı. Ne de olsa bekar eviydi. Girişte kocaman bir hol karşılamıştı onları ve bir geniş kapının ardından kocaman salonu görünüyordu evin. Salonun içerisinde Amerikan mutfağı vardı. Sola doğru yönelinildiğınde ise en sonda bir lavabo: lavabonun sağında iki tane yanyana oda vardı. Gayet geniş ferahtı ev. Ama uzun süredir kapalı olduğundan biraz havasızdı. Ali camları açtı sonra da kapının eşiğinde valizi ile dikilen Zeynep'e :
- Eee ne duruyorsun girsene içeri. Diyerek onu cesaretlendirdi. Zeynep ayakkabılarını çıkardı ve salondaki deri siyah L koltuğun bir köşesine kıvrıldı. Küçük bir çocuk gibi görünüyordu Zeynep.Rahatsız olduğu her halinden belliydi. Ali ona:
- Hadi gel yatacağın yeri göstereyim sana dedi. Bunun üzerine Zeynep valizini alıp Ali'yi takip etti. Yan yana duran odalardan birinin kapısını açtı burada bir kanepe ve bir televizyon vardı Alinin Playstation odasıydı burası. Ali diğer odadan temiz nevresim verdi Zeynep'e. Zeynep onları alarak başıyla teşekkür etti. Ali ise devam etti :
- He Zeynep hemen direk karşıda banyo var duş alabilirsin benim odamda kendi banyom var. Dedi. Zeynep yine başını salladı. Biraz sonra yatağını kurdu Zeynep. Havlularını ve bornozunu alıp banyoya geçti. Hemen duşa girdi. Rahatlamıştı Zeynep ancak bir garip hissediyordu kendini. Biraz sonra duştan çıktı.Bornozunu giyip yavaşça banyodan çıktı. Tam bu sırada hemen banyonun bitişiğindeki odadan Ali çıktı. Zeynep'i daha önce böyle görmemişti hiç uzun bukle bukle açık kumral saçları dökülüyordu omuzlarından. Ali'ye böyle görünmek onu biraz utandırdı.Daha da fenası hala bakıyordu Ali kaşları da çatıktı. Zeynep ise:
- Ee şey ben banyoyu kuruladım aslında diyerek banyoyu gösterdi. Ali de bu sırada toparlandı ve hemen salona geçti. İçinden " Bu kızın acilen gitmesi lazım bu evden acilen " dedi.Zeynep ise telaşla odasına girip üzerini giyindi. Pencereden dışarı bakıp iç geçirdi ve hafif hafif ağlayıp usul bir sesle:
- Artık pencereden dışarı baktığımda yemyeşil dağlar vadilerr göremeyeceğim. Beni artık annem uyandırmayacak. Dedi . Sonra da yatağına gömülüp uykuya dalmaya çalıştı.
Ali ise o sırada salonda biraz oturdu sonra da kanepeye uzanıp tavanı izleyerek düşünmeye başladı. Yavaş yavaş kapanan göz kapaklarına hakim olamıyordu.
Gece yarısına doğru Zeynep yine kabus gördü ve sıçrayarak uyandı. Zaten çok zor dalmıştı uykuya. Şimdi iyice kaçmıştı olancası da. Yavaşça odasından çıktı salona yöneldi. Salonda koltuğun üzerinde uzanmış olan Ali'yi çok zor farketti ve ürktü. Ali burada uyuyakalmıştı tıpkı düğün gecesi olduğu gibi. Alinin odasına gidip yatağının üzerindeki örtüyü aldı ve Ali'yi yavaşça örttü. Yine onun Vampire benzeyen yüzüne baktı bir müddet. Sonra usulca: "En azından üvey babamdan daha merhametlisin Ali, en azından ondan daha insansın." dedi. Ve yavaşça yanından kalkıp odasına gitti ve yattı. Ali Zeynep'in bu söylediklerini duymuştu. İçinde garip bir his oluşmuştu." Bu da ne demek şimdi ?" dedi.