HUYSUZ ADAM #wattys

Bölüm 17:"Yoksa"

Güne erkenden başlamıştı Beyaz Ev sakinleri. bugün hepsinin çok işi vardı. Ayşe ve birkaç yardımcı Ali'nin odasına Zeynep'i taşıyacaklar ve odayı gece için hazırlayacaklardı. Aziz Bey gelini için hediye almaya gidecek, traşını olacak ve misafirlerini evde hazır bekleyecekti.Semra Hanım da öyle.

Ali ise damat traşını olacak. Zeynep'i alıp nikah kıyılacak yere gelecekti.Şaka maka evleniyordu Ali. Üniversitedeki arkadaşları duysa hepsi şok olurlardı. Okulum en ketum adamı kasabadan bir kızla evlenecek ha? Herkes gülerdi buna.Ama neyseki çok sürmeyecek hemen bitecekti.

Zeynep, zavallı kız dün gece Ali'nin söyledikleri ile yıkılmıştı sanki. Elinde değil ama üzülüyordu. Sonuçta Ali her şeyi onun planlayıp hayata geçirdiğine inanıyordu. Aynı zamanda da formalitede olsa evleniyordu.

Sabah kahvaltısı için alışılagelmişten daha erken bir saatte herkes indi kahvaltıya. Ali eli boynunda beyni zonklar vaziyette geldi. İkinci kadehten sonrası yoktu onda. Nasıl bu kadar içmişti aklı almıyordu.Zeynep ise utana sıkıla oturdu masaya. Herkes çarçabuk yemeklerini yiyip işlerini bitirmek için dağıldılar.Zehra ve Zeynep merkezdeki bir bayan kuaförüne gidip akşam için hazırlanacaklardı.Zehra hala şaşkındı. Nasıl olur da evlenirdi Zeynep Ali'yle aklı almıyordu şu düğün işi geçsin ben şu işi iyi bir dinleyeyim Zeynep'ten diye adeta zaman kolluyordu.

Akşama çok az bir vakit kala Zehra, son hazırlıkları tamamlanan Zeynep'e heyecanla:

-Zeynep, Ali gelmiş aşağıda bizi bekliyor. dedi.

Zeynep de bir şeylerden şüphelenen arkadaşını işkillendirmemek için çok seviniyormuş gibi yapıyordu.Sadece beş dakikadır aşağıda olan Ali ise sinirden küplere binmiş bu kısacık beş dakika içerisinde iki kere Zeynep'i bırakıp gitmeyi düşünmüştü ancak uygulayamamıştı.Daha ne kadar bekleyeceğini düşünen Ali, göz ucuyla kapıya baktı ve gözlerine inanamadı. Gerçekten bu aşağıya inen Zeynep mi diye sorguladı. Çok ama çok güzel görünüyordu. Her erkek bu kadar güzel görünen bir kadından etkilenirdi.Toparlanmaya çalıştı ama çok başarılı değildi.Gerçekten dedi içinden bu gece işin zor Ali. Sakın ola içeyim falan deme. diye tembihledi kendini. Zeynep de farklı sayılmazdı. Takım elbisenin içerisinde yüzü ay gibi parlayan Ali'ye bakarak mest olmuştu.

Biraz sonra Zehra bu aurayı bozarak:

-Eee şey arabaya mı binsek? Çünkü geç kalıyoruz da. dedi

Ali toparlandı. Suratındaki her zamanki ifadeyi takındı ve Zeynep'in kapısını açtı. Zeynep nazikçe bindi arabaya.Biraz sonra düğünün olduğu yerdelerdi.Ali ile Zeynep'i görenler gözlerine inanamıyordu. Çok ama çok yakıştıklarını, bir ömür ayrılmamaları temennileriyle geçiyordu düğün.

Nikah sırasında ise şahitlerle birlikte masaya oturduklarında Zeynep'in içi burulmuştu.Kendisini yaşlı gözlerle izleyen annesine karşı kendini suçlu hissediyordu.Zavallı anneciğim kim bilir neler düşünüyor diyordu içinden. Sonra gözü kendisine bakan üvey babasına döndü. Şuan bu durumda olmasına sebep olan o iğrenç adam için, içinden bir çok şey söylendi.

Ali de nikah sırasında kendini bir garip hissetmişti. Yanında oturan Zeynep'e sık sık gözünün ucuyla bakıyor, ne düşündüğünü ya da hissettiğini anlamaya çalışıyordu.

Derken nikah kıyıldı. Hemen ardından Ali cebinden çıkardığı o ince alyansı Zeynep'e taktı ve ardından bir büyük tektaş taktı. Herkes alkışlarken Zeynep Ali'ye fısıldadı:

-Ben ... ben bunu kabul edemem.

Ali duymamazlıktan gelerek bu değerli yüzüğü Zeynep'in narin parmaklarına geçirdi.