Bölüm 21 : "Bu Son"

39K 1.2K 5
                                    

Zeynep yemekten sonra doğruca odaya çıktı.Gerçekten şaşırmıştı. Gideceğini biliyordu ama bu kadar çabuk olması onu üzmüştü. Annesinden ayrılacak olması, babasının mezarına bile istediği zaman gidemeyecek olması onu derinden yaralamıştı.Bu evdeki insanları bile sevmeye başlamıştı halbuki. Aziz Bey ve Ayşe, Onun bu evdeki en büyük sığınağıydılar... Zeynep odasının penceresinden bakarak bunları geçirdi içinden. Sonra derin bir iç çekip adeta sıraya dizilmiş olan dağlara ormanlara bir başka gözle baktı. Burası onun doğup büyüdüğü ve muhtemel de öleceği topraklardı onun için. Ta ki bu bir aya kadar. Gözleri dolmuştu ama ağlayamazdı.

Bu sırada odaya Ayşe elinde bir valizle geldi. O da hüzünlü görünüyordu. Ama yapacak bir şey yoktu. Sonuçta Ali'nin eşiydi Zeynep ve Ali nereye giderse Zeynep'i de yanında götürecekti. Ayşe ve Zeynep hiç konuşmadan Zeynep'in valizini toparlamaya başladılar. Erkendi ama yarın gece burada kalmayacakları için şimdiden toparlanmak daha iyi olurdu onlar için.

Aşağıda ise Aziz Bey ve Ali oturuyorlardı. Aziz Bey oğlunun huyunu biliyordu ve gelininin naifliğini de. İstanbul'da bu ikisi ne yapacaklar diye düşünüyordu. Zeynep'e üzülüyordu.Ali ise bu kararı Zeynep'in oyununu bozmak adına almıştı. Biraz olsun keyfi yerine gelmişti bunu düşünürken.Oyunu erken farkettiği için kendiyle gurur duyuyordu. Ya Ona inansaydı. Gerisini düşünmek bile istemiyordu. Yarın gece Zeyneplerin evinde kalacak olmanın gerginliği vardı onda da. Üvey babası ona göre beş para etmez bir adamdı. Onunla zoraki muhabbet olmak zorunda kalacak olmak onu sinirlendiriyordu. "Dayan oğlum Ali , Nelere dayandın buna da dayan ertesi gün özgürlüğüne kavuşacaksın."

Saat epeyce geç olmuştu. Ali uyumak için odasına geldi ve kapının önünde tereddüt etti. Onu suratını görmek istemiyordu. Ama buna katlanmalıydı. İçeri sert bir hareketle girdi. Zeynep pencere kenarında oturuyordu. Omuzları düşmüştü. Ali hiç durmadan banyoya girdi ve duşunu alıp pijamalarını giyip çıktı. Zeynep ise bu acelenin sebebini Ali'ye sormak istiyor ama alacağı cevaptan da korkuyordu. Onun o fevri hareketleri onu korkutuyor ve inanılmaz hırçınlaştırıyordu. Ali banyodan çıkıp direk yattı. Zeynep de banyoya girip kıyafetlerini değiştirip koltuğuna kıvrıldı ve uyudu.

Ertesi sabah Ali de Zeynep de uyuyakalmıştı.Ayşe kahvaltıyı çoktan hazırlamış ama onların olmadığını görünce şaşırmıştı. Ali ve Zeynep'in odalarının önüne geldi. İçeri girecekti ama sonra vazgeçti ve hızlı ve birkaç kere kapıya tıkladı. Bunun kar etmediğini farkedince onlara isimleriyle seslendi. Ali, Ayşe'nin sesini duyunca resmen yerinden fırladı. Kapıyı açıp içeri girer diye korktu ve kapıyı azıcık aralayıp Ayşe 'ye birazdan masada olacaklarını söyledi. Ayşe de kendini mahçup hissetti.

Daha sonra koltukta uyuyan Zeynep'e baktı. Onu uyurken ilk defa görüyordu. Ne kadar da masum görünüyordu gerçekten. Saçlarından birazı yüzüne gelmiş ve odanın pencerisinden süzülen ışık hüzmesi Zeynep'in tenini daha da parlak kılıyordu. Biraz baktı O'na.Gerçekten bu kadar şeyi planlamış mıydı bu kız?Sonra onu uyandırması gerekti. Zeynep diye seslendi ama o bunu duymadı.Sonra koltuğa doğru eğilerek daha sert bir tınıyla seslenecekti ki Zeynep'in kokusunu hissetti. Sonra toparlanıp iki kere Zeynep dedi ve Zeynep sıçrayarak kalktı. Korkmuştu. Rüyasında üvey babasını görmüştü yine. Ali ise onun bu şekilde korkmasına şaşırdı ve:

-Sakin ol. Aşağıya kahvaltıya bekliyorlar. Nasıl olduysa uyuyakalmışız Ayşe geldi biraz önce.

Zeynep ise daha bir panikle :

-Hii! Gördü mü yani bizi bu şekilde ? dedi. Ali'ye onun bu panik hali komik geliyordu ama üslubunu ve mimiklerini değiştirmeden :

-Hayır izin vermedim içeri girmesine. Acele et. İnsanlar bekliyor deyip banyoya girdi.

Zeynep ise hemen yatağını topladı. Ali'nin yatağını da toparladı. Bu sırada banyo boşalmıştı Oda sabah bakımını yapıp üzerini değiştirip çıktı. Sofraya herkesle günaydınlaşıp oturdular. Aziz Bey:

-Vay Ali Bey Vay, üzüm üzüme baka baka kararırmış. Gelinimi de kendine benzettin sonunda he! dedi ve güldü. Ali ise tebessüm etti. Zeynep hem çok utandı hem de karşısında biraz olsun tebessüm eden Ali'ye bakakaldı. Gerçekten çok yakışmıştı Ona bu tebessüm. Keşke hep gülümsese diye geçirdi içinden. Ama bir yandan da yanakları pembeleşmişti utancından.Aziz Bey gelinini daha fazla utandırmamak adına Zeynep'e dönerek :

-Gelinim, benim derdim bu adamla sen utanma sakın. Uyuyakalmışsın normaldir yoruluyorsun bütün gün.

Zeynep de tebessüm edip. "Önemli değil efendim." diyebildi.

Kahvaltıdan sonra Hatice Hanım aranıp akşama onlara gidileceğini söylediler.Zeynep annesini göreceği için mutluydu ama içi de buruktu. Çünkü bu annesini son görüşü olacaktı. Ali ve Aziz Bey gittiler. Zeynep de hazırlıklarına devam ediyordu. Bugün herkesten gizli gitmesi gerekn bir yer daha vardı: Babasının kabri.

Öğleden sonra çıkıp kabristana gitti. Babasının mezarı başına geldiğinde ise ağlamaya başladı. Dolmuştu Zeynep. Hem de o kadar çok dolmuştu ki. Bu içindeki hüznü babasına anlatıp rahatlamalıydı. Hıçkırıklar içinde babasının toprağını severken:

-Sen burada olsaydın baba, o gece asla olmayacak hayatım bu şekilde rayından da çıkmazdı. Hem annem de çok mutlu olurdu. Şimdi çok üzgün. Günden güne eriyor. Senin bakmaya kıyamadığın eşini o adam hırpalıyor ve benim elimden hiçbir şey gelmiyor baba. Sen huzurla uyu. Ben elimden geldiğince anneme bakmaya çalışacağım. Ama şimdi yani yarın İstanbul'a gidiyorum. Hiç hoşuna gitmeyecek bir şey yaptım.Anneme yalan söyledim ve yalandan evlendim baba.Üzgünüm ama başka bir çarem yoktu. Şimdide buradan gidiyorum. Senin yanına gelmem birkaç yılımı alacaktır. Ama alsın. Gerekirse bir ömür geçsin. Ben tekrar buraya gelip başımdan geçenleri sana anlatacağım. Seni çok seviyorum baba.

Sonra dualarını okuyup tekrar evin yolunu tuttu. Eve geldikten yaklaşık bir saat sonra Ali ve Aziz Bey de geldi. Daha sonra Zeynep'in annesinin evine gitmek üzere yola çıktılar.Ali yol boyunca suratını astı. Hoş önceden de güllük gülistanlık olmazdı suratı ama bu sefer o eve gitmekten memnun olmayışının verdiği bir suratsızlıktı bu.

Evin önüne vardıklarında Hatice Hanım kapıda bekliyordu onları. Zeynep'in gözleri annesini görünce doldu. Sesli bir şekilde konuşu kendisiyle sanki Ali yokmuş gibi:

-Bu son. Bu eve , anneme bu son gelişim, bir daha belki de hiçbir zaman tekrarı olmayacak. dedi.

Ali istemsizce Zeynep'e baktı ve yanaklarını nemli görünce haline biraz da olsa üzüldü.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now