Bölüm-5

63.3K 1.7K 53
                                    

Ertesi gün Zehra Mehmet ile buluşacaktı yanında benim de gelmemi istedi. Köye yakın kimsenin onları göremeyeceği bir mesire alanına gelmiştik. Mehmet zaten buradaydı.Zehra ile sohbete daldılar bile.Ben ise onları yalnız bırakmak için ormanın içine doğru yürümeye başladım.Çok güzeldi burası sık sık ağaçlar arasından sadece gökyüzü görünüyordu masmavi. Mutlu huzurlu hissetmiştim kendimi. 

Biraz sonra bana yakınlaşan bir ayak sesi duydum korktum. Hemen iri bir ağaç gövdesinin arkasına saklandım.Biraz bekledim sesler kaybolmuştu sanki. Sağ tarafıma doğru yöneldim ki; O. Kollarını birbirine bağlamış.Yine yüzündeki o donuk ifadeyle:

-Bravo, beni buraya kadar da takip mi ettin? (artık daha fazla susamazdım.)

-Sen kafayı yedin heralde benim işim gücüm yok seni mi  gözleyeceğim.

-İşte ben de onu merak ettim.Yok mu senin işin gücün?

-Aklından ne kuruyorsun bilmiyorum ama benim seninle işim olmaz. Seni takip ettiğim falanda yok ayrıca.Hadi şimdi git buradan seninle uğraşamam ben.

-Vaay küçük hanım bir de yabani çıktı şu konuşmalara bak.

Sustum gitsin diye. Arkamı döndüm. Önüme geçti , gözlerimin içine içine bakıyordu.Ben ise ne var anlamında başımı salladım.Sonra dik dik bakarak kaşları çatık bir şekilde uzaklaştı.Biraz zaman sonra Zehra çıktı geldi.Evin yolunu tuttuk birlikte.

HUYSUZ ADAM #wattysTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang