Bölüm 44 : "En Az Senin Kadar"

38.5K 1.3K 23
                                    

Zeynepin dudaklarına adeta susamış gibiydi Ali. Dudaklarını öptükçe daha da öpüyor kendinden kurtulmaya çalışan Zeynep'e asla fırsat vermiyordu. Biraz sonra Zeynep'in yüzünü avucunun içerisine alarak dudaklarını sömürmeye devam etti. Sonra nefes nefese kalıp kendinden uzaklaştırarak derin derin gözlerinin içine bakıp:
- Bu seni yeterince şaşırttı mı?
Zeynep kıpkırmızı olmuştu. Dizlerinin bağı çözülmüştü. Kıpırdayamıyordu gözlerinin içine içine bakan ve ellerini yüzünde gezdiren Ali'den kurtulmanın bir yolunu bulmalıydı. Bu sersemliği üzerinden atmaya çalışırken :
- Ali sen ... Sen naptığını sanıyorsun?
- Anlamadıysan tekrarlayabilirim dedi ve Zeynep'in dudaklarına yöneldi. Zeynep bir refleksle Alinin dudaklarını parmaklarıyla geri itti ve koyulaşan göz bebeklerine baktı. Parlıyordu adeta gözleri.Ali Zeynep'in ellerini avucuna aldı. Tam bu sırada Zeynep bir hareketle ondan kurtulmaya çalıştı ama Ali yine kendine çekti Zeynep'i. Zeynep sinirle sordu:
- Sen, sen ne yaptığını zannediyorsun Ali. Bırak beni gidicem.
Ali onu daha da kendine çekmişti. Zeynep bu sırada hiç beklenmedik şekilde Ali'yi koklayarak:
- Sen yine bir şeyler mi içtin. Kafan yerinde mi değil?
Ali'ye çok komik gelmişti onun bu hali. Bembeyaz dişlerini göstererek güldü. Zeynep mest olmuştu onun bu gülüşüyle ama ona bunu belli etmemeye çalışıyordu. Tam bu sırada Ali:
- Hayır Zeynep. Aksine kafam hiç bu kadar yerinde değildi.
Zeynep tekrar bir hareketle Ali'den kurtulmaya çalıştı. Bu sefer başarabilmişti.Hırsla ve parmak sallayarak:

-Bir daha bunu yapmaya kalkarsan çok fena olur senin için ona göre.

Ali kendinden emin bir tavırla:

-Zeynep bunu birçok kez yapacağıma emin olabilirsin. Hatta sen de isteyeceksin.
- Sen sen ne biçim bir insansın ya. Ben gidiyorum ve buraya bir daha asla gelmeyeceğim sakın bir daha beni zorlama elimden kolumdan tutup getirmeye çalışma.
Ali kaşlarını çatmıştı ve Zeynep'e doğru yürüyerek:
- Zeyneep! Gitmeyeceksin işte o kadar.
- Bak gör nasıl gidiyorum.
-Sen de gör seni buraya nasıl geri getiriyorum.
Zeynep kapıyı çekip çıktı. Dizleri titriyordu. Hem öpücüğün hem de Ali'nin gülüşünün etkisinden kurtulamamıştı. Tekrar Hotele dönmek istemedi. Çünkü Ali dediğini yapar onu tekrar eve getirirdi bir şekilde. Hava da iyiden iyiye soğumuştu. Ne yapsam diye düşünürken aklına Aslı geldi. Aradı ve onun evine gitmek üzere yola koyuldu.
Biraz sonra Aslının evine geldi. Okula çok yakın bir noktaydı burası. Aslı ya da başından geçenleri anlattı. Aslı büyük bir hayretle dinledi olup biteni ve en son bugün olanları söylediği sırada Aslı:
- Zeyneep. Sen bu çocuğa aşık mı oldun yoksa?
- Aaa hiç de bile nereden çıktı o?
- Ama ne bileyim. Laf arasında onun için kötü bir şeyler söylemek istesem beni onun tersi biri olduğuna ikna etmeye çalışıyorsun. Hem bu son olayda baya hoşuna gitmiş anlaşılan baksana yanaklara bir pembelik geldi.
- Aslı sen beni hiç dinlemedin mi ? Bana neler söylediğini anlattım.
- E ama çocuk senin bu yaşadıklarından haberdar değil ki o da aklınca bahaneler bulmuş napsın. Hem bak çok da yakışıklı hee tüm okulun kızlarının dilinde. Kimseye yüz vermemesi ile meşhur. Bir kız var adini hatırlamıyorum bir onunla anılmış ismi şimdiye kadar Neydi neydi
-Pelin
-Heh aynen Pelin. Ne o yoksa tanıştınız mı ?
- Hem de ne tanışma deyip Pelin'e arasında geçenleri de anlattı.
Aslı tüm söz bittiğinde iç çekerek:
- Zavallı Ömer en çok ona yazık olmuş.
- Yazık oldu mu bilmem ama ayıp olduğu kesin.
- Zeynep bak ne dicem. Madem Ali bu Ömere kızıyor çok samimi olmasan mı Ömerle?
- Ali kızıyor Ali sevmiyor Ali istemiyor diye diye hayatımı geçirmek istemiyorum. Ömer benim iyi bir arkadaşım. Ali ise bana sürekli emirler yağdıran aklına gelirse benimle konuşan aklına gelmezse soruma bile cevap vermeyen evine bile gelmeyen bencilin teki
-Seni herkesten korumaya çalışan, canın yandığında yanında biten, seni her ne kadar gerçekleri bilmese de o kabus dolu hayattan çekip kurtaran hem de tüm bunları yaparken senin ismini bile bilmeden sırf senin iyiliğin için seninle evlenen, seni deli gibi Ömer'den kıskanan ve bence seni çok seven biri Ali.
Zeynep'in Aliyle yaşadıkları bir film şeridi gibi geçti gözünün önünden Aslı'nın son cümlesi onu çok heyecanlandırmisti ama buna kesinlikle inanmadigini belli etmek icin:
- O kendinden başka kimseyi sevmez Aslı.
- Yanılıyorsun Zeynep o seni en az senin onu sevdiğin kadar seviyor.
- Benim onu sevdiğimi de nerden çıkardın?
- Sen hiç ayna da kendine bakmıyorsun herhalde.
-....
- Zeynep bana da kendine de dürüst ol. Onu seviyor musun sence?
- Aslı. Sevmek nasıl bir şey çok bilmiyorum. Onu annemi sevdiğim gibi sevmiyorum diyebilirim ama.
-Uff zaten öyle sevme ne o öyle.Geceleri uyumadan önce aklına geliyor mu mesela.
- Yani .... evet geliyor gibi.
-Eeee
- Ne Ee
- Ay devam et işte
-Yani onunla evde olduğumuz zamanlarda içimde bir güven duygusu oluyor. O eve geç geldiğinde huzursuz oluyorum. Karnını doyurması rahat uyuması beni mutlu ediyor. Sonra bazı geceler yanında uyuduğum uykular en güzel uykularımdı. Gözleri boncuk gibi. Ama kaşları çok çatık. Ama yine de gözleri benim için aslolan.
- Eeee Zeynep Hanım bir ferman yazmadığınız kaldı. Sevmiyor musun sen şimdi Ali'yi sence?
Zeynep sustu. Sahi bu kadar çok şeyi aklında tutup zihninde tekrar tekrar yaşarken nasıl onu sevmediğini söyleyebilirdi ki.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now