Bölüm 64 : Başka Bir Ders

29.1K 1K 121
                                    

Zeynep,bu gün Sıdıka Hanımın yanına gidecekti.Ali kendisine gecikeceğini zaten haber vermişti. O da tek başına evde durmasının bir manası olmadığını düşünerek Sungur Otele doğru yola koyuldu. Biraz sonra içeri girdiğinde Sıdıka Hanım sevinçle Zeynep'e sarıldı. Zeynep kendisine karşı her zaman çok sıcak kanlı olan bu kadına olan sevgisinin yanında mahcubiyet de hissediyordu. Biraz oturup sohbet ettiler. Zeynep okulunun ve derslerinin yoğunluğunu dile getirdi. Sıdıka Hanım ise problem olmadığını başka birini kendisinin yerine işe aldıklarını ancak Zeynep'in ne zaman isterse gelip çalışabileceğini söyledi Zeynep'e. Bu konuşmanın üzerine birer kahve içtikten sonra Zeynep oradan ayrıldı. Eve varmak üzereydi ki Ali aradı:
- Efendim Ali.
-Nerdesin Zeynep?
- Yoldayım Sıdıka Hanımı ziyarete gelmiştim de şimdi çıktım oradan. Sen neredesin?
- Ben de eve yeni girdim. Merak ettim nerdesin diye. Gelip alayım mı?
- Hımm yok yok sen hiç uğraşma ben gelirim kendim hem markete de uğrayacağım. Sen dinlen canım.
- Peki o zaman . Ben duşa giriyorum. Dikkatli ol tamam mı?
- Peki peki hadi kolay gelsin sana da.
Zeynep dediği gibi de yaptı. Markete uğrayıp üç beş bir şey aldıktan sonra nihayetinde evine ulaştı. İçeri girdiğinde Ali ortalarda görünmüyordu. Duşta olduğunu tahmin ederek hemen mutfağa yemek yapmaya koyuldu. Biraz sonra duştan çıkan Ali evin her yerini saran nefis yemek kokularının Zeynep'in ellerinden olduğunu bilerek hızla aşağıya indi. Mutfakta çalışmakta olan Zeynep'in beline usulca sarıldı. Zeynep irkilmişti. Ali ise yanağını Zeynep'in yanağına yaslayarak:
- Korkuttum mu? Dedi.
-Bir an boşluğuma geldi. ( Yemeğin altını kısarak Ali'ye önünü döndü ve :
- Eee günün nasıl geçti bugün bakalım?
- Her zamanki gibi sıradan. Sen naptın?
Zeynep tüm gün yaptıklarını Aliye anlattıktan sonra ocaktaki yemeğine telaşla geri döndü.
Biraz sonra yemek faslı bittikten sonra Zeynep tekrar ders çalışmak için salondaki masaya geçti. Ali de balkonda içtiği sigarasını bitirmiş içeri geldiği sırada kendisiyle ilgilenmesi mümkün olmayacak olan Zeynep'in yanına gitti. Yüzüne en yakın mesafeden başını kitaplara uzatarak:
-Ne yapıyorsun?
Zeynep'in soluğu kesilmişti Ali'nin her ona yaklaştığında olduğu gibi afallayarak:
- Ders çalışıyorum Ali.
Ali başını Zeynep'in boynuna meylettirerek:
- İstersen ben çalıştırayım seni hem çabuk biter.
- Yok yok gerek yok sen işine bak. Hem sen benim dikkatimi dağıtırsın şimdi.
Ali gülümsemişti :
- Nasıl dağıtırım?
- Bak işte bak şimdi olduğu gibi. Hadi sen takıl kafana göre sınavlarım var benim.
-İyi madem bende çalışayım benim de sınavım var. Diyip bir biraz sonra bir kaç kitapla geri döndü. Kemik gözlüklerini kabından çıkarıp taktı ve Zeynep'in karşısındaki sandalyeye oturdu. Biraz sonra dalgasına diye başladığı çalışmaya kendini kaptırmıştı Ali. Kaşlarını çatmış, başını kitaplarına gömmüştü. Biraz sonra Zeynep ful konsantre ders çalışan Ali'yi izledi biraz. Ne de güzel görünüyordu böyle. Dayanamadı Zeynep ve tıpkı Ali'nin kendisine yaptığı gibu yanına dolaşıp başını bir anda Ali'ye doğru eğerek:
- Hımm..İstersen ben çalıştırayım seni çabuk biter. Dedi. Ali başını kaldırıp tam Zeynep'e bir şey diyecekken hop kucağına otutturuverdi Zeynep'i ve :
- Sen istersen başka bir ders çalıştır bana.
Kendini Ali'nin kucağında bulan Zeynep de afallamıştı. Bir kolunu Ali'nin omzuna atmıştı ve muzur muzur :
- Nasıl bir ders çalıştıracağım ki?dedi.
Ali yarım bir gülüşle Zeynep'e doğru yaklaştı. Şuanda ikisinin yüzünün arasında neredeyse hiç mesafe yoktu. Ali gözlerini Zeynep'in yüzünde gezdirerek en son dudaklarına kitlendi. Bunlar olurken Zeynep Ali'nin gözlerinin içindeki kendisine bakıyordu sanki. Işıl ışıldı Ali'nin gözleri. Sonra Zeynep ilk adımı atarak Ali'nin dudaklarına bastırdı kendi dudaklarını. Bu Ali'nin daha da hoşuna gitmişti. Zeynep iki eliyle Alinin omuzlarına koymuştu. Ali ise Zeynep'in beline sardığı ellerini sırtında gezdiriyordu. Bu Zeynep'i daha da cezbediyordu. Biraz sonra Ali boynunu öpmeye başlamıştı. Zeynep Ali'nin omzunda olan ellerini ensesine alarak daha da kendine bastırıyordu Ali'yi.  Öpmeye devam ediyordu. Zeynep ise Alinin dokunuşları ile mest oluyor aynı şekilde karşılık vermeye çalışıyordu. Saçlarını bir yanına toplamıştı şimdi. Ali Zeynep'in açıkta kalan boynuna başını gömmüştü. Zeynep Ali'ye sarılmıştı. Biraz böyle kaldılar sonra Ali Zeynep'i kucağına alarak odalarına doğru yürümeye başladı. Tıpkı evliliklerinin ilk gününde ormanda olduğu gibi kucağındaydı Zeynep'i. Şimdi sanki daha da onundu. Zeynep başını koyduğu Ali'nin gövdesinde kalp atışlarını dinliyordu. Hızlı atıyordu Alisinin kalbi.Zeynep kendi kendine:
" Ne kadar hızlı çarpıyor kalbi" diye geçirdi içinden. Sonra da ekledi " Hoş benim kalbimin de onun kalbinden farklı kalır bir yanı yok ki."
Ali sessizce kendisinin kucağında yukarı çıkan Zeynep'e eğilip baktı. Ne yapmıştı kendisine böyle bu kadın. Onun nasıl hayatının merkezine oturmuştu böyle. Çok sevdiğini söyledi içinden kendi kendine. Ama korku da vardı yüreğinde. En son bu kadar çok sevdiğini bildiği kişiyi ,  annesini kaybetmişti. Ali o gün çok sevmekten vazgeçmişti, ta ki Zeynep hayatına girene kadar.
Nazikçe yatağın üzerine bıraktı Zeynep'i yanına uzanıp biraz izledi onu. Saçlarıyla oynadı. Zeynep huzurla kendisine bakan Ali'yi gülümseyerek izliyordu. Ali Zeynep'in yüzünde belirginleşen gülümsemenin ardından Zeynep'in yüzündeki gülümsemenin başladığı yeri öptü. Tekrar Zeynep'in yüzüne baktı. Gözleri kapalıydı tam açacak gibi olmuştu ki Ali tekrar bir öpücük daha ekledi Zeynep'in gülümsemesine. Zeynep gözlerini açıp simsiyah gözleriyle ışıl ışıl bakan Alisinin yüzünü avcunun içine aldı. Ali, yüzünü okşayan eli öptü defalarca öptü. Daha sonra Zeynep'in yüzüne eğilerek :
- Çok seviyorum Zeynep.
- Neyi?
-Seni, seninle olan her şeyi.
Bu kadar net bir şekilde sevgisini söylemesi Alinin pek huyu olmadığından heyecanlandırmıştı Zeynep'i. Zeynep gülümseyerek daha derin bir sesle avucuna aldığı Ali'nin yüzünü okşayarak ve dudaklarına bakarak :
- Ben daha çok. Diyebildi.
Ve ardından tekrar birleşti dudakları.Ali için hayatının en güzel günleriydi bunlar. Bu anlar. Kendisine sevgiyle bakan Zeynep'i kollarındaydı daha ne isteyebilirdi ki hayattan.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now