HUYSUZ ADAM #wattys

Bölüm 39 : "O benim.."

Merhaba Arkadaşlar,
Yeni bir bölümle daha karşınızdayım.Şarkıyı lütfen bölüm içerisindeki ikazla birlikte açınız. Keyifli okumalar.
Bu tarz içerikler diğer bölümlerimiz de olmasını isteyip istemediğinizi de yorumlarda belirtirseniz çok sevinirim. Keyifli Okumalar..
****
Zeynep kendisine kötü kötü bakan Ali'den gözlerini alamıyordu. Ancak Ali bir anda hızlı bir hareketle kalkıp orayı terketti.Zeynep onun kafasının içinden geçenleri okumayı öyle çok istiyordu ki. Bu düşüncelerin içerisindeyken Ömer seslendi:

-Zeynep hadi ders başlayacak.

Zeynep usulca dersine girdi. Ancak aklı Ali'deydi.
Ömer ise onunla titizlikle ilgileniyordu. Notlarını almasından, yemesi gereken öğünlere kadar tek tek ilgileniyordu. Zeynep daha önce böyle bir ilgi görmediği için ona garip geliyordu.
Ömer'e şöyle bir baktı Zeynep. Yeşil gözlü geniş omuzlu uzun boylu gayet iyi görünümlü bir çocuktu. Babası iyi bir iş adamı annesi ise doktordu. Doğma büyüme İstanbulluydu. Hayatında birçok kız arkadaşı olmuş biriydi. Ancak Zeynep ona ilk günden itibaren çok farklı gelmişti. Zeynep'in ona hayatıyla ilgili her şeyi dürüstlükle anlatıyor olması, insanların dikkat etmeden geçtiği birçok detayın onu çok mutlu ediyor olması ve mutlu olduğunda etrafına mutluluk saçması Ömer'i gün geçtikçe büyülüyordu. Aslı bu durumun farkındaydı ve Ömer ise Aslı'ya bu konuyu açmakta bir sakınca görmemişti. Aslı ise Zeynep'in hep bir tık ötesini görüyor gibiydi. Hala anlatmadığı bir şeyler olduğuna emindi. Zeynep ise bunun olmadığını söylemiyor ama anlatmak istemediğini söyleyip geçiştiriyordu.

Tüm bunlar olurken Zeynep her geçen gün Ali'ye daha da bağlanıyor, onu çözemediği noktaları birilerine anlatma isteğiyle her gün daha da kavruluyordu. Ancak bunu anlatmanın iyi bir fikir olmadığına da biliyor ve bu yüzden en yakın arkadaşlarına bile bu konuyu kesinlikle açmıyordu.

Dersten sonra Aslı ve Ömer'e veda edip otoparkta Ali'yi beklemeye başladı. Biraz sonra ağır ağır kendine doğru gelenin o olduğunu fark etti. Yüreği hızla çarpmaya başlamıştı.Ama hareketlerini kontrol etmeye devam ediyordu.Biraz sonra Ali arabanın yanına dolaştı.Kafasını kaldırıp Zeynep'e baktı. O sırada Zeynep yere bakıyordu. Biraz sonra Zeynep'in hemen arkasında kendine doğru gelen Pelin'i gördü. Pelin Ali'nin kendisini fark ettiğini anladığında bozuntuya vermeden: ''Alii!'' diye seslendi. Bu sese Zeynep de kayıtsız kalamadı ve arkası döndü.Neredeyse Pelin ile burun buruna gelmişti. Zeynep Pelin'in kantinde gördüğü kız olduğuna emin olduğu sırada Pelin Ali'ye:
- Ali bizi bu sevimli kızla tanıştırmayacak mısın?
- Peliin! İşine baak.
Pelin Ali'yi duymamazlıktan gelerek tokalaşmak üzere elini Zeynep'e uzattı ve :
- Merhaba ben Pelin Ali'nin kız arkadaşı. Dedi. Zeynep çok kötü hissetmişti ama bozuntuya da vermemesi gerektiğini düşünerek elini uzattı ve tam konuşacağı sırada Pelin ile arasına Ali girdi ve ellerini ayırıp Zeynep'e:
- Hadi Zeynep sen arabaya bin.
Diyerek Zeynep'i arabaya otutturdu. Zeynep'in ise eli ayağına dolanmıştı. Kendini kötü hissetmişti.
Bu sırada Ali Pelin ' i kolundan tutup biraz uzaklaştırdıktan sonra hiddetle:
- Pelin bir daha herhangi birine kendini benim kız arkadaşım olarak tanıtırsan bu kadar kibar konuşmam bilirsin.
-Herhangi birine mi yoksa Zeynep'e mi?
- Bir daha sakın Zeynep'e yaklaşma yoksa..
- Yoksa ne ...
Ali hiddetle sıktığı kolu bırakarak cümlesini tamamlamadan arabaya bindi. Pelin ise anlayacağını anlamıştı. Zeynep Ali için değerliydi.Bunu Ali'nin yanına bırakmayacağını mırıldanarak arabayla hızlı bir şekilde uzaklaşan Ali'nin arkasından bakakaldı.
Ali ise arabaya biner binmez elleriyle oynayan Zeynep'e şöyle bir baktı. Ve sonra :
- Zeynep o benim...
Zeynep lafını hiddetle kesip ona dönerek :
- Bana açıklama yapmak zorunda değilsin Ali beni ilgilendirmez senin özel hayatın. Dedi. Ali ise bu sert tepkiye karşılık olarak:
- Açıklama mı yapacağımı zannettin. Seni uyarıyorum bir daha Pelin ile yan yana dahi gelme. Ona bizimle ilgili hiçbir şey söyleme. Benim hayatımı daha fazla mahvetme.
Zeynep duydukları karşısında yıkılmıştı. Ama hiçbir şey demedi. İçinden ağlamak geliyordu ama tuttu kendini. Camdan dışarıyı izlediği sırada gözlerinden birkaç damla yaş süzülmüştü bile.
Ali ise Zeynep'in bu sert çıkışına hiddetlendiği için asıl söylemek istediğini söyleyememişti. Neden açıklama yapma ihtiyacı duymuştu ki Zeynep'e. Bu sorunun cevabından en çok kendisi korkuyor ama her seferinde bu soruya cevap arıyorken buluyordu kendisini.
Eve vardıklarında kapıyı yine tüm güleryüzlülüğüyle Ayşe açmıştı. Ayşe içeri girer girmez Zeynep'in mutsuzluğunu yüzünden okumuştu ancak hiçbir şey sormadan onları içeri buyur etti. Artık bu evdeki son günleriydi. Yarından sonra tamamen yeni eve geçmiş olacaklardı. Yemeklerini yedikten sonra Ali dışarıya çıktı her zamanki gibi. Zeynep ise Pelin'in yanına gittiğinden emindi Ali'nin. Kötü hissediyordu işte yapacak hiçbir şey yoktu. Çay kahve faslından sonra herkes odalarına dağıldı ve uyumaya başladılar. Bir kişi hariç..
(Şarkıyı açabilirsiniz.)
Zeynep... Yatağından kalkmış odanın içerisinde volta atıyordu Zeynep. Bu gece asla uykuya dalamıyor, Ali'yi beklemekten kendini alamıyordu.Gece baya ilerlemiş ancak Ali hala eve gelmemişti. Pencereden içeri giren her ışık huzmesini Ali'nin arabası zannediyordu. Ama değildi. Onu neden bekliyordu? Bu soruya da cevap bulamıyordu. Ama yüreğinde bir korku vardı. Ya Ali onunlaysa? Pelin'e evli olduklarını söylememesi için özellikle uyarmış olması onu çok üzmüştü evet ama şuanda onunla olması Zeynep'i derinden yaralıyordu.
Saat 2'yi çoktan geçmiş hala Ali eve girmemişti. Bu kadar geç kalmazdı diye geçirdi içinden. İyice merak etmişti onu. Ya bu gece hiç gelmezse? Bu düşünce bile onu hırpalamaya yetiyordu.Eğer gelmezse asla.. Dedi içinden asla onaa... Tam bu sırada kapının kilidi açıldı. Zeynep yatağına uzandı tekrar.
Ali odaya daldı. Zeynep'in başında dikildi biraz onu izledi. Kafası yerinde değildi yine içmişti. Tam elini Zeynep'in saçlarına değdirecekti ki aklına akşamüzeri olanlar geldi.Hızlıca elini geri çekip arkasını döneceği sırada Zeynep'in üzerini örtmek için eğildi. Ve yavaşça Zeynep'in üzerini örterken derin derin Zeynep in kokusunu içine çekti. Onun yüzüne çok yakın bir mesafede duraksadı ve usulca Zeynep'in kulağına:
- Ben seninle napacağım Zeynep, dedi.
Örtünün altında uyumayan Zeynep'in ise heyecandan nerdeyse dışarıdan duyulacaktı yüreğinin sesi. Ali'nin bu sözlerinin ardından içinden " Sev beni Ali " diye geçirdi ve bir süre sonra huzurla uykuya daldı.