Bölüm 32:"Bu olamaz"

39.2K 1.2K 13
                                    

Akşam olmuştu Ali sabahtan akşama kadar Zeynep'i aramış ancak bulamamıştı. Okula kesin gelmiştir diyerek fakültenin altını üstüne getirmiş ama kesinlikle bulamamıştı. Daha fazla yapacak bir şey yoktu. Bir an önce ailesine gerçeği anlatmalıydı. Babasını alma saati geldiğini farkedip yol çıkmıştı. Nasıl söyleyeceğini aklından tasarlıyor ancak hiç bir halükarda doğru cümleyi bulamıyordu. Havalimanına gelip arabasını parketti ve arabaya yaslanarak babasının kapıdan çıkmasını beklemeye başladı. Biraz sonra kapıda Aziz Bey Semiha Hanım ve Ayşe belirdi. Ayşe'yi de getirmişlerdi bu sefer. Hepsiyle selamlaşıp valizlerini bagaja yükledi.Aziz Bey :
- Ne o Ali, Gelinimi getirmedin mi?
Tam ağzını açıp bir şey söyleyecek ki Semiha Hanım:
- Amaan Aziz Bey kız bütün gün okula gitti şimdi de evine gitmiştir hazırlık yapıyordur.
Kıkır kıkır gülerek Aziz Bey "İyi peki öyle olsun bakalım" dedi.Ali ise ağzını açmaya cesaret edememişti. "Eve girdiğimizde olmadığı farkettiklerinde başlarım anlatmaya." dedi kendi kendine. Arabayı oldukça yavaş kullanıyordu biraz sonraki paparadan biraz daha vakit kazanmaya çalışıyordu. Ama en nihayetinde siteye giriş yaptılar.Ali valizleri bagajdan alarak asansöre taşıdı ve kata çıktılar. Kartla kapıyı açmaya çalışırken Aziz Bey celallenip
-Yahu zile bassana sanki evde insan yok diye kukredi. Semiha Hanım yine
-Aziz Bey yıllardır alışkanlığı çocuk ne yapsın dedi. Ali bu sırada :
- Baba size bir şey söylemem lazım derken Aziz Bey zile basarak ona karşılık verdi
-Tamam oğlum hele bir içeri girelim orada de ne diyeceksen yoruldum yav kaç saattir gökyüzündeyim.
Ali tekrar ağzını açmıştı ki hiç beklemediği bir şey oldu: Zeynep tüm güleryüzlülüğüyle kapıyı açtı. Ali şoka girmişti Zeynep'i evde görünce. Aziz Beyin elini öpüp onları teker teker içeri buyur ettiği süre boyunca gözlerini Zeynep'den ayıramamıştı. Zeynep en son kapıyı kapatmak için ona da hoşgeldin demek zorunda kaldı. Bu hoşgeldinle Ali kendine gelip kapıdan içeri girdi. Masanın üzerinde binbir çeşit yemek yapılmış ev pırıl pırıldı.Ali nasıl eve girdiğini merak ediyor ancak sormak için doğru zamanı beklemesi gerekiyordu. Herkes ellerini sırayla yıkadıktan sonra sofraya geçildi. Aziz Bey:
- Ooo Maşallah bu ne güzel sofra yahu gördün mü Ayşe valla keşke daha önce alsaymışız Zeynep'i hiç olmazsa bu zavallıcık İstanbul'da başıboş kalmazdı hiç. Diyerek Aliyi işaret etti. Herkes gülüştü sonra Aziz Bey devam etti:
- Kızım Vallahi Ayşeyi durduramadık kaç yıldır evimde kalfalık yapar hiç bu kadar ısrar etmemişti bir şeyde. Ben Zeynep'i çok özledim göresim geldi dedi durdu.
Zeynep vakur bir sesle:
- Ben de onu çok özledim dedi. Ayşe kendisine sıra henüz gelmiş gibi:
- Ama Zeynep ben seni böyle mi bıraktım çok zayıflamışsın bu ne hal böyle kızım? dedi. Bu sırada Ali de göz ucuyla Zeynep'e baktı. Gerçekten de çok zayıflamıştı. Yüzünde sadece elmacık kemikleri kalmıştım Vücudu da sanki ince hastalığa yakalanmış gibi küçücük kalmıştı. Bu sırada Zeynep Ayşe'ye dönerek:
- Uzun müddet hasta oldum Ayşe abla bir şey yiyemedim ondan biraz zayfladim ama şimdi iyiyim çok şükür dedi. Yemek bittikten sonra Ayşe ve Zeynep masayı toplamaya koyuldular. Diğerleri de koltuklara geçti. Aziz Bey:
- Ali derhal hazır hepimiz buradayken size yeni bir ev bulup taşıyalım. Küçücük ev oğlum şu hala bak. Hani sen halledecektin bu işi o kadar erkenden attın kendini İstanbul'a halledicem diye. Ali yine ne diyeceğini bilemedi. Zeynep mutfaktan onları dinliyordu o hemen:
- Bakıyorduk baba ancak aklımıza yatan bir yer henüz bulamadık. İnşallah taşınacağız dedi.Aziz Bey:
- İyi peki o zaman biz gitmeden halledelim bu işi de o zaman diye ekledi.Sonrasında çaylar kahveler içildi.Ali sık sık Zeynep'e bakıyordu ancak Zeynep asla Ali'den tarafa bile dönmüyordu.Aziz Bey biraz sonra :
- Yahu benim çok uykum geldi. Kızım sana ayıp olmazsa bana yatacak yerimi göstersen de ben yatsam.
- Tabi efendim buyrun deyip Ali'nin odasını gösterdi.Zeynep orayı hazırlamıştı Aziz Bey ve Semiha Hanım için. Aziz Bey olmaz burası sizin odanız falan diye tuttursa da Zeynep ısrarla onu orda yatmaya ikna etmişti. Semiha Hanım da biraz sonra odasına çekildi. Ayseye de salondaki kanepeyi açtı Zeynep. Ayşe ile oturmaya devam ediyorlardı ki Ali ye de :
- Senin yatağın da diğer odada hazır uykun geldiyse yatabilirsin dedi. Ayşe hemen lafa atlayıp :
- Zeynep kocanı yalnız mı bırakacaksın kızım dedi. Zeynep de bir çocuk gibi :
- Ama Ayşe abla ben seninle oturmak biraz daha konuşmak istiyorum dedi Ayşe de :
- Olmaz öyle şey hadi bakayım odanıza diye kovaladı her ikisini de. Ali ve Zeynep çaresiz küçük odaya girdiler.Zeynep asla Ali'ye bakmadan :
- Kusura bakma babanlar için senin odanı ayarlamak zorunda kaldım dedi. Ali ise:
- Babamların geleceğini nerde bildin eve nasıl girdin ?
- Aziz Bey beni aradı dün geleceğini söyledi. Ev mevzusuna gelince kapıcıya kapıda kaldığımı söyleyip evlilik cüzdanını gösterdim bana kapıyı açtı.Habersiz girdim tekrar özü.. diyecekti ki Ali sert bir çıkış yaptı:
- Zeynep özür dileyip durma artık yeter. Dedi . Zeynep de başını kaldırıp gözlerini Alinin simsiyah gözlerine dikerek:
- Özür dilemek çok büyük bir erdemdir. Bence sen de dene diyeceğim ama pek senlik bir şey değil boşver o yüzden. Dedi gözlerini tam çekiyordu ki aklına birsey yeni gelmiscesine tekrar ona dikerek :
- Hı bu arada sürekli bana ne yapmam ne yapmamam konusunda karışmazsan çok sevinirim dedi .
Ali usulca:
- Zeynep ben... ben özür dilerim.
Zeynep şaşırmıştı ama Ali devam etti:
- Son söylediğin şey için demiyorum o gece için... Özür dilerim.
Zeynep hemencecik yumuşamış içinden Ali'ye sarılmak gelmiş hatta ağlamaklı olmuştu ama asla onu belli etmeyerek sadece başını salladı. Ali :
- Bugün için de ayrıca teşekkür ederim. Gerçekten ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Dedi. Zeynep ise ona karşı pamuğa dönen kalbinin aksine tıpkı onun gibi sert bir sesle ve dik dik bakarak :
- Önemli değil. Sen de beni böyle zor bir durumdan kurtarmıştın. Sana olan borcumu ödeyeceğimi söylemiştim. Dedi ve bir süre birbirlerine baka kaldılar. Ali içinden "Bu olamaz dimi bana bu kadar benzeyemez ve .... ve... Ve ben onu özlemiş olamam."
Zeynep ise biraz daha bakarsa ağlayacağını kestirdiği için hemen kendini toparlayıp yatağın kurulu. Ben şurada yatacağım deyip elindekileri yere sermeye başladı. Ali ise elinde çekerek:
- Hayır Zeynep ben burada yatarım dedi. Bu sırada Zeynep'in elini tutmuştu. Yüreği yerinden çıkacak gibi oldu Zeynep'in ve bu halden kurtulmak için peki tamam sen yat burada dedi ve elindekileri ona uzattı.Banyoya girip pijamalarını giyip geri geldiğinde Ali'nin çoktan üzerini değiştirmiş uyuyakaldığını gördü. Biraz ona baktı ve o da içinden:
"HAYIR BU OLMUŞ OLAMAZ DEĞİL Mİ. ONU ÖZLEMİŞ OLAMAM" diye geçirdi.

HUYSUZ ADAM #wattysWhere stories live. Discover now