Lisa: Sabah uyandığımda Leo'nun patileri ağzımdaydı. Mutfaktan o kadar güzel kokular geliyordu ki kendimden geçtim. Hemen unicorn terliklerimi giyip merdivenlerden aşağıya indim. Salonda Rose'yi gördüm. Birisi ile mesajlaşıyordu. Tam kim olduğuna bakacaktım ki beni fark etti ve telefonu kapattı. Bana "Hayırlı sabahlar Lisa Hazretleri. İnsanların özeline girmenin kötü birşey olduğunu biliyorsunuz değil mi?" Dedi ve tek kaşını kaldırdı. Hemen özür diledim ama kiminle mesajlaştığını da çok merak ediyordum. Mutfağa doğru koştum ve Jennie'nin bize pancake hazırladığını gördüm. O sırada Jisoo geldi ve "Yes! Aylardır bu günü bekliyordum" dedi. Rose "Peki şerbet nerede? Şerbetsiz pancake bir hiçtir" dedi ve "Hey Lisa, sen markete gidip alsana" dedi bende ona fark edilirsem marketten çıkamayacağımı ve fotoğraflara kurban gideceğimi söyledim. Jennie "Kapişonlu ceket giyersin ve bir de maske. Olur biter" dedi ve el çırpı. Bende kabul ettim ve dışarı çıkrım. Dışarısı o kadar soğuktu ki ağzımın titremesinden konuşamıyordum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Marketin o sıcacık havası beni normale getirdi. Hemen şerbet bulmaya koyuldum ama karşıdan birisi bana şaşkın bir şekilde bakıyordu. Sanırım benim Lisa olduğumu anladı. Geri geri, yavaş adımlarla rafların arasına kaçmaya çalıştım. Sonra koşmaya başladım ama önüme bakmıyordum ve BAM!! Birisine çarpıp yere düştüm. Kafamı çarpmıştım. Yerde kafamı tutarken birisi elimi tuttu ve kalkmama yardım etti. Ayağa kalktığımda karşımda Jungkook'u gördüm. Gördüğüme inanamadım. Ben tam "Jungkook!" diye bağıracakken susmam için bana işaret etti. Sonra gitti. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bir an bayılacağım sandım. Alıcaklarımı alıp hemen eve geri döndüm. Eve girdiğimde yüzüm kıpkırmızıydı. Jisoo yanıma geldiğinde markette bir şey yaşandığını anladı ama sorunca hiçbir şey olmadı deyip mutfağa geçtim.
Jungkook: Sabah kalktım ama herkes hala uyuyordu. O yüzden onlara kahvaltı yapmaya karar verdim. Mutfağa gidip buzdolabını açtığımda hiçbir şey olmadığını fark ettim. Sabah erken diye hemen maskemi takıp markete doğru yürümeye başladım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Marketi içine girdim ki çok tanıdık gelen bir kız gördüm. Bu Lisa'ydı. Beni fark etmedi ama galiba bir blink onu fark etmişti ki raflara doğru koşmaya başladı. Onu takip ettim ve bir and bana çarpıp düştü. Ona kalkmasında yardım etmek için elimi uzattım. Nerdeyse adımı söylüyordu ama ona sus işareti yaptım. Onu kaldırıp hemen marketten çıktım. "Demek ki onların evi de bizimkine çok yakınmış."diye düşündüm eve giderken. Eve geldiğimde herkes uyanmıştı. Suga "Neden bu kadar uzun sürdü"diye sordu. "Bir arkadaşımı gördüm"dedim. Jimin yan odadan geldi ve "Kız mı? Erkek mi?"diye sordu. Lafı uzatmadan "Lisa" dedim. Herkes "OOOOOOO" diye bağırmaya başladı. "Susun ya! Ben bir kere IU'yu seviyorum. Beni ondan kimse ayıramaz"dedim. Ama o gün içim bir garip oldu galiba artık IU'ya aşık değildim. Bugün gördüğüm kız çok güzeldi.
