- SEN! (Lisa) Arkaya doğru yürümeye başladım. Hayır bu o olamazdı. Kaç yıl sonra Kore'ye geri dönmüştüm ve ilk göreceğim insanlardan biri o mu oldu. Gerçekten mi? Hala anın şokunu yaşıyordum. Sonra bir anda altımdaki yer kaydı ve kendimi yerde buldum. Yüzümün bembeyaz ve şok içinde olduğunu biliyorum. Kitlenmiştim resmen hareket edemiyordum. Kafamı yukarı doğru kaldırdığımda onu orda gördüm. Elini uzatmış bana bakıyordu. - Hadi kalk. (Jungkook) Onun elini takmayıp kendim ayağa kalktım ve önünde eğildim. - Merhaba ben yeni hukuk bürosunun müdürü Lalisa Manoban tanıştığıma memnun oldum. (Lisa) Bana dik dik baktı ve iç geçirdi. - Şimdi beni tanımıyormuş gibi mi davranmaya çalışıyorsun? Lisa seni gerçekten anlamıyorum. (Jungkook) - Üzgünüm ama çok işim var. Eğer başka bir şey söylemeyecekseniz işime dönmek istiyorum. İyi günler. (Lisa) Arkamı döndüm ve kapıya doğru yürümeye başladım. Elimikapının kulpuna attım ve kendime doğru çektim. Ama kapı açılmadı. AH. BEN NİYE BUNLARI YAŞAMAK ZORUNDAYIM. O sırada Jungkook elimi yakaladı ve beni kendine çevirdi. Gerçekten çok yakındık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Pardon ne yapmaya çalışıyorsunuz? (Lisa) Sakinliğimi korumalıydım. Ama o bu kadar yakınken nasıl sakin olabilirdim ki. - Lisa resmiyeti bırak. Sadece seninle konuşmak istiyorum. (Jungkook) Beni elimden çekip çalışma masasının yanındaki büyük masanın sandelyelerinden birine oturttu. Kendiside tam karşımdaki sandalyeye oturdu. İyice gerilemeye başlamıştım. Bunu resmen damarlarımda hissediyordum. - Tamam resmiyeti bırakıyorum. Hayat nasıl gidiyor? (Lisa) - Bunu gerçekten soruyor musun Lisa? (Jungkook) - Ne yani soramaz mıyım? - Hayır, tabikide sorabilirsin. Evet hayatım eski sevgilim beni bir anda bırakıp gidince baya güzel geçti. Yanlızlık işte. - Yanlızlık mı? İçimden bir anda gülme hissi geldi ve gülmeye başladım. - Sen mi yanlız olacaksın? Yeni sevgiline ne oldu. Neydi adı ya? HAH. Tzuyu'ydu değil mi? Çok güzel kızdı ya. Şu ana kadar kesin evlenmişsinizdir siz. (Lisa) Sonra bir anda masadaki büyük vazoyu yere doğru fırlattı ve cam vazo paramparça oldu. - Sakın ha benimle böyle konuşma. Sen beni terk edip gidince neler oldu hiçbir fikrin yok. (Jungkook) - NE OLDU ANLAT O ZAMAN. (Lisa) Jungkook sessizliğini korudu. Gözümün içine bakmıyordu bile. - Ben de öyle düşünmüştüm. (Lisa) Masadan hızlıca kalktım ve kapıya doğru ilerledim kapı aniden açıldı. Son olarak ona baktım hala yerde parçalanmış vazoya bakıyordu. - Sizinle tanışmak büyük bir onur Bay Jeon. Eğildim ve odadan çıktım.
TARTIŞMA YAŞANIRKEN KAPININ DIŞINDA OLAN ÇALIŞANLAR
- İçeride neler oluyor öyle. - Ne biliyim. Oha bir şey kırıldı galiba. - Vallayi iyice meraklandım. - Durun biri geliyor. Kapı açılır ve odadan Lisa çıkar. - Durun bu yeni hukuk bürosunun müdürü değil mi? - Evet öyle. - Önceden tanışıyorlar mı acaba? - Bu şirkette garip garip olaylar oluyor ya...
