Aman tanrım okulda en sinir olduğum çocukla komşu olduğuma inanamıyorum. Şu anda acayip moralim bozulmuştu. Ders çalışamıyacak durumdaydım. Yakınlarda çok güzel bir iskelenin olduğunu duymuştum. Bütün dersleri bırakıp evden çıktım. İskeleye doğru yürürken Jungkook'u düşündüm. Bu çocuk niye bu kadar yakışıklı. Neredeyse ona tutulucam. Kumsalı gördüm ve terliklerimi çıkarıp kumda biraz yürüdüm. İskeleyi gördüm ve oraya yürüdüm. Gün batımı çok güzeldi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İskeleye çıktığımda bir çocuk dışında kimse yoktu. Çocuğun yanına gittim. Resim çiziyordu. Wow. Resim gerçekten de çok güzeldi. İskelenin sonunda oturmuş bir kız. Ben resime bakarken çocuk arkasını döndü. Aman tanrım bu Jungkook'tu. Gözlerimiz birbirini buldu. Çok utandım. - Ben de şimdi gidiyordum. (Jungkook) - Bekle. Biraz burada kalabilir misin? Seninle bir şey konuşmalıyım. (Lisa) - Peki. - Şey Lisa galiba ben senden hoşlanıyorum. Benden nefret ettiğini de biliyorum. Ama bunu bilmeni istedim tamam mı!? Ayağa kalktım. Çok şaşırmıştım. Onun benden hoşlanacağını hiç düşünmemiştim. Yerler çok ıslaktı. O sırada kaydığımı hissettim ve kendimi denizde buldum. Bir an kendimden geçtim. O sırada iki el beni sardı ve denizin üstüne çıkardı. Jungkook'u bu. Dudaklarını benimkilere yaklaştırdı. Bundan pişman olacaktım ama yapmasına izin verdim. Dudaklarını birbiriyle birleşti. Galiba uzun bir süre orada kaldık. Dudaklarından ayrıldıktan sonrasını hiçbir şekilde hatırlamıyordum ama uyandığımda kendimi bir yatakta yatarken buldum. Gözlerimi açtım ve etrafa baktım. Burası benim odam değildi. Ayağa kalktım ve camdan dışarı baktım. Yandaki ev bizim evdi. O zaman bu Jungkook'un evi olmalıydı. Peki akşam ne olmuştu. Bir saniye. O zaman o öpücük bir rüya değil miydi? Ben bunları düşünürken Jungkook odaya girdi. Demek uyandın. Elinde sahanda yumurta ve çay vardı. - Demek uyandın. Merak etme anne ve babana gece Rose'lerde kalacağını söyledim. İyi uyudun mu? - Evet, teşekkürler. Elinden sahanda yumurtayı ve çayı aldım. Bir an bir sessizlik oldu. - Şey Jungkook...dün akşam... - Evet biz... - Şey...ben Ne diyeceğimi bilmiyorum. - Benimle çıkar mısın? Bana 1 hafta ver. Eğer benden hoşlanmaz ya da benden daha iyi birini bulursan 1 hafta sonra ayrılırız. - Tamam. Yüzümün kızardığını hissettim. Bir anda yanağıma bir öpücük kondu. - Günaydın sevgilim. (Jungkook) - Günaydın. (Lisa) - Hadi üstünü değiştir de okula gidelim. - Tamam bana biraz izin ver de giyiniyim. Aman tanrım buna inanamıyordum. Okulda en gıcık olduğum kişiyle çıkıyordum şu an. Aslında çok mutluydum ve bunu Rose'ye söylemeyi iple çekiyordum. Acaba okuldaki birtakım kişiler yüzünden zorluk olur muydu? Çünkü birçok kızın Jungkook'tan hoşlandığını biliyordum ve ben burada yeniyim. Onlar yıllardır burada. Nedense bu konu yüzünden içimde bir ürperti vardı...
