10.Bölüm✨/İnatlaşma🛬

3.3K 178 10
                                    

Singapur'un şehir ışıkları dört beş saat sonra gözükmeye başladı.

Pilot birazdan inişe geçeceğimizi ve kemerlerimizi tammamkzı söyledi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Pilot birazdan inişe geçeceğimizi ve kemerlerimizi tammamkzı söyledi.
-Lisa, elini tutabilir miyim?
-Hayır. Birisi görürse biz biteriz
-Lütfen. Uçak yere inerken her zaman V'nin elini tutardım ama şimdi yanımda sen varsın. Biraz korkum varda.
-Peki ama indiğimiz an bırakacaksın ama Jungkook.
-Tamam.
Elimi tuttu. Gerçekten çok sıcaktı. Uçak yere indiğinde Jungkook elimi çok sıkı tutuyordu ve gözlerini sımsıkı kapatmıştı.
-Hadi elimi bırak Jungkook.
-Geldik mi?
-Evet yaklaşık iki dakika önce indik.
-Peki
Elimi çekmeye çalıştığımda hala bırakmıyordu.
-Bırak da eşyalarımızı alayım.
-Tamam ama iki dakika daha.
-İyi tamam ama sadece iki dakika.
-Tamam' dedi Jungkook.
İki dakika geçtikten sonra elimi bıraktı. "Yalnız ben uçaktan inenen kadar rahat olamayacağım. Lütfen uçaktan inene kadar elini tutmama izin ver." dedi Jungkook. Ne yapacağımı bilemiyorum. Acaba beni kullanıyor muydu? "Bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ama paparazilere yem olmayalım yeter." dedim ve güldüm. "Kimsenin, bizim burada olduğumuzdan haberi yok Lisa. Endişelenme." dedi. Eşyaları aldı ve elimi tuttu. Kolları çok kaslıydı. Ah tam ideal bir erkek. Beraber el ele tutuşarak uçaktan çıktık.

Arkamızı döndüğümüzde Rose Jimin bize garip garip bakıyorlardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Arkamızı döndüğümüzde Rose Jimin bize garip garip bakıyorlardı. Hemen Jungkook'un elini hızlıca bıraktım. Sonra bavulları almak için bagaj alma yerine gittik. Rose ve ben koltuklarda otururken Jungkook ve Jimin bavulların uçaktan inmesini bekliyordu. Rose bana döndü ve "Siz sevgilimisiniz?" diye sordu. Bende inkâr ettim.
-Ama öyle, Lisa.
-Ama değil, Rose.
-Ama öyle.
-Ama değil.
-Öyle.
-Değil.
-Öyle.
-Ay tamam!
-Yani sevgili misiniz?
-HAYIR! Sadece ARKADAŞIZ. A-R-K-A-D-A-Ş-I-Z. Arkadaş.
-İyi öf be.

• • • •
Bavullar bir türlü gelmemişti. Jimin bize içecek almak için kafeteryaya gitmişti. O gittikten sonra canım kurabiye çektiği için bende kafeteryaya gittim. Sırada bekleyen Jimin telefonunu öpüp" seni seviyorum" diyordu. Telefonuna baktığımda Rose'nin fotoğrafını gördüm.

Görünüşe göre Jimin Rose'den acayip derecede hoşlanıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Görünüşe göre Jimin Rose'den acayip derecede hoşlanıyordu. Jimin'in omzuna elimi koydum ve "Biraz konuşmak ister misin?" diye sordum. Hemen telefonu kapatıp cebine koydu. "Ne konuşacağız Lisa?" dedi
-Bence ne hakkında konuşacağımız çok iyi biliyorsun Jimin.
-Ona söylemezsin değil mi?
-Elbette söylemeyeceğim. Bu senin duygun.
-Çok saol Lisa.
-Önemli değil.
Kahveleri ve kurabiyemi alıp Jungkook ile Rose'nin yanına gittik. Bavulların hepsini Jungkook almıştı. Ağırlıktan kollarındaki kaslar çok ateşliydi. Otele gitmek için limuzini bekliyorduk. Jimin utançtan çok kızarmıştı. Limuzine bindiğimizde derin bir sessizlik kapladı etrafı.

 Limuzine bindiğimizde derin bir sessizlik kapladı etrafı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sessizliği telefonuma gelen mesaj bozdu. Mesaj Jimin'dendi.
-Lisa.
-Efendim.
-Rose beni seviyor mu?
-Nereden bileyim ben.
-Ya siz en iyi arkadaşlar değil misiniz?
-Evet.
-E o zaman?
-Neden sordun ki?
-Belki ona yarın akşam çıkma teklifi edebilirim de.....

First Love/ LİZKOOKWhere stories live. Discover now