23.Bölüm✨/ İlk Kar❄

447 28 39
                                    

Sakin geçen akşam yemeğinden Sehun annemi eve bırakmış ve benim evime doğru yol almıştık. Eve geldik ve içeri girdik. Sehun beni durdurdu ve tüm hizmetçilerin odadan çıkmasını istedi.
- Bunu annenin yanında konuşmak istemedim ama galiba zamanı geldi. Şimdi senin yeni patronun şu eski sevgilin JUNGKOOK MU? BU NASIL BİR SAÇMALIKTIR LİSA. BUNU ÖĞRENDİKTEN SONRA HALA ORDA NASIL KALABİLİRSİN. (Sehun)
Sonlara doğru sesi baya yükselmişti. Kızgınlıktan patlayacak gibi duruyordu.
- Sehun bak, beni dinle. Sence işten gitmek istemediğimi mi sanıyorsun. Ama zorunda kaldım. Bunu anlaman gerek. Onunla hiçbir işim olmaz. Ayrıca gelişinin il gününde olay çıkartmak ne ya. Bunun mutlu bir gün olması gerekiyordu. (Lisa)
- Özür dilerim. Galiba biraz fazla şaşırdım. (Sehun)
- Sorun değil. Hadi gidip yatalım. (Lisa)

⚫️

Bugün sabah çok işim olduğu için erken iş başı yapacaktım. Ayrıca Jungkook ile karşılaşmak istemiyordum. Odama girdim ve masama yaslanmış bir Jungkook ile karşı karşıya kaldım.
- Sabahın bu erken saatinde burda ne işiniz var Jungkook Bey?
- Sana da günaydın Lisa. Dün akşamın nasıl geçti. Sevgilinin sana bu kadar değer verdiğini bilmiyordum. Etkilendim açıkçası.
- Onu seçerek doğru bir karar yapmışım o zaman. Değil mi Jungkook Bey?
Sinirle bakarak yanıma geldi ve beni duvarla arasına aldı.

 Değil mi Jungkook Bey?Sinirle bakarak yanıma geldi ve beni duvarla arasına aldı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- Lisa beni kızdırmaya mı çalışıyorsun?
Kalbim bir an teklemişti. Hem heyecanlıydım hem de gitmesini istiyordum. Yüzünü yüzüme daha da yaklaştırdı ve konuştu.
- Bu akşam benimle yemeğe çıkacaksın ve sorduğum sorulara cevap vereceksin. Yoksa kovulursun. Anlaşıldı mı?
- Anlaşıldı.
Benden uzaklaştı ve odamdan çıktı. O anın heyecanıyla yanlış bir şey söylediğimi anladım. Ah benim kalın kafam. Bu duygulardan beni uzaklaştıracak tek şey işimdi. Masama oturdum ve işime gömüldüm.

⚫️

İşten Jungkook'u sinir etmek için geç çıktım. Beni kapının önünde arabasıyla bekliyordu. Söylemeliyim ki arabası gerçekten çok iyiydi. Kapıyı açtım ve içeri geçtim.
- Evet nereye gidiyoruz. (Lisa)
- Gidince görürsün. (Jungkook)
Arabayı çalıştırdı ve son süratle gitmeye başladı. Yaklaşık bir 10 dakikalık yolculuktan sonra eskiden çok sevdiğim bir tavukçunun önünde durduk.
- Burayı sevdiğimi nerden biliyorsun. (Lisa)
- Ben bilirim. Hadi gel. (Jungkook)
Içeri girdik ve cam kenarındaki masaya oturduk. Hava çok güzeldi yılın ilk karı yağıyordu. Açıkçası Jungkook'un bu durumda yanımda olması nedense hoşuma gitmişti. Jungkook bizim için sipariş verdi ve beklemeye başladık.
- Jungkook Bey gününüz nasıl geçti.
- Lisa bence resmî konuşmayı bırakalım. Şu andan itibaren ne resmî konuşmalar olacak ne de iş konuşmaları. Şimdi bana söyler misin ne zamandır sevgilinle çıkıyorsun?
Pek bir seçeceğim olmadığı için soruları cevaplamam gerekiyordu.
- Geçen sene sevgili olmaya başladık ama ondan önce çok yakın bir arkadaşımdı. Gerçeği söylememi istiyor musun?
- Evet.
- Olaylardan sonra bana tek yardımcı olan kişi oydu. Yani kalbimde özel bir yeri var.
- Peki benim kalbinde özel bir yerim var mı?
Donup kaldım ve hiçbir şey demek istemedim.
- Galiba cevabını zaten biliyorum.
(

Jungkook)

O sırada yemeklerimiz geldi ve bu konuşma da burada bitmiş oldu. Biz tavuklarımızı gömüldük ve biralarımızı içerken dışardaki kar fırtınaya dönüşmeye başladı. Garson yanımıza gelip konuşmaya başladı.
- Gençler hava çok kötü. Bütün yollar kapanmış ve trafik durmuş. İsterseniz restoranın yanında bir otel var orda kalın.
- Haber verdiğiniz için teşekkür ederiz. Biz o zaman kalkalım. İyi akşamlar. (Jungkook)
Adamda bize iyi akşamlar dedikten sonra gitti.
- Şimdi ne yapacağız. (Lisa)
- Adamın dediğini yapıp tabikide otel de kalacağız. Seni bu havada arabaya bildireceğimi düşünüyorsan yanılıyorsun.
Restorandan çıkıp restoranın yanındaki otele gittik. İçeri girdik ve resepsiyondan oda anahtarımızı aldık. Sorun şu ki otelde sadece bir tane boş oda vardı. Sanki kardan kaçan bütün insanlar buraya gelmiş.
- Hadi odamıza çıkalım. (Jungkook)
- Peki.
Ben Sehun'a acaba ne söyleyecektim. Merdivenlerden çıkarken telefonumu çıkarıp onu aradım.
- Alo.
- Alo, Sehun. Ben sana şey diyecektim. Hava çok kötü olduğu için yakınlardaki bir otelde kalacağım. Sabah erkenden de eve geleceğim tamam mı?
- Tamam. Kendine dikkat et.
- Görüşürüz.
- Görüşürüz.
Telefonu kapattım ve cebime koydum.
- Ne kadar da duygusal bir konuşmaydı. Gözlerim yaşardı. (Jungkook)
- Sus ve yürü lütfen. (Lisa)
Odamızın kapısının önüne geldik ve içeri girdik. Oda düşündüğümden biraz daha büyüktü. Dikkatle bakınca içerde sadece 1 yatak olduğunu gördüm.

 Dikkatle bakınca içerde sadece 1 yatak olduğunu gördüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- Hayatta burda yatmam. Ben eve gidiyorum. (Lisa)
- Olmaz. Bugün burda yatacaksın.
Eşyalarımı pencerenin yanındaki koltuğa bıraktım ve yatağa uzandım.
- Lisa ben banyoya giriyorum. Sonra sen girersin.
- Tamam.
Jungkook banyoya geldi ve birkaç dakika sonra su sesi gelmeye başladı. Aman tanrım şu an nasıl bir durumdaydım. Su sesinin kesilmesiyle banyodan yarı çıplak bir Jungkook'un çıkması bir oldu.
- Lobiden kıyafet istemiştim geldi mi? (Jungkook)
- Hhhayıır ggelmeddi.
- Noldu Lisa etkilenmiş gözüküyorsun.
Evet yani. Kim Jungkook'a six pack yapmasını söylemişti anlamıyorum.
- Ne alakası var? Ben mi? Senden? Kesinlikle hayır. (Lisa)

Şu anda biraz fazla gergindim. Neden bunlar benim başıma geliyor. O sırada kapı çaldı bende onun dikkatinin dağılmasıyla banyoya uçtum ve hızlıca kapıyı kapattım. Dışardan bir ses geldi.
- Merak etme seni yemeyecektim.
Banyomu yaptım ve saçımı kuruladım. Tam kıyafetlerimi giyecektim ki yeni kıyafetlerin dışarda olduğunu tamamen unutmuştum.
- JUNGKOOK. KIYAFETLERİM ORDA KALMIŞ BANA KENARDAN VERİR MİSİN?
- TAMAM VERİYORUM.
Kapının kenarından bana baya uzun bir gömlek verdi. Zorunlu onu giyecektim. Giyip dışarı çıktım. Jungkook'un üzerinde sadece bir eşofman vardı. Yatağa uzanmış telefonuna bakıyordu.
- Jungkook... Bu kıyafetler ne böyle...
- Anca bunları bulabilmişler. Yapabileceğim bir şey yoktu.
- Peki ben yatıyorum. İyi geceler.
Koltuğa doğru yöneldiğimde beni durdurdu.
- Nereye gittiğini sanıyorsun?
- Koltuğa yatmaya.
- Yok öyle iş. İkimizde yatakta yatacağız.
- Asıl böyle iş olmaz. Asla senin yanında yatmam.
- Üzgünüm ama zorundasın.
- Nedenmiş o?
- Patronun olarak söylüyorum bunu.
- Hani resmî konuşmayacaktık.
- Bu sefer farklı. Hadi geç.
Beni yatağa götürdü ve yatırdı. Işıkları kapatıp yanıma geçti.
- Madem öyle iyi geceler.
Ona arkamı döndüm ve uyumak için gözlerimi kapattım. Ama arkamdan bir el belime sarıldı.
- Jungkook ne yapıyorsun.
- Lütfen sana sarılmama izin ver.
Dönüp kaldım. Sesi çok ağlamaklı geliyordu. Eli hala belimdeyken ona döndüm.
- Jungkook iyi misin?
- Hayır iyi değilim...

Sevgili okuyucularım. Wattpad deki bir sıkıntı yüzünden bir türlü uygulamaya giremedim o yüzden de bölüm atamadım. Aslında bu bölümün geçen hafta atılması gerekiyordu. Sizden çok özür diliyorum. Sevgilerle💕💕

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 26, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

First Love/ LİZKOOKWhere stories live. Discover now