21.Bölüm✨/ Kafesteki duygular❤

347 21 11
                                    

Lisa

Evet. Jungkook gerçekleri öğrenmişti. Benim Sehun ile olduğum fotoğrafı görmüştü. Aşağıdan sert bir kapı sesi geldi. Galiba gerçekten hayal kırıklığına uğramıştı. Aşağıya indim ve bu kargaşanın içinde telefonumun çalma sesi sanki beynime bir anda sinyal olarak geldi. Telefonumu elime aldım. Sehun arıyordu.
- Efendim Sehun.
- Ne oldu Lisa? Sesin biraz garip geliyor.
- Ya sen aramadan önce bir olay oldu da boşver.
- Peki. Bak ama herhangi bir sorun olursa hemen bana söyleyebilirsin biliyorsun değil mi?
- Biliyorum biliyorum. Ha bu arada. Sen beni neden aramıştın?
- Sana BOMBA gibi bir sürprizim var.
- Neymiş bakalım o?
- Haftaya Kore'ye geliyorum.
- NE!

Sabah işe gittiğimde kendimi çok garip hissediyordum. Ya bugün onunla karşılaşırsam. Ya da daha kötüsü beni odasına çağırırsa. Aaaaa KAFAYI YİYCEM! Şirketin ana girişinin kapısında durmuş kendi kendime konuşuyorum. Arkamadan bir anda gelen araba sesiyle irkildim.
- Hoşgeldiniz Bay Jeon. (Çalışan 1)
Arkamı döndüğümde Jungkook havalı bir şekilde arabasından iniyordu. Kapısını kapattı ve çalışana anahtarını verdi. Bana doğru yaklaşıyordu. Kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Tam dün olan olaylarla ilgili konuşmalıyız diyecekken yanımda sanki beni görmüyormuş gibi geçti. Aha. Şimdi yandım...

Bugün her zamanki gibi çok yoğundum. Şirket birkaç ay önce çok büyük bir diğer şirketle işbirliği yapmıştı. Fakat diğer şirketin çıkardığı bazı sorunlar yüzünden onlara dava açılmıştı. Hayatımda gördüğüm en karışık davalardan biri olabilirdi. Galiba o yüzden eski müdür kaçmıştı. Korkak. Ama ben herşeyin üstesinden gelmiş biriyim. O kadar odaklanmış bir şekilde çalışıyordum ki saatin çok geç olduğunu unutmuşum.
- Lisa ben çıkıyorum. (Çalışan)
- Saat o kadar oldu mu? Tamam ben de şunları bitirip çıkarım. (Lisa)
- Tamam. İyi akşamlar. (Çalışan)
- İyi akşamlar. (Lisa)
Yapmam gerekenleri bir saat içinde bende bitirmiştim. Eşyalarımı topladım ve asansöre doğru yürüdüm. Dügmeye bastım ve beklemeye başladım. Kapı açıldığında karşımda Jungkook duruyordu. Aha ne güzel.

İçeri sanki hiçbir şey yokmuş gibi girip hemen yanında durdum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İçeri sanki hiçbir şey yokmuş gibi girip hemen yanında durdum. Benimle konuşmuyordu. Bir heykel gibi yanımda dikilip asansörün kapısına bakıyordu.
- Artık benimle konuşmama kararı mı aldın? (Lisa)
- Hayır seninle konuşurum. Ama sadece işle alakalı. Bunu dün çok net bir şekilde ima ettiğimi düşünüyorum. (Jungkook)
- Bak Jungkook dün sana o şekilde bağırdığım için özür dilerim.
- Hayır ben özür dilerim senin özel hayatını karıştırmamam gerekiyordu.
- Jungkook ben...
Sözümü bitiremeden asansörün kapısı açıldı ve hızlıca dışarı çıktı. Ben de asansörede kilitlenmiş gibi onun gidişini seyrediyordum. Onun gidişi kalbimi neden böyle ağrıtıyordu? Yoksa ona hala yıllar önceki duyguları mı besliyordum? Ama bu olmamalıydı. Hayatıma yeniden başlamıştım. Eskiden olduğu gibi sinir krizleri geçiren biri değildim. Sehun bana çok yardım etmişti. Beni hep o sakinleştirdi, o duygularımı kontrol etmeyi öğretti ve onu gerçekten seviyordum. Ama niye Jungkook'u görünce böyle oluyorum. Sanki eski duygularım karşılaştığımız ilk gün içimdeki kayıp anahtarı bulup kafesinden çıkmış gibiydi ve ben ne yapacağımı bilemiyorum...

First Love/ LİZKOOKWhere stories live. Discover now