Sabah uyandım ve telefonuma bir sürü mesaj geldiğini gördüm. Bu bizim toplu Taylandlı arkadaşlarımızdan oluşan bir gruptu. Bu gün buluşmayı planlıyorlardı. IU'nun partisinden önce birkaç saatim olduğu için bende gitmeye karar vermeye karar verdim. Partide giyeceğim kıyafetimi ve hediyemi alıp evden hemen çıktım. Onlarla buluşacağım kafeye gittiğimde herkes gelmişti bile. 1 saat boyunca konuştuk. "Ben artık gitmeliyim. IU'nun partisine gideceğim."dedim. Herkes "Tamam. İyi eğlenceler."dediler ve beni uğurladılar. IU'nun partisine vardığımda saat daha çok erkendi. IU bile daha gelmemişti. "Keşke eve gidip kızlarla birlikte gelseyidim."diye iç geçirdim. "Sen de mi erken geldin." Arkama baktığımda biri ordaydı. Bu Jungkook'tu. Yüzümün kızdırdığını hissettim. Yanıma geldi ve konuşmaya başladı. -Lisa seninle birşey konuşmam lazım. -Evet. -Lisa acaba benimle... -Eveeet. Dinliyorum. -Benimleee..... restorana birşeyler yemeye gelmek istermisin?
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
• • • •
Kafeye gittiğimizde bütün masalar doluydu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Nereye oturacağımızı bulmaya çalışırken garson gelip bize karanlık bir köşedeki tek bir mum ile aydınlanan romantik bir masayı gösterdi. Masaya geldiğimizde başka bir garson geldi ve "Siz bizim 100. çiftimizdiniz. Bütün yediğiniz yemekler ve içtiğiniz içecekler bizden." dedi. Jungkook " Hayır yanlış anladınız. Biz çift... Neee!!! Bedava yemek mi? Hadi gel oturalım aşkım." dedi. Donup kaldım. Benim elimi tuttu ve masaya oturtturdu. Garson menüleri verdi ve gitti. Garson gözden kaybolduğunda Jungkook'a "Neden böyle oldu ki şimdi? Biz istediğinizi alabiliriz, fakir değiliz." dedim. O da "Biliyorum. Haklısın ama güzel bir macera oldu. Değil mi?" dedi. Ona kızamayacak kadar tatlıydı. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir anda ağzımdan" Evet. Güzel bir macera sevgilim." diye bir cümle çıktı. Bilerek dememiştim. Bu konuşmalar benim tarzım değil. Ne oluyordu bana? Jungkook'da" Güzel. Mutlu oldum sevgilim." dedi ve göz kırptı. Çok utanmıştım. Onun da yanakları kızarmıştı. Yemeklerimizi yedikten sonra partiye döndük. Artık insanlar gelmeye başlamıştı. " Çok güzel bir yemekti. Bunu tekrar yapalım" dedi ve gitti. O gittiğinde kendimi çok yalnız hissettim. Sanki onsuz yaşayamayacakmışım gibi. Etrafta bizim dolanırken bizim kızları gördüm ve yanlatına gittim. İçeceğimin bittiğini fark ettim. Meşrubat masasının oraya yürümeye başladım. Masada çok sıra vardı ve sıra masaya paralel bir şekilde ilerliyordu. Sırada yorgun bir şekilde beklerken arkamda birisi önümdeki içeceğe uzanmaya çalıştı. Ben de dengemi kaybedip azkalsın düşüyordum. Çarptığım kişi benim belimden tuttu. Bu koku, evet çok tanıdık. O benim sevgilim(!) idi. Uzun süre bakıştık. Bana" Biz hep zor durumddayken mi buluşacağız?" dedi ve güldü. O sıra da ne diyeceğimi bilemedim. Tutulmuştum. Fark ettim ki arkadan birisi bizim fotoğrafımızı çekiyordu. O bu partideki tek......
