Bölüm 1

230K 5K 1.4K
                                    

Havalar güzelleşince içim bir kıpır kıpır oluyor, eğlenceli şeyler yazasım geliyor. Uzun zamandır aklımda dönen bir kurgu, kafa dağıtmalık, çerezlik bir hikaye getirdim size. Var mısınız yeni yolculuğa? <3

EKLEME: Bu hikayede mükemmel bir ajanlık eğitimi almasına rağmen iç sesiyle savaş halinde olan, davranışları kiminin sınırlarına göre abartılı olan  bir ana karakterimiz var arkadaşlar. Böyle bir şeyi kabul edemiyorsanız ve bir KOMEDİ kurgusunda bile bunun yeri olmadığı inancındaysanız bu hikaye size göre değil.

Keyifli okumalar :)

Şarkı: Model - Dağılmak İstiyorum

*

Şans öyle bir şeydi ki, kime ne zaman ne miktarda uğrayacak bilinmezdi. Kiminin yoluna çıkmaz, kiminin peşini bırakmazdı. Ben ilk gruptaydım ve hayat bu noktada yanılmadığımı bugün bir kez daha kanıtlamıştı.

Sakin ama bir o kadar da kendinden emin adımlarla geniş koridorda ilerlerken karşımdan gelenlere başımla selam veriyor, kimineyse gülümsüyordum.

Beklendiğim odanın kapısına yaklaştığımda karşıma çıkan Çisem ile bakışlarımı ona çevirdim. Yüzündeki gergin ifade ruh halini yansıtırken beni görmesiyle kaşları endişeyle çatıldı.

Tek kaşımı havalandırdım ve derin bir nefes alırken, ''Çok mu sinirli?'' diye sordum birkaç metre uzağımda olan kapıya göz atarak.

Çisem başını belli belirsiz salladı. Dudaklarını birbirine bastırarak bana kızgın gözlerle bakarken, ''Delirdi,'' dedi. ''Delirdi!''

İşittiklerimi anladığımı belli edercesine başımı salladım. Derin bir nefes aldım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. ''Hallederim ben.''

''Ya halledersin!'' dedi Çisem hafif alaylı bir tonda. ''Bu kez durum pek parlak değil. Söyleyeyim.''

Kulaklarımı dolduran kelimeler benim için hiçbir şey ifade etmedi. Ben hep yapmamam gereken bir şeyi yapardım, dayım kızar, sonra affederdi. Bu kez de gönlünü alacağımdan hiç mi hiç şüphem yoktu.

''Dert etme sen,'' dedim kendimden emin bir tonda. ''Dayım bu odadan çıktığında yine gayet neşeli olacak.''

Çisem bu sözlerim üzerine dudaklarını ısırdı. Dayım bana ne zaman kızsa öfkesinin yarısından nasibini alan kişi de Çisem olurdu. Bu, bu kadar telaşlanmasını haklı kılsa da, benim günün sonunda işleri tatlıya bağladığım da bir gerçekti.

''Umarım,'' diye mırıldandı Çişem.

Dayımın odasının kapısına doğru kaçamak bir bakış attım. Sonra tekrar Çişem'e döndüm ve, ''Giriyorum,'' dedim.

Çisem başıyla onaylamakla yetindi. Ona doğru son kez gülümsedim ve sonra karşımdaki kapıya doğru adımlayarak ulaştığım kapıyı tıklattım. Saniyeler sonra içeriden gelen komutla yüzümdeki gülümsemeyi genişleterek kapıyı araladım. İçeri girdiğimde bakışlarımı direkt olarak çalışma masasının ardında oturan dayıma çevirerek, ''Dayıcım,'' dedim.

Son vukuatımı elbette unutmamıştım ve dayımın da haberdar olduğunun farkındaydım, ama her zaman olduğu gibi şirinlik yaparak üstesinden gelebilmeyi umuyordum.

''Gel,'' dedi dayım. Bir eli havalanarak oturmam için karşısındaki koltuğu işaret ederken oraya doğru yöneldim. Aynı zamanda gözlerimi dayımın yüzünden ayırmıyor, ifadesinden hislerini okumaya çalışıyordum. Sakin kalmaya özen gösterse bile oldukça gergin olduğu dikkatimden kaçmamıştı. Neyse ki bu alıştığım bir durumdu.

Sahte Bela (Tamamlandı)Where stories live. Discover now