Bölüm 49

44.6K 2.5K 274
                                    

Merhaba, yeni bölüm sizlerle. Yorumlar yükselecek yine ha gayret. Yeni bölüm için hedefimiz de +230 yıldız olsun. Keyifli okumalar :)

 Keyifli okumalar :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağlamıyorum. Gözüme canım çiftimin uyumu kaçtı fjpejw.

*

İnci'nin Sarp'ı çağırmasının ardından beraberce aşağı kata indik. Vakit ilerledikçe bina kalabalıklaşıyordu ve böyleyece asansörde yalnız olmamış, benim bir pot kırmamam adına sessizliğimizi koruyarak Ferit Bey'in odasının kapısına ulaşmıştık.

Sarp kapının önünde bana son bir bakış attı ve sonra kapıyı tıklattı. Saniyeler içerisinde içeriden yükselen komutla kapıyı açarak içeri girdi.

''Baba,'' dedi onu takip ederek içeri girdiğimde. ''Beni çağırmışsın.''

Ferit Bey oğlunun sesini işitmesiyle başını kaldırarak ona baktı. ''Evet, oğlum,'' dedi çalışma masasının önündeki koltukları işaret ederek. ''Gel.''

Sarp babasının sözlerine uyarak koltuğa doğru adımlayıp saniyeler içerisinde yerini aldı. Bense onun ardından giderek birkaç adım gerisinde, ardımdaki duvara yakın bir şekilde durdum. Ferit Bey'in gözleri benim farkıma yeni varmış gibi üzerime döndü. Birkaç saniye bana baktı, sonra koyu bakışları Sarp'ı buldu. Bu bir süre daha böyle sürdü, gözleri ikimiz arasında gelip giderken bundan bile huylanarak, ''İşlerle alakalı konuşacağınızı düşünerek gelmiştim,'' dedim. ''Öyle değilse çıkay...'' diye devam edecektim ki, Ferit Bey'in gülümseyerek elini kaldırmasıyla sesim git gide bir fısıltıya dönüştü. Cümlemin gerisini getirmedim.

''Hayır kızım,'' diyerek itiraz etti Ferit Bey içten bir gülüşle. ''Kalabilirsin.''

Aynı tebessümle karşılık vererek, ''Kalayım,'' diye mırıldandım.

Kayınbabanla güzel anlaşacaksınız.

Araya kısa bir sessizlik girdiği esnada kapı tıklatıldı. Ferit Bey bakışlarını o yöne çevirerek, ''Gel,'' diye seslendiğinde kapının aralanıp Kaan'ın içeri girmesi uzun sürmedi. Onu görmemle sesli bir iç çektim. Sarp bu hareketimle başını bana doğru çevirdi. Göz göze gelmemiz kaçınılmaz olurken gözlerini kırpıştırarak endişe etmemem gerektiği mesajını verdi. Bu davranışı iyiydi, hoştu da, kuzenini benden daha iyi tanıyorsa Kaan'ın gelişiyle haksız yere gerilmediğimin de farkında olmalıydı.

''Ben geldim amca,'' dedi Kaan enerjik bir tonda. Millet pazartesi sendromunun dibine vururken bu adam nasıl böyle yaşama sevinciyle dolup taşabiliyordu?

Şirket girişinde onun soy adı yazıyor da, ondan.

İç sesime hak vermem gereken bir noktaydı. Sonuçta Kaan burada sıradan bir çalışan değil, söz hakkı olan ve yönetimde adı olan biriydi. O kimse için çalışmıyor, herkes onun için çalışıyordu. Elbette haftanın hangi günü olduğunun onun için bir önemi yoktu.

Sahte Bela (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin