Bölüm 58

44.5K 3K 744
                                    

Selamlar, keyifler nasıl?

420 yıldızda yeni bölüm sizlerle olacak. Keyifli okumalar <3

Şarkı: Cher Lloyd - Want U Back


*

On dakika önce...

Arabamı şirketin otoparkına park ederek gözlerimi az sonra beklediğim kişinin belireceği noktaya diktim. Belirsizlikleri seven bir insan değildim ve hayatıma kaldığım yerden devam edebilmek için bazı şeylerin netlik kazanmasını isterdim. Bazen hayat beklediğimiz yanıtı kendiliğinden vermezdi bize, sormak yetmezdi. Bazı zamanlarda cevapları zorla almamız gerekirdi hayatın ağzından.

Felsefe yapma. Sarp'ın ağzından alacaksın lafı.

İç sesim araya girince kendimi bir film sahnesinde hissettim. Arkadan acıklı bir saz sesi geliyor, düşüncelerime sessizce eşlik ediyordu. Ama iç sesim kendini beli edince sazın telleri bozuluyor ve ortaya kulak tırmalayıcı bir ses çıkıyordu!

Aşk olsun.

Aklımdaki düşünceleri atmak istercesine başımı sağa sola salladım ve yan koltuğa bıraktığım cep telefonuma uzandım. Sarp'ın bugünki planlarını alt üst edeceğim için birkaç önlem almalıydım.

''Alo?'' dedi hattın diğer ucundaki ses. Kaan'ın Sarp kadar disiplinli olmadığını biliyordum, bu yüzden Sarp'ın aksine Kaan uykusuna daha anca veda ediyor olmalıydı. Bu ayrıntı başımı kınayıcı bir şekilde sallamama neden olurken, ''Günaydın, Kaan,'' dedim.

''Günaydın.''

Lafı uzatmak Kaan'ın uykusunu açmak adına doğru bir hamle olabilecek olsa da, kendi işimin yolunda gitmesi açısından kaybedecek zamanım yoktu. Bu yüzden Kaan'ı tek başına ayılmaya terk ettim ve, ''Bugün Sarp'ın katılması gereken bir toplantı varmış,'' diyerek konuya daldım.

Hattın diğer ucundan bir müddet ses gelmedi. Sonra kulaklarımı dolduran ilk şey bir esneme sesi oldu. Zira Kaan telefonu kendinden uzaklaştırma gereği duymamıştı. Bu hareketine gözlerimi devirdiğim sırada, o da nihayet sözlerime bir karşılık verdi.

''Evet, biliyorum.''

Aldığım yanıtla heyecanla yerimde kıpırdandım ve ortaya yeni bir soru attım:

''Onun yerine sen katılabilir misin?''

Yine bir sessizlik oluştu. Arka planda tezgaha bırakılan bir bardak işittiğime neredeyse emindim. Kaan'ı odasından çıkarmayı başarmıştım ve bu noktadan sonra isteğimi kabul etmesi çok daha kolay olacaktı. Ama Kaan'dı bu. Elbette sorgulamadan bırakmadı.

''Niye?''

Sesli bir nefes aldım ve arkama yaslandım. Dudaklarımda sinsi bir gülüşün var olmasına da engel olamadım. ''Sarp'ı kaçıracağım da.''

Kaan'ın dudaklarından anladığını belli eden bir ses firar etti. ''He tamam,'' dedi sonra, benimle aynı rahatlıkla. ''Tamam işine bak sen, toplantı bende.''

Aldığım yanıtla iyice keyiflendim. Benim yüzümden Sarp'ın işlerinden geri kalmasını istemezdim. Kaan'ın her şeye rağmen işini Sarp kadar hassasiyetle yerine getireceğini biliyordum.

''Sağ ol Kaanka.''

İğrençsin.

''İğrenç,'' dedi Kaan, iç sesime hak verirmiş gibi.

Aklın yolu bir.

Yüzüme anında sinsi bir ifade yerleşirken, ''Ne?'' diye sordum hayretle. Gözlerimi şüpheci bir şekilde kıstım ve oyuncu bir tavırla ekledim. ''Çisem'i istemiyor musun?''

Sahte Bela (Tamamlandı)Onde histórias criam vida. Descubra agora