Bölüm 51

39.8K 2.6K 233
                                    

300 yıldızda yeni bölüm hemen gelir.

Keyifli okumalar :)

''Yoksa Defne mi demeliyim?''

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


''Yoksa Defne mi demeliyim?''

Zihnimin içerisinde yankılanan dehşet verici sözler olduğum yerde öylece kalmama neden oldu. İşitiyordum, anlıyordum da, ama duyduklarımı neye yoracağımı bilemiyordum.

Foyan ortaya çıktı. Nesini anlamıyorsun ki?

"Ne?" diye mırıldandım fısıldayan bir tonda. Sarp ise birkaç saniye boyunca yüzümdeki ifadeyi inceledi. Sanki inkar etmemi beklermiş gibi bir umutla yüzüme bakmış olması dikkatimden kaçmadı. Ama dudaklarımdan firar eden tek kelime tüm hayallerini yıkmış olacak ki, samimiyetten uzak, acı bir gülümseme takınarak, ''Doğru duydun,'' dedi.

Gerçekten de doğru duymuştum. Sarp bana diğer adımla seslenmişti. Beni biliyordu. Defne'yi biliyordu. Peki ne kadarını biliyordu? Sadece ondan gizlediğim bir adım olduğunu mu, yoksa bununla kalmayıp gerçek soy adımı da mı? Peki nasıl öğrenmişti?

Beynimin içerisinde haddinden fazla soru ortaya çıkınca onlara birer cevap bulabilme umuduyla dudaklarımı araladım. Ama oradan sadece güçsüz bir, ''Sen...?'' çıktı.

Sarp başını belli belirsiz salladı. Olduğu yerde kıpırdanarak ardındaki karanlık gökyüzüne baktı ve sonra tekrar bana dönerek, ''Nereden biliyorum?'' diye sordu aklımdan geçenleri okumuş gibi. ''Ne zamandır biliyorum?''

Karşısında belki uzun zamandır hiç olmadığım kadar dürüst bir hal sergileyerek başımı onaylayıcı anlamda salladım. Bu eli Sarp'ın kazanmasına izin vererek beyaz bayrağı salladım. ''Nasıl?''

''Sandığın kadar akıllı değilmişsin,'' dedi tıslarcasına. ''Ben de sandığın kadar aptal değilmişim.''

Benim sandığım kadar akıllı olmamam, hatta belki de tam bir aptal olmam, bu işe girişirken kalbimden olabileceğimi hesaba katmamam sorunum değildi. Düşündüğüm kadar zeki değildim, evet. Ama Sarp'ın kendine aptal demesi, benim onu aptal yerine koyduğuma inanması canımı yakan asıl şey oldu.

Daha ne düşünmesini bekliyordun ki?

''Sarp...'' diyerek ona doğru bir adım attım. O ise ona yaklaşmama en ufak bir tahammülü bile yokmuşçasına hızla geriledi. Ona doğru uzanan ellerimi tek bir el hareketiyle geri savurdu ve, ''Çok eğlendin mi?'' diye sordu.

O an kendimden belki ilk kez nefret ettim. Onu kırmıştım, üzmüştüm. Bunlar yetmiyormuş gibi kendisini bir aptal gibi hissetmesine neden olmuştum. Buna hakkım yoktu, ama başka çarem de yoktu. Girdiğim bu görevde korumam gerekenin sadece can değil, kalp de olduğunu bilmiyordum ki.

''Saçmalama,'' diyerek itiraz ettim ve Sarp'ın aklında yer edinenleri defedebilmeyi umarak, ''Senin sandığın gibi bir şey yok ortada,'' dedim.

Sarp ise kendi dudaklarından dökülenlere oldukça ikna olmuş gibiydi. Başını onaylarcasına salladı ve, ''Bence gayet öyle,'' dedi. Sonra kısa bir an duraksadı ve sesi git gide yükselirken alaylı bir gülümsemeyle özetledi:

Sahte Bela (Tamamlandı)Where stories live. Discover now