Bölüm 53

39.8K 2.7K 257
                                    

Merhabalar,
360 yıldızda yeni bölüm sizlerle olacak! (Lütfen sahte hesaplardan oy vermeyin.)

Aramıza yeni katılan arkadaşlar için belirtme gereği duydum; bölümler sık aralıklarla geldiği için daha uzun olmayacaklar. Bölümleri uzatırsam iki üç güne bir yeni bölüm atma fırsatım olmaz maalesef. Baştan beri okuyanlar zaten benimle hemfikirdi, yeni üyelerimiz için de tekrar etmiş olayım. :)

Keyifli okumalar <3

*

Dakikalar sonra Ferit Bey'in odasında oturmuş, kollarım önümde bağlanmış bir vaziyette bön bön karşımdaki bir noktaya bakıyor, hem son anda telefonu çaldığı için buraya gelmeyen Sarp'ı hem de muhtemelen bana azarlar sıralayacak olan dayımın konuşmasını bekliyordum.

Bezmiş bir nefes alarak başımı geriye attım ve kulaklarımı dolduran sözlerle kaşlarımı çattım.

"Güne açan çiçekler gibiyiz yalan yalaaaan..."

Şundan belki bir on sene önce seve seve dinlediğim şarkı sözleri beni lise yıllarıma geri döndürürken hayatımın o zamanlar daha kolay olduğunu düşünmeden de edemedim. Peki bu şarkıların şimdiki halime uymalarına ne demeliydi?

''Kızım, ben sana daha bu sabah ne dedim?''

Dayımın bana yönelttiği soruyla bakışlarımı ona doğru kaldırdım. Ne söylediğini, neyi kast ettiğini çok iyi bilmeme rağmen yüzüme sevimli bir ifade yerleştirerek, ''Hangisi dayıcığım?'' diye sordum. ''Çok şey dedin de.''

Karşımdaki adam bıkkın bir nefes aldı. Kendisiyle birlikte koltuğa yerlemiş olan öfkesi oraya sığmıyormuş gibi dururken, ''Defne!'' dedi sert bir tonda. Sesinde yatan uyarıyı kaptım ve uzatmak yerine yaptığımın arkasında durmayı seçerek, ''Kendi bildiğimi okudum yine,'' dedim dürüstçe. ''Ne var yani?''

Dayım bıkkın bir nefes aldı. Oturduğu yerde öne doğru eğilerek ellerini saçlarından geçirdi ve sonra yorgun bakışlarını tekrar benimle buluşturarak, ''Yapma işte,'' dedi yumuşak bir tonda. Sonrasındaysa tam anlamıyla bir ters köşeye imza atıp, ''Tam olarak o kendi bildiklerini yapma,'' diye bağırdı.

Saniyeler içerisindeki değişimi ona hayretle bakmama neden olurken elimi dehşete düşmüş gibi kalbime doğru götürerek geriye doğru yaslandım. Odaya kısa bir sessizlik hakim oldu, bundan faydalanarak Sarp'a ne söyleyeceğimin hesabını yapacaktım ki, Ferit Bey'in araya giren sesi buna mani oldu.

''Sarp bana karşı da farklı bir tutum sergiliyor sayılmaz, Işıl.''

Gözlerimi bizim aksimize ayakta dikilen adama çevirdim. Koyu harelerime ister istemez sert bir ifadenin yerleştiğinin farkına varsam da buna engel olamıyordum.

Saygısızlık etme sakın kayınbabana.

''Buna sessiz mi kalacağız peki?'' diye sordum karşımdaki adama bakarak. O ise anlayışla gülümsedi. Sarp'ın davranışlarından elbette o da hoşnut değildi. Ferit Bey başını belli belirsiz salladı ve, ''Ona biraz zaman tanımalıyız,'' dedi.

Bu noktada dayım tekrar araya girerek alaylı sesiyle konuştu. İmalı ve bir o kadar da kınayıcı bakışlarını da üstümden çekmiyordu. ''Sabır maalesef Defne'nin yetenekleri arasında yer almıyor.''

Dayıma doğru bilmiş bir bakış attım ve sesli bir nefes alarak öne doğru eğildim. ''Hakkımda yanlış düşünüyor,'' diye açıkladım ve fazla detay vermemeyi umarak ekledim. ''Her şeyi yalan sanıyor.''

Ferit Bey ve dayım kısa bir an bakıştılar. Farkına varmadığımı sansalar da dikkatimden kaçmamıştı. Bu beni şüpheye düşürürken, Ferit Bey'in bakışlarını takip eden sözleri de haklılığımı tastikledi.

Sahte Bela (Tamamlandı)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang