3

5.9K 484 174
                                    

Benim konuya girmem neden bu kadar uzun sürüyor? TT


Güzel bir rüya görüyordum, henüz küçük bir çocuktum ve hayatın çirkin yanlarını görmekten çok uzaktım. Kalabalık bir arkadaş grubuyla birlikte saklambaç oynuyorduk, sıcak bir yaz günüydü. En azından rüyamda kalabalıkların arasında kaybolmadığım için mutluydum. Saklanacak bir yer ararken mahallemizin en yaşlı ağacının üzerindeki sıska çocuğu gördüm, dalların arasında neredeyse fark edilmiyordu.

"Hey, nasıl çıktın oraya?" diye sordum ona bakarken. Sorumdan sonra kıkır kıkır gülmeye başladı, diğerleri oynamaya devam ediyordu. Ebe hepsini teker teker bulduktan sonra yanıma gelip "Buldum seni!" diye bağırdı.

"Tamam ama..." Onu umursamıyordum, ağacın tepesindeki çocuğu işaret ettim. "Nasıl inecek oradan?"

İşaret etmemle birlikte hepsi başıma toplandı, böylece tepedeki cılız çocuk korkmaya başlamıştı. "İnebilirim."

"Ya düşersen?" Korkmuştum, sesim ağlar gibi çıktı. Hepsini çok seviyordum, hiç kardeşim yoktu ama onlar vardı. "Yanına geliyorum, bekle."

Ve ben kocaman bir çocukmuşum gibi kahramanca bir tavırla yanına tırmanıp elini tuttum, çocuk ağlıyordu. İnmesine yardım etmeye çalışıyordum ama sonra... GÜM. Kendimi yerde buldum.

Bu rüyadan irkilerek uyandığımda müzik bölümüyle alakasız olan seçmeli derslerden birindeydim, sanki olay az önce yaşanmış gibi sıyrılan bacağımın sızladığını hissediyordum. Kafamı kaldırıp doğrulduğumda yanımda oturan Kris alayla gülüyordu.

"Salyaların akmış."

Dediğine inanıp ağzımı temizledim ama sadece alay ediyordu, bir süre kendime gelemediğim için gözlerimi ovuşturdum. Bu rüya yaşanmış bir olayın parçası mıydı yoksa kendi kafamdan mı uydurmuştum emin değildim. Bu hiç yaşanmamış sahte bir anı olabilirdi, yara izimin neden oluştuğunu bilmediğim için uydurduğum bir anı...

"Sanırım artık yeni biriyle çıkıyorsun."

Ne demek istediğini anlamam saniyelerimi aldı, boynumdaki izlerden bahsediyordu. Elim istemsizce boynuma gitti, utanarak önüme baktım. İzleri kapatmayı tamamen unutmuştum. "Sayılmaz," diye cevapladım fısıldayarak. Kris piyanoyu seçtiği için neredeyse bütün derslerimi onunla alıyordum, eski erkek arkadaşımla her gün dip dibe olmak bazen hoş olmayabiliyordu. Aylar önce başlayan ilişkimiz sadece iki hafta kadar sürmüş, ardından yapamayacağımızı fark edince hiçbir şey olmamış gibi eski halimize dönmüştük. O iki hafta boyunca aramızda hiç duygusal bir bağ kuramamıştık gerçi, tek ortak noktamız sevişebiliyor olmamızdı.

"Tek gecelik?"

Başımı iki yana salladım, Chanyeol karşı komşumdu ve istemesem bile onunla bir şekilde karşılaşırdım.

"Adam başka biriyle çıkıyor?"

Gözlerimi devirdim, kafasına bir tane vurmamak için kendimi zor tutuyordum. "Sorma lütfen."

"Evli mi yoksa?"

"Kris!"

Profesör bize baktığında özür dilediğimi belirtmek için utanarak başımı eğdim, Kris hâlâ bana bakıyordu.

Uyarıdan sonra konuşmasına daha alçak sesle devam etti. "Bak, sen de biliyorsun ki evli adamlar karılarını asla metresleri için terk etmezler."

"Evli biri falan değil, yani sanırım. Öyle umuyorum." Kuşkuyla gözlerimi kıstım, Chanyeol hakkında hiçbir şey bilediğimi fark ettim. Bir ilişkisi olduğu halde benimle yatmış olamazdı. Olmamalıydı!

The Robin Hood Project (mpreg)Where stories live. Discover now