5

5.2K 473 256
                                    

Enstrüman dersi için sınıfa girmek üzereyken saat öğlen biri gösteriyordu, Kris arkamdan gelip elini omzuma attı, aynı zamanda parti salonunda unuttuğum müzik defterimi uzatıyordu.

"Ee, dökül bakalım. Dün gece nerelerdeydin?"

Defteri göstererek "Sağ ol," dedim. "Bir arkadaşıma rastladım ve beni evime bıraktı."

"Bir arkadaşına mı rastladın? Bir dakika, bir dakika..." Kaşlarını çatıp önüme geçerek beni durdurdu, bir basketbolcu kadar uzun olduğu için ona kafamı kaldırarak bakıyordum. "Kim Junmyeon'un partisinde öylece bir arkadaşına rastlayamazsın."

"Kris..." dedim bezgin bir şekilde, önümden çekilmesi için göğsünden iteleyip sınıfa girdim. "Arkadaşım, Bay Kim'in çocukluk arkadaşlarından biriymiş."

"Ve sen onunla nereden tanışıyorsun?"

Soru yağmuruna tutulduğum sırada telefonum çalmaya başlayınca derin bir nefes alarak telefonumu alıp kaçarcasına dışarı çıktım, arayan Chanyeol'dü. Dün gece onu arkadaşlarımla tanıştıracağıma dair bir söz vermiştim.

Boğazımı temizleyip telefonu açtım, yüzümde komik bir gülümseme vardı. "Alo?"

"Hey, Baekhyun," dedi gergin bir ses tonuyla, belki de benim gibi heyecanlıydı. "Ne yapıyorsun?"

"Derse girmek üzereydim. Sen?"

Sorumu es geçti. "Şey diyecektim, okulunun yakınlarındayım ve belki biraz vaktin vardır."

"Maalesef derse girmek zorundayım, bu enstrüman dersi ve benim için çok önemli. Bir saat sonra buluşmaya ne dersin?"

"Şey, sorun değil. Yani derse gireceksin?"

"Evet," dedim tek kaşımı kaldırarak, tuhaf davranıyordu.

"Pekâlâ, kapatmam gerek. Haberleşiriz olur mu?"

"Tamam," diye mırıldandım, telefon çoktan kapanmıştı. Ekrana bakakaldım, sınıfa giderken yanlış bir şey söyleyip söylemediğimi düşünüyordum.

Sınıfa arkamdan Profesör Bayan Jung girdiğinde yerime oturdum, piyanonun başına geçip hepimize göz attı. Sert mizacı yüzünden hepimiz bir anda nefes almayı bile bırakmış gibi sessizleştik.

"Millet, bugün ders işlemeyeceğiz. Seul Belediye Başkanı Kim Songjin birazdan okulumuzda olacak ve bütün öğrencilerin konuşmasına katılmak zorunda olduğuyla ilgili bir bildiri aldım. Şimdi, hep birlikte konferans salonuna geçeceğiz. Sizden istediğim konuşma sırasında sessiz olmanız."

Sınıftan biri el kaldırdığında ona söz verdi. "Neden katılmak zorundayız?"

"Belediye başkanı bu okula yüklü yatırımlar yaptı, bu yüzden karşılığını vermek zorundayız. Başka soru istemiyorum, kalkın bakalım."

Kris'le birbirimize bakarak gözlerimizi devirdik, kimse bu konuşmalardan haz etmiyordu. Kalkıp hep birlikte sınıftan çıktık, konferans salonuna ilerliyorduk.

"O adamdan hiç hoşlanmıyorum," dedi Kris. "Duyduğuma göre rektörle çok yakınlarmış ve belediyenin parasını okula yatırıyor gibi gösteriyormuş, rektör de bu parayı okula harcıyor değil görüyorsun. Yani kendi zimmetlerine para aktarıyorlar."

"Ciddi misin?"

Başını salladı, gerçi o adam hakkında haberlerde pek iyi haber çıktığı yoktu. Okul sözde Kore'nin en iyi üç müzik okulundan biriydi ama eski enstrümanlar kullanıyor, yemekhanede berbat yemekler yiyorduk. Okul servisinin kliması bile çalışmıyordu.

The Robin Hood Project (mpreg)Where stories live. Discover now