15

6.5K 460 318
                                    

Psikolojide son senem *şükürler olsun* ve bu haftasonu cinsel terapi eğitimim başlıyor fjdslfsdklfjskdljflsdjflkdssdflkjsdlkfjslfjklsdfjlsdkfskljfsfjlsd


Alarmım gürültüyle çalmaya başladığında ne o uyuyordu, ne de ben. İkimiz de gözümüzü bile kırpmamıştık. Telefonuma uzanıp okul için kurduğum alarmımı kapattım, dışarıda sağanak yağış olduğundan hava henüz aydınlanmamıştı. Chanyeol'ün göğsü sırtıma dayalıydı ve nefes alış verişlerinden uyanık olduğunu anlayabiliyordum.

"Bugün benimle kal," dedi fısıldayarak, yatakta ona döndüğümde uzun uzun yüzümü inceledi. "Hiçbir yere gitme, bugünü birlikte geçirelim."

Derin bir nefes alıp burukça gülümsedim, baba olduğunu öğrendikten sonra bütün gece kaçacakmışım gibi bedenimi sıkıca sarmıştı. Açıkçası ben de okula gidebilecek gibi hissediyor değildim, yataktan kalkıp gitmek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Hamileydim ve bunu ona nasıl daha iyi açıklayabileceğimi düşünürken o bunu olabilecek en kötü şekilde öğrenmişti. Kötü bir gece geçirmiştik ikimiz de, daha bir baba olacağını bile bilmiyorken çocuğunu kaybetmek üzere oluşunun paniğini yaşatmıştım Chanyeol'e. Karnıma yediğim yumruğu, sancılar yüzünden çığlıklar atıp nefessiz kalışımı hâlâ yeni yaşıyor gibiydim.

"İki hafta önce tesadüfen öğrendim," dedim, sesim zayıf çıkıyordu. Saçlarımı okşayışı yüzünden uykuya dalacak gibi hissettim. "Okuldaki zehirlenme olayının olduğu gün Jongin bana birkaç test yapmıştı."

"Sen ciddi misin?" Kaşları çatıldı ve dirseklerinin üzerinde durdu, ifadesi birden ciddileşmişti. "O gün bir de seni bizimkilerle toplantıya götürdüm ben, ne kadar aptalım!"

"Nereden bilecektin ki? Aklına bile gelmezdi, ben de henüz durumu kavrayabilmiş değildim."

"Jongin bu yüzden ateşini ölçmemi söyleyip durdu demek, bilseydim..."

"Benimle çok iyi ilgilendin zaten, Chanyeol. Suçlu hissetmesi gereken benim, daha erken söylemeliydim."

Tekrar yanıma uzanıp yüzümü okşadı, yüzüme bakarkenki ifadesi sayesinde rahatlamış halde buldum kendimi. Daha yavaş soluklar alıyor, gevşemiş hissediyordum. Mide bulantılarımdan ve ağrıdan eser yoktu artık.

"Bunun için seni suçlamıyorum, zamana ihtiyacın vardı."

Başımla onayladım onu. "Okulum bitmedi ve gelecekle ilgili kaygılarım var, üstelik senin ne tepki vereceğini de kestiremiyordum."

"Baekhyun, elimden geldiğince yanında olurum. Elbette hamile olduğunu duyunca şaşırdım, ikimiz için de beklenmedik bir haber oldu bu ama birlikte üstesinden gelebiliriz." Alnıma saçlarımın üzerinden bir öpücük bırakıp gözlerime baktığında eriyecek gibi hissettim, karnımı tutuyordu. "Senden istediğim bir şey var, bencil olduğumu düşünebilirsin bunun için ama o işten ayrılmanı istiyorum. Sadece okuluna odaklan, alkollü bir mekânda çalman beni huzursuz ediyor. Hem piyanoya odaklanmak istediğini söylemiştin."

"Çalışmam gerekiyor, Chanyeol."

"Robin Hood'un var, unuttun mu?" Sessizce güldüğünde ona eşlik ettim, kolundaki ok ve yay dövmesini inceliyordum. Chanyeol'ün bir milyoner olduğunu sık sık unutuyordum. "Sen kendine dikkat et yeter."

"Tamam," dedim kararsızlıkla, barda uzun zamandır çalıyordum, getirisi fazla olmasa da bu zamana kadar orası sayesinde idare etmiştim. Ancak bebeğimi daha fazla riske atmak anlamsızdı.

"Bana bir söz ver," dediğinde karnımdaki elini tutarken dikkatimi ona verdim. "Bir daha kavga etmek yok."

"Kavga etmek yok," diye fısıldayarak tekrar ettim onu.

The Robin Hood Project (mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin