🌼11.Bölüm🌼

16K 857 44
                                    

Sınır : 55 oy 15 yorum

Buğra'nın Anlatımından

Korgul Ailesi ile konuştuktan sonra onları yolcu etmiş şimdi ise Mira'nın uyanıp uyanmadığını kontrol etmek amacı ile Revir'e doğru gidiyordum.

Kapının önüne gelince açmadan önce her ihtimale karşı kapıya vurarak içerden cevap gelip gelmeyeceğini bekledim.

"Gel."

Aldığım komut ile derin bir nefes alarak kapının kolunu tutup yavaşça açtıktan sonra önce kafamı sonra ise bedenimi içeri sokmuştum. Gözlerim Mira'yı bulduğunda çoktan uyanmış sedyede oturur hale gelmişti. Hızlı adımlarla yanına varıp oturduktan sonra küçük bedenini kollarımın arasına alıp çenemi de başının üzerine koymuştum.

"Beni çok korkuttun güzelim." Sözlerimle o da kollarını belimde birleştirerek "Özür dilerim abi." demişti.

Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra birbirimizden ayrılmıştık. Ben konuya nerden gireceğimi düşünürken Mira her zaman olduğu gibi duvarı incelemekle meşguldü.

En son Ya Allah diyerek dudaklarımı araladım. "Mira..." dikkatini çektiğim gibi gözlerini bana dikmişti. "Efendim Abi."

"Seninle önemli bir şey konuşmak istiyorum ama ne tepki vereceğini bilemiyorum." Cümlemle birlikte ilk olarak kaşlarını çatmış. Ardından "Seni dinliyorum." demişti.

"Korgul ailesini biliyorsun. Bugün tanıştın hani?" Dediğimde olumlu anlamda salladığı kafasıyla biraz daha cesaret alıp konuşmaya devam ettim. "Onların bir de kızı var aslında..."

Mira dediklerimi anlayamamış olacak ki tek kaşını kaldırarak merak dolu bir cümle kurmuştu. "Olabilir. Bunda kötü bir şey yok ki. Hem Allah aşkına bunun benimle ne alakası var?" Bu sorunun gelmesini bekliyordum kız sormakta da oldukça haklıydı tabi. Ama zor olan şimdi asıl konuya geçmekti.

"Abicim şimdi senden sözümü kesmeden beni dinlemeni istiyorum tamam mı?" Diyerek gözlerimi gözlerine diktiğim zaman aldığım olumlu cevapla aklımda kuracağım cümleleri toparladıktan sonra konuşmaya başlamıştım. "Emel Hanım ve Eşi Salih Beyle uzun zamandır tanışıyoruz. Beni oğulları gibi görmüştür ikisi de sağolsun. Bundan seneler önce Emel abla beşinci çocuklarına hamileydi. Biri kız biri erkek İkiz olacaklarını öğrenmişti. Aile bu habere çok sevinmişti. Ama daha çok sevinmelerinin nedeni sonunda bir kız evlatlarının olacak olmasıydı. Salih amca zaten kendini bildiğinden beri kız çocuk istiyordu. Hele evin büyük oğulları tekrar abi olacakları için o kadar mutluydu ki. Kuzey ilk defa abi olacaktı. Semih Akın ve Barın ise ilk defa bir kız çocuğuna abi olacaklardı. Tamam daha önce abi olmuşlardı ama erkek çocukları bir süre sonra kendi kafalarına göre hareket etmek kendi ayaklarının üstünde durmak istiyorlardı. Kız kardeş öyle miydi ama. Hayır. Neyse işte gel zaman git zaman bu çocuklar doğdu. Hepsi o kadar mutluydu ki. Hele Semih odaya geldiği ilk anda kucaklamış kimseye vermemişti. Annesine bile." Diyip gülerek devam ettim sözlerime. "Tabi bir süre sonra kız da Alıştı kokusuna ağlamadan uslu uslu dururdu abisinin kucağında Başka birine geçecek gibi oldu mu basardı yaygarayı. Bebekler doğup normal odaya alınmıştı işte aile. Aradan iki saat falan geçti herkes uyumuştu. Bir tek Semih uyanık kız kardeşinin başında onu izliyordu. Sonra içeri bir hemşire girmiş Semihe kardeşlerin kontrole götürülmesi gerektiğini söylemişti. Semih de onaylayarak kardeşlerini kadına teslim etmişti. Ancak iki kardeşin çıktığı odaya ikizler den sadece erkek olanı dönmüştü. Yani Emir. Kızdan hiç bir haber yoktu. O günden sonra Semih hep kendini suçladı kardeşim benim yüzümden gitti onu koruyamadım diye. Ama aramaktan da vazgeçmedi hiçbiri. Bir Süre sonra kızın ölüm haberi ulaştı onlara. Herkes yıkılmıştı. Efe ise öğrendikleriyle içine kapanık biri haline gelmiş insanlarla nadiren konuşur olmuştu... Zaman böyle geçerken iki hafta önce kızlarının yaşadıklarını öğrenmiş olup tekrar onu aramaya başladılar. " Diyerek konuşmamı sonlandırdıktan sonra yutkunarak boğazımı nemlendirmiştim. Bu hayatımda yaptığım en uzun konuşma olabilirdi kesinlikle.

Bunları düşünmeyi bırakıp gözlerimi Mira'nın yüzünde sabitledim. Yüzünden mimiklerinden ne düşündüğünü anlamaya çalışıyordum. Ama her zamanki gibi duygularını saklıyordu. En sonunda konuşmaya başlayınca dikkatimi iyice ona verdim. "Anlıyorum abi. Çok kötü şeyler yaşamışlar da bunu bana neden anlattığını anlayamadım. Kızı bulmamı falan mı istiyorsun? Ben ne yapabilirim ki?"

Duyduğum soruyla. Belki kötü belki de iyi sonuçlara sebebiyet verecek cümlenin dudaklarımdan çıkmasına izin verdim. "O kızın sen olma ihtimali var Mira..."

Ben geldim canlarım..

Kitap nasıl gidiyor?

Yeni bölümde görüşmek üzere.

Ailem Derken?Where stories live. Discover now