🌼18.Bölüm🌼

14.3K 774 51
                                    

Sınır : 130 oy 20 yorum

Mira'nın Anlatımından

Hastanede yaşadığım o garip anlardan sonra nihayet eve gelebilmiştim. Ancak aklım hala bugün olanlardaydı. Ve düşünmekten başım gerçekten ağrımaya başlamıştı. Benim bir ailem vardı... Evet. Peki benim şimdi nasıl davranmam gerekiyordu.

Bir süre sonra beni bu düşüncelerimden ayıran kapı sesi olmuştu. Bağdaş kurduğum ayaklarımı açarak oturduğum koltuktan inip kapıya doğru ilerledim. Açtığımda ise ellerinde Pizza kutuları olan ve sırıtarak bana bakan Cihan ve Alp'i görmüştüm.

Alp benim bir şey dememe izin vermeden "Çekil kız bakim şuradan. Kurt gibi acıkmışım vallah." diyerek Kalçası ile beni ittirip kıvırta kıvırta içeriye doğru adımlamıştı. Onun bu haline istemsiz olarak gülümsemiştim. Bu ikisi daima moralimi yerine getirirdi. Biliyordum Aslında asıl amacını da beni neşelendirmeye çalışıyordu aklınca.

İçeri giren Alp'ten sonra bakışlarımı Cihan'a çevirince iki kolunu benim girebilmem için yana açmıştı. Ben de onu bekletmeyerek hemen kollarının arasına girmiştim. O koca beden sıcaklığıyla beni kavrayıp kollarıyla belimi sardıktan sonra her zamanki bana ait olan naif ses tonu ile "İyi misin kardeşim?" diye sordu.

Sorusunu duyunca kendimi gözlerine bakacak kadar geri çekmiş aşağı yukarı olumlu anlamda kafamı salladıktan sonra tek kelime ile cevap verdim. "Olacağım."

O ise cümlem karşısında gülümseyerek yanağıma bir öpücük kondurup az önceki naif ses tonuna zıt olarak sesini gür tutup "Olacaksın tabi lan. Sen benim gördüğüm en güçlü kızsın." demiş bir kolunu omzuma sardıktan sonra boşta kalan diğer eliyle kapıyı kapatıp Alp'in peşinden ilerletmişti ikimizi. Salona girdiğimizdeyse Alp'in kutulardan birini açarak koltukta bağdaş kurup çoktan yemeğe başladığını görmüştük. Aklıma gelen şey ile sinirli bir hale bürünüp "Sakın ortalığı kirletme." Demiştim. Valla öyle bir şey yapsın hiç üşenmem diliyle temizlettirirdim yerleri. Aklıma gelen bu şey ile yüzümde tiksinme ifadesi olduğuna emindim bu midesiz seve seve yapardı onu da. Öğk...

Bu düşüncelerden kurtulup vereceği tepkiyi görmek adına ona baktığımda ise benim Sözlerimi umursamayıp küçük bir omuz silkme hareketi yaparak yemeğine devam etmişti. Her zamanki Aç ayı ne olacaktı başka. Neyi kime soruyorum ben de.

Bu görüntüye Alışık olan Cihan onu takmadan kutulardan birini kendine alıp boş bulduğu bir koltuğa oturmuştu. Ben ise kuru kuru yemeği sevmediğimden "Ne içersiniz?" diye sormuştum.

Bu soruma Alp "Biraya hayır demem sistacığım." cevabını verince Cihan'ın da fikrini almak için gözlerimi ona doğru çevirmiştim. Aldığım olumlu cevapla ise mutfağa doğru ilerleyerek Buzluktan üç bira çıkartıp geri salona döndüm. "Alın bakalım." Dedikten sonra biraların ikisini onlara verip kalan diğer şişeyi kendime alarak pizzamla birlikte Cihan'ın yanındaki boş koltuğa oturup karnımı doyurmaya başlamıştım.

Yemeklerimiz bittikten sonra gözümün içine bakmaya başladıklarında Bugün olanları Merak ettiklerini anlamıştım. O yüzden tek seferde anlatıp kurtulmak istediğimden derin bir nefes alarak dudaklarımı araladım.

Anlatacaklarım bittiğinde ise bu iki hayvan üstüme atlayarak sarılmaya başlamıştı ben de zorlanarak Kollarımı onlara sardım. Ancak sonra bacaklarımdan aldığım destekle ikisini de yere atmıştım. Oh.. Ne yapayım ya biraz daha öyle kalsaydık ortada Mira diye bir kız kalmayacaktı.

Alp bu durum karşısında "Getti kıymetlim getti." diyerek götünü ovalayarak kendini yırtmaya başladığında ben onun bu haline kıkırdarken Cihanda ona göz devirip ciddi bir yüz ifadesi takınarak Az önce oturduğu yere geri geçmişti. Onun bu halini görünce ben de kendimi dizginleyerek soğuk bir ifadeye döndüm zira ciddi bir konu geliyordu anlaşılan.

Cihan'ın bu halini gören Alp ise ciddi bir şey konuşacağımızı anlamış olacak ki ağzına eliyle fermuar çekerek koltuklardan birine geçmişti.

Gözlerini bana diken Cihan'a dönerek konuşmaya başlamasını hatırlatmak için "Ne oldu?" diye sormuştum. O da derin bir nefes verip konuşmaya başladı.

"Suna bize bir konudan bahsetti." Doğru ya şu ortaklık meselesi. Bir de o vardı değil mi daha. Bu kadar şey arasında çıkmıştı tabi aklımdan. Elimle ağrıyan başımı biraz ovaladıktan sonra tekrar Cihan'a dönüp "Evet?" diyerek soru dolu bakışlarımı ona göndermiştim. Fakat o konuşamadan Alp'in sesi doldurmuştu kulaklarımı. "Bir dakika lan. O Korgullar yoksa onlar mı?"

Gözlerimi sesin sahibine çevirerek olumlu anlamda başımı salladım.

"Hass... Babaannemin lastikli donu." ettiği küfrü yutup kurduğu saçma cümle üzerine ise Cihan kafasına Bir tane geçirip "Zevzek herif." Dedikten sonra "Şurda ciddi bir şey konuşuyoruz." Diye devam edip Alp'in sustuğundan emin olduktan sonra bana geri döndü. "Ne yapmayı düşünüyorsun? Kabul edecek misin?"

Bunun üzerine ağzımda biriken tükürüğü yutup derin bir nefes alıp konuşmayı devam ettirdim.
"Bu konuda sadece ben karar veremem sizin de fikrinizi önemli."

Cihan sessiz kalırken Alp az öncekine zıt olarak ciddi bir duruş sergileyip "Öncelikle Biz her zaman seninleyiz kararın ne olursa olsun arkandayız." deyip durakladıktan sonra devam etti. "Diğer diğer bir yandan ise yakında okula başlayacağız şirketin başında birinin olması iyi olabilir ayrıca Korgul şirketi büyük bir şirket. Eğer ortaklık yapılırsa her iki tarafa da çok sayıda artısı olacaktır." derken peşinden Cihan şu şekilde devam etti : "Hem Bu sizin yakınlaşmanız için de iyi bir fırsat olabilir. Buğra'nın anlattıklarını biliyorsun. Ayrı düşmenizde onların bir suçu yok. Bir şans verebilirsin onlara." İkisi de cümlelerinde o kadar haklıydı ki...

"Haklısınız ama..." diyerek duraksadığımda kulağıma dolan iki ama? Sorusuyla başladığım cümleye devam ettim. "Ben aile sevgisi nedir bilmem. Onlara sevgilerinin karşılığını veremezsem, onları üzersem diye endişeleniyorum." Bu cümlem üzerine bakışlarımı ona çevirirken Cihan kafamı göğsüne yatırarak saçlarımı okşamaya başladı. Ardından kafamın üstüne bir öpücük Kondurup"Sen kimseyi üzemezsin bitanem. Ayrıca..." Diyip duraksadıktan sonra "Bilmesen bile Öğrenirsin bebeğim. Unutma yürümeyi öğrenmek için düşmek gerekir." Diyerek devam etti.

Alp "Konuştu bizim Filozof." Diyen Alp benim kıkırdamama Vesile olurken Cihan ona kötü bakışlarını göndermekte meşguldü fakat bana döndüğünde yumuşak bir ifade kaplamıştı yüzünü. Ardından dudaklarını araladı. "Şimdi kararın ne bakalım?"

İçimden umarım pişman olmam diyerek "Ortaklık kurmak her iki açıdan da iyi olacak sanırım." Dedim.

Bölüm geldi.

Umarım beğenmişsinizdir.

Söz verdiğim gibi sonunda Alp, Cihan ve Mira dolu bir bölüm oldu.

Alp?

Cihan?

Bu ikiliden en çok kimi sevdiniz?

Ailem Derken?Where stories live. Discover now