🌼35.Bölüm🌼

4.8K 314 78
                                    

Mira'nın anlatımından

Arabadan indiğim gibi hızla kazanın olduğu yere gidip direksiyon tarafındaki kapıyı açmaya çalıştım. Biraz zorlanınca kapı koluna bir tekme indirip kolu kendime doğru sert bir şekilde çekince açılmıştı.

Gördüğüm görüntü şu şekilde idi. Benim yaşlarımda kafasını direksiyona çarpmış ve büyük ihtimal bayılmış bir çoçukdu. Kafasından akan kanı da unutmamak gerekiyordu. Ağzımdan çıkan küçük küfürle birlikte acele şekilde telefonu elime alıp 112 acil servisi çevirdim. Kendim bir şey yapayım desem kaş yapalım derken göz çıkarmak vardı sonuçta ucunda.

Telefon açıldığı gibi kulağıma dolan "112 acil servis nasıl yardımcı olabiliriz?" Cümlesiyle direk konuşmaya başladım. "Bir kaza ihbarında bulunacaktım. Acil ambulans gerekiyor buraya."

"Yaralı sayısı ve durumunu belirtip lütfen adresi veriniz hemen bir ambulans görevlendireceğim."

-Bir yaralı var arabayla ağaca girmiş kafasını direksiyona vurmuş kafası kanıyor."

"Lütfen adresi verip bizi bekleyin." dediği gibi adresi verip telefonu kapatabilirsiniz cümlesini duyduğum gibi telefonu kapatarak adamın yanına yaklaşarak iki parmağımı şah damarına değdirdim. Nabzını hala attığını görünce büyük bir nefes vermiştim. Bir süre öyle bekledikten sonra adamdan çıkmış olacağını düşündüğüm sesle - etrafımızda cin min yoksa ondan başkasına ait olamazdı sonuçta. - ona doğru yaklaşarak daha iyi duymaya çalıştım. Sayıklıyordu. Duyduklarımla istemsizce kaşlarım çatılmıştı. Mira... Mira

Mira?? Bu adam benim adımı nereden biliyordu? Hadi ama dünyada bir Mira ben yoktum sonuçta değil mi. Kafamı iki yana sallayıp bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım. Şimdi bunun sırası hiç değildi.

Kulağıma dolan siren sesleriyle hızla gelen sese doğru yöne ilerleyip ellerimi iki yana açarak burda olduğumuzu belirtmek amacıyla ellerimi sallayarak ambulansa işaret yaptım. Bir süre sonra durduklarında. Aşağı inen görevlilerden birinin "Yaralı nerede?" diye sormasıyla arabanın içinde diyerek oraya yönlendirdim. Yanına vardıklarında sedyeyi açarak adamın yanına varıp "Dikkatlice alıyoruz arkadaşlar." cümlesinden sonra bir dakikalık süre sonunda sedyede yerini aldığında ambulansa doğru ilerlediklerinde birini durdurup "Ben de geliyorum." diyerek aldığım onayla ambulansa ilerledim. Kapılar kapandıktan sonra ambulanstakiler müdehaleye başlarken şöför de hastaneye doğru ilerlemeye başlamıştı.

Aklıma gelenle ben de bizimkilere haber vermek için telefonumu çıkarıp sorguya çekilmemek açısından Emiri aradım.

Birkaç çalıştan sonra açıldığında konuşmasına izin vermeden hemen ben konuştum. "Emir ben bugün eve gelemiyeceğim merak etmeyin beni."

"Mira? güzelim ne oluyor? Kuzey abime çıktım geliyorum demişsin."

-Hastaneye gidiyorum Emir habersiz kalmayın diye aradım merak etmeyin. "

"Neeee! kızım manyak mısın sen ne demek hastaneye gidiyorum merak etmeyin ne oldu iyi misin?" Eh be Mira hastaneye gidiyorum merak etmeyin derken nasıl bir tepki almayı bekliyordun acaba gerizekalının önde gideniyim resmen.

Hala telefonda telaşla konuşan Emiri sakinleştirebilmek için araladım dudaklarımı.

"Sakin ol ikizim benim bir şeyim yok gelirken kaza yapmış birini gördüm yolda ambulansı aradım hemen hastaneye geçiyoruz sonra konuşalım." diyip bir şey demesine izin vermeden konuşmayı kapattım.

Daha sonra ise mesaj kısmından hemen Vuralla olan konuşmaya girip konum atarak arabayı oradan almalarını söyleyip telefonu kapatıp cebime koydum.

Ailem Derken?Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang