Diğerleri ona hüzünle bakarken Semih kardeşinin duyacağından emin olduğu bir ses tonuyla sadece onun ve belki de Mira'nın bildiği bir şarkıyı mırıldanmaya başladı. Kızın gidişini de durduran buydu ya zaten.
Mira'nın durduğunu gören aile bir Semih'e...
Bölüm ithafı Pamirin anne ve babası için önerdiği isimleri kullandığım @SudeRanaYunusolu nadır. Umarım bölümü seversin canım.
Yarım saatlik bir yolculuk sonunda telefonumdan gelen hedefin sağdadır sesi ile hızımı iyice düşürmüş yan tarafıma bakmıştım. Büyükçe bir evin önündeydim. Bunu boş verip park yeri bulmak adına etrafta kısaca göz gezdirip bulduğum uygun bir yerle kısa sürede oraya yerleştim. Arabayı stop ettirip anahtarı kontaktan çıkararak çantamla beraber aşağı indiğimde burnuma dolan temiz havayı gözlerimi kapatıp derince içime çektim. Beş saniye kadar orada oyalandıktan hemen sonra ağır adımlarla eve doğru yöneldim. Gerçekten hoş bir görüntüsü vardı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yüzüme küçük bir gülümseme kondurup bahçe kapısından yavaşça içeri süzüldükten sonra bir iki adım atmıştım ki ayaklarıma dokunan yumuşak tüylü bir şey ile bakışlarımı aşağı indirdim. Çok tatlı bir köpek dilini dışarı çıkarmış kafasını kaldırarak bana bakıyordu. Tüyleri beyaz ve kahve rengindeydi.
Yüzüme kocaman bir gülümseme kondurup eğilerek köpekçikle aynı boya eğildiğimde hareketlenecek kucağıma çıkıp ön patilerini boynuma doladığında sanki olabilecekmiş gibi yüzümdeki gülümseme daha da büyümüştü. Kollarımı minik gövdesine dolayıp boynuna küçük bir öpücük kondurduğumda ağzından iki kere hav çıkmıştı. Ardındansa kulağıma açılıp kapanan bir kapı sesi kısa süre sonra da yanımda bir gölge belirmişti.
Köpekçiği kendimden ayırıp çok da uzaklaştırmadan tüylerini okşamaya başladım biraz da daha sonra kulağıma dolan kıkırdamayla nihayet kafamı kaldırıp yanımdaki gölgeye bakabilmiştim. Yanımda dikilen kişi Pamirden başkası değildi.
Ona baktığımı görünce yüzüne kondurduğu gülümseme ile hafifçe bana eğilip saçlarıma küçük bir öpücük kondurmuş ardından "Demek Miayla tanıştınız." demişti. Başta ne dediğini anlamayınca çatılan kaşlarımı gülüp kıkırdamış ardından gözleriyle karşımı gösterince bakışlarım önce Köpekçiğe ardından boynundaki tasmaya dönmüştü. "Mia."
Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyle hızlı hızlı tüylerini okşamış burnuna bir öpücük kondurum çöktüğüm yerden ayağa kalkıp Pamire dönmüştüm. "Çok güzel isim. Sen mi koydun?" Kafasını olumsuz anlamda sallayıp cevap vermişti bana "Melek Koydu."
"Biliyor bu işleri." dediğimde ağzından çıkan bir kahkaha sonrası elini yavaşça belime yerleştirip yanağıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra "Hadi gel bakalım annemler bizi bekliyor." diyerek beni hafifçe ilerlemiş az önce çıktığı evin giriş kapısına doğru yönlendirmişti beni.
Kapının önüne geldiğimiz gibi elini zile atıp açılmasını beklemeye başladı. Sabah olmayan gerginlik hafiften kendini göstermeye başlayınca içimden kendime sakin ol telkinleri verip ona kadar saymaya başladığımda fark etmeden Pamirin elini de sıktığımı görmüştüm. Pamir hiç etkilenmemiş gibi beni sakinleştirmek adına hafifçe elimi okşamış üstüne öpücük kondurup kulağıma yaklaşmıştı "Annemde babamda çok tatlı insanlardır gerilmene gerek yok hayatım." Ona gülümseyip başımı olumlu anlamda hafifçe sallayıp kapıya döndüğümde kapı yüzünde kocaman gülümsemesi olan tatlı bir Hanımefendi ve yanındaki eşi olduğunu tahmin ettiğim bir beyefendi tarafından açılmıştı.
" Hoşgeldiniz. " demiş yanındaki eşine dönüp "Berkan çekil de geçsin çocuklar." diyip kalçasıyla eşini hafif kenara ittirdiğinde dengesi bozulup düşmek üzere olan adamla ne kadar gülmek istesem de kendimi tutmuştum fakat Pamir hiç umursamadan büyük bir kahkaha koyuvermişti ortaya. Onun bu yaptığıyla göz devirip dirseğiyle karnına geçirdiğimde hafifçe inleyip ne var dercesine bana baktığında dudaklarımı oynatarak Ayıp demiş kadının bize bıraktığı boş alandan içeri geçmiş küçük bir gülümseme ile "Merhaba efendim." demiştim..
Buna karşılık jadın beklemediğim bir şekilde kollarını iki yana açarak sıcak bir sarılma bahşettiğinde ben de kollarımı sırtına dolayıp sarılışına karşılık vermiştim. Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra benden ayrılmış yüzünden eksik olmayan o güzel gülümsemesiyle bana bakıp "Ne efendimi ayol Sevil abla de sen bana." demişti.
Gülümseyip "Pekimo zaman Sevil abla." dediğimde heh şöyle demiş ardından sanırım duymayacağımı düşünerek eşine doğru fısıldamıştı Aslında keşke anne dese ama... Dediğinde Pamir kıkırdamış Sevil ablanın eşi de yüksek bir ses ile boğazını temizleyip kendi çapında benim duymamı engellemiş yüzüne kondurduğu gülümsemeyle uzatmıştı elini. "Merhaba kızım az önce duydun ama söyleyim yine de Berkan ben." diyip yanında duran Pamirin ensesine bir tane patlatıp "Aha bu sığırın babasıyım." demişti.
Ben kıkırdarken elimi avcuna bırakıp tokalaşıp memnun oldum Berkan abi demiştim. Pamir ise babasına dönmüş "Of baba ya." demiş eşi de kızmış gibi Berkan abiye dönmüştü. "Kaç defa sana oğluma sığır deme diyeceğim."
"Ne var canım yalan mı?" Sevil abla göz devirip konuşmuştu "O sığırsa sen nesin acaba." sonra bana döndü "Neyse kızım boş ver sen bunu gel sofraya geçelim." diyip ilerlemiş eşi de onun hızına yetişip koluna omzuna atıpnyanağına sesli bir öpücük kondurmuş "Kızma Hatun." demişti. Bu Sevil ablanın daha çok kızmasına sebep olurken ben de kıkırdayarak Pamire dönmüştüm. "Ailene bayıldım."
"Demiştim sana tatlı insanlardır diye."
-Öyleler gerçekten.
"Aslında biliyor musun?" diyip sustuğunda merakla ona dönmüş neyi diye sormuştum.
Sorumun ardından hafifçe gülümsemiş "Bu ikisinde bizim yaşlanmış halimizi görüyorum." dediğinde ben de ona hak vermiştim. Umarım biz de kaç yaşına gelirsek gelelim birbirinizi hep sevip hiç ayrılmayız diye dua ettim içimden.
Daha sonra içerden Sevil abladan gelen "Çocuklar." sesiyle aramızda konuşmayı bırakıp hızlı adımlarla yanlarına ilerlemiş hazır olan kahvaltı sofrasına oturup güzel sohbetler eşliğinde hem konuşup hem yemeğimizi yemeğe başlamıştık.
Merhaba arkadaşlar bölüm kısa oldu biliyorum ama geçen bölümde de açıkladığım gibi bu ara sık ve ya uzun bölüm gelemiyecek malesef. Bu bölümü de yazmak aklımda yoktu ama ne zamandır şu tanışmayı aradan çıkarmak istiyordum. Umarım sevmişsinizdir.
Bu arada küçük bir duyuru yapmak istiyorum. 51. Bölüme geldiğimize göre anlamışsınızdır diye de düşünüyorum. Ben kaos yazmayı pek seven biri değilim o yüzden kitap genellikle böyle ilerleyecek umarım sıkılmıyorsunuzdur.
