🌼30.Bölüm🌼

7.7K 458 37
                                    

Korel'in anlatımından

Burnuma dolan koku ile gözlerimi araladığımda gözlerim göğsüme sinen küçük bedeni gördü. Bu görüntü yüzümde büyük bir tebessüme sebep olsa da aklıma gelen şeyler saniyeler içinde o gülümsemenin yüzümdeki yerini kaybetmesine sebep oldu. Küçük kızım benim. Ne de zor şeyler yaşamıştı öyle.

Dün ona sorduğumda bana anlatacağını hiç düşünmemiştim aslında. O dikiş atıldığı günden beri tepkisiz hali, boş bakışları aklımdan gitmiyordu. Sürekli beynimde dolanan Ne yaşamış olabilir de böyle hissizleşti? Sorusuyla geçiyordum günleri. Kötü şeyler yaşamış olabileceğini biliyordum elbet. Kimse basit bir konu için o hale gelemezdi. Ama 5 yaşında ya o küçücük vücutla bu kadar şeyi nasıl kaldırabilmişti. Nasıl dayanmıştı. Yaşadıklarının bununla sınırlı kaldığını da düşünmüyordum. Ancak şu günden sonra yapabileceğimiz tek bir şey vardı artık. Onun yanında olacak onu hiç yalnız bırakmayacaktık.

Elimde hissettiğim sızıyla bakışlarım elime inince neden kaynaklandığını anlamış oldum. Düşüncelerime ne kadar daldıysam sinirden ellerim yumruk olmuş tırnaklarım derime girmişti. Hemen elimi açarak sakinleşmek adına derin bir nefes alıp saate bakmak amacıyla yanımdaki komodinin üstündeki saate baktım. 7.30 du.

Kahvaltı birazdan hazır olurdu zaten ben de bakışlarımı Miraya döndürüp onu uyandırmak için seslenmeye başladım.

"Mira." bir yandan da saçlarını okşuyordum. "Hadi güzelim kalk."

Hareketlendiğini fark edince uyanıyor olduğunu sansam da yerinde bir kaç kere kıpırdanıp mırıldanarak arkasını dönüp uyumaya devam edince onun bu haline kıkırdadım. Şu haliyle ne tatlıydı benim güzelim. Adeta bir çocuk gibi. Uyanık Olduğunda ki o sert mizacını görmesem öyle biri olduğuna asla inanmazdım.

Bu düşüncelerimi bir kenara atıp uyandırmak için şansımı tekrar denedim. "Bebeğim."

Diye seslenip vereceği tepkiyi beklediğimde tek gözünü açıp baktıktan sonra beni görünce diğer gözünü de açıp bakışlarını benimle buluşturdu. "Günaydın Abim." Dediğimde daha ayılamamış olacakki esneyerek bakışlarını etrafta dolaştırıp nerde olduğunu anlamak amacıyla bakınmaya başladı.

Onun bu haline tebessüm edip "Evinde, odandasın güzelim." diyerek dikkatini çektiğimde bakışlarını geri bana döndürüp dudaklarından bir haa nidası çıktı. Ardından yatakta oturur hale gelip saçlarını karıştırdıktan sonra "Şey yani günaydın." dediğinde hafif kızaran yanakları ile utandığını fark edip onu daha fazla zorlamamak için "Hadi güzelim aşağı inelim." Dedim.

O ise "Ben üstümü değiştirip geleyim." Diyip sorarcasına bana dönünce başımı olumlu anlamda sallayıp alnına bir öpücük kondurduktan sonra "Tamam bebeğim ben aşağıdayım." diyerek yavaş adımlarla odadan çıkıp aşağı inmeden önce üstümü değiştirmek için kendi odama adımladım.

Mira'nın Anlatımından

Korel abim odadan çıktıktan sonra dün gördüğüm ama ikisine de bakma şansı bulamadığım kapılara doğru ilerledim. Banyo olmasını umduğum kapıdan içeri girince yaptığım tahminin doğruluğu ile kendimi tebrik edip işlerimi hallettikten kısa süre sonra çıkıp diğer kapıdan içeri girdim. Burası da giyinme odasıydı. Boş olacağını düşünmüştüm ancak tüm dolaplar ardına kadar doluydu utanmasa kıyafetler dolaptan taşacaktı. Şöyle bir incelediğimde hepsinin benim tarzıma uygun olduğunu görmüş oldum.

Ardından bugün artık okula gitmem gerektiğini fark edip ona uygun bir şeyler seçmeye başladım bugün sınavlar başlıyordu ve biz ilk dönemin bütün sınavlarını bugün olacaktık. Tamam biraz zorlayacakt--- kimi kandırıyorum sınavlardan çıkmamız eminim 10 dakikamızı bile almazdı. E tabi bu dahilik bu bünyede olduğu içün.

Ailem Derken?Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ