Masum Cinayetler

72-) "Takıntı."

Bölüm Yetmiş İki
"Takıntı."

ж

''Peki bu canileri cinayet işlemeye iten sebep nedir?''

Sınıfın arasından elini kaldırdıktan sonra sorusunu soran bir diğer öğrenciyle beraber Arslan'ın keskin bakışları, beraberinde konuya hakim olduğunu gösteren bilmiş bir tavırla genç kıza döndü.

''Birçok sebebi olabilir.'' diye başladı jestleriyle sözlerini destekler nitelikte eşlik ederken. ''Kurban ile arasındaki bir anlaşmazlık, intikam, cinsel tatmin, fanteziler, hırsızlık veya pedofili gibi hastalıklar ve daha nicesi olabilir fakat intikam meselesi dışında çoğu zaman asıl amaç öldürmek değildir. Genelde amaç kurbandan cinsel anlamda yararlanmak veyahut gasp etmektir; öldürmek ise failin strese girerek kurbanın bağırışlarını veya direnişlerini durdurmak ve böylece suçu rahatça işlemeyi istemesinden kaynaklanır.''

Sınıfta kısa süreli bir sessizlik yaşanırken, kimse daha kapının eşiğinden onları izlediğimi fark etmemişti bile. Herkes, Arslan'ın bu çekici görünüşü ve mükemmel diksiyonu ile başarılı bir adam olarak anlattıklarını büyük bir merakla dinlemekteydi.

Sonunda biri yeniden elini kaldırdı. ''Yani herhangi bir gasp veya cinsel saldırı sırasında direnmezsek öldürülme şansımız azalır mı diyorsunuz?'' diye sorunca birkaç kişi kendi arasında fısıldaşmaya ve fikirlerini paylaşmaya başladı fakat diğer tarafta kürsünün yanında duran öğretmen kılıklı adam onları kibarca mimikleriyle uyararak susturdu.

''Gasp sırasında evet, direnmeniz suçluyu size karşı daha da agresifleştirebilir. Bu yüzden istediği şeyi vererek kurtulmanız en garanti yol olacaktır. Cinsel saldırı içinse bunu söylemek zor. Sonuçta akıl sağlığı yerinde olmayan faillerden bahsediyoruz; kimseye söylemeyeceğinizden emin olsa bile paranoyaklaşarak öldürüp kanıt bırakmak istemeyebilir. Ayrıca dediğiniz doğru olsaydı bile kurbandan bu tarz bir soğukkanlılıkta bulunmasını isteyemeyiz. Ne de olsa direnerek kurtulma veya sesini birilerine duyurma ihtimali de var. Tabii, bu çoğu zaman oldukça düşük bir ihtimaldir çünkü failler genelde rastgele yerlerde saldırmaz, uygun ortam için bekler, takip ederler. Dahası, yakaladıkları zaman çok daha tenha yerlere de çekebilirler.''

''Onu boş verin de,'' Öğrencilerden biri el kaldırmadan araya girdi büyük bir öz güvenle. Kürsüdeki öğretmeninin uyarısını da dinlemeden direkt sordu hiç beklemeden: ''Asıl siz son zamanlardaki yetimhane olayına ne diyorsunuz? İtiraf videoları yayınlandı ya hani? Suçlular sizce gerçekten de iftira mı atıyorlar? Nasıl bir suçlu psikolojisine sahipler?''

Arslan duraksayıp boğazını temizlerken öğretmen hemen araya girdi mahcup bir halde: ''Atakan! Siyasetle alakalı sorular sormayacağınızı söylemiştim!'' diyerek önce öğrencisine sert bir bakış attı, ardından da Arslan'a dönerek tebessüm etti. ''Kusura bakmayın Arslan bey.''

Arslan elini kaldırarak küçük bir işaretle mahcup ve telaşlı öğretmeni durdurdu. ''Önemli değil.'' dedi, ardından bakışları az önceki erkek çocuğuna döndü. ''Sorunuza gelirsek... Bunu söylemek aslında oldukça zor. Bu alanda çalışan bir yetkili değilim maalesef, ben de herkes kadarını biliyorum haberlerden. Dolayısıyla tarafsız bir çıkarımda bulunamam.''

''Taraflı çıkarımınızı merak ettiğim için sormuştum zaten.'' diye sıkılgan bir halde mırıldanınca da çocuk, öğretmen yine hemen araya girdi:

''Atakan!''

''Sorun yok.'' Arslan nadiren olduğu gibi samimi bir şekilde gülümsedi. ''Dobra insanları severim.''