1-) Tehlike

11.2K 469 214
                                    


Bölüm Bir

2015

Hoş bir esinti vuruyordu yüzüme. Uzun, salık saçlarımı savuruyordu sertçe. Üstümde yalnızca ince bir gömlek vardı ve bu titreyen bedenimi ısıtmak için yeterli gelmiyordu.

Bu akşam dışarıya çıkmamalıydım.

Apartmanımdan dışarıya adımımı atmamalıydım. Burada bulunmamalıydım.

Gözlerim çaresizce etrafta dolanıyordu herhangi canlı bir şey bulmak için. Birilerinin yardımına ihtiyacım vardı kurtulmak için fakat çığlık attığımda dahi kimse sesimi duymuyordu. Çok uzakta değillerdi, 200 metre kadar ileride bulunan büyük binaları ve tek tük yanan ışıkları görebiliyordum. Biraz daha yaklaşırsam, biraz daha güçlü bir şekilde bağırabilirsem duyabilirlerdi beni. O rahat yataklarından kalkıp da camdan dışarıya bakınca, o boş çimenlik alanda can havliyle koşturan kızı görebilirlerdi. Yardım edebilirlerdi.

Koşarken iki terliğim de çıktığından, dünkü yağmurdan ötürü hâlâ daha nemini koruyan toprağa çıplak ayak basıyordum. Minik taşlar derimi delmek istercesine ayak tabanlarıma batıyorlar, ıslak çimenler ise yapışıyorlardı bileklerime ve bacaklarıma. Sanki beni tutmak istiyor gibiydiler. Dizlerime kadar gelen otlar, yerdeki çimenler ve taşlar. Hepsi bana karşı gibiydi. Hepsi arkamdaki adamın beni yakalamasını istiyor gibiydi.

Son anda bir ışık daha beliriyordu karanlıkta. Fazla uzakta olmaması bir umut doğmasına sebep oluyordu içimde. Daha da hızlanmaya çalışıyordum yorgun vücudumu sonuna kadar zorlayarak ama ayaklarım bana ihanet ediyordu. Pes ettiklerini ve daha devam ederlerse iflas edeceklerini söylüyorlardı. Dinlemedim onları, daha da ileriye atıldım. Sadece 20 metre vardı yol ile aramda ve tek isteğim zamanında varabilmekti şu yola.

Nefes nefese koşmaya devam ederken sırtımdan bir baskı uygulandı ve kendimi yüzüstü yerde buldum bir anda. Bunu takip eden saniyeler içinde, az önce gördüğüm gri cip yanımızdan geçti. O bizi göremeden biz çimenlerin arasında kaybolduk çoktan ve evler de, araba da artık hayal oldu. Yardım hayal oldu.

Yanağım nemli toprağa değiyordu ve sık sık verdiğim nefesler, dudağımın karşısındaki cılız çimleri sallıyordu.

Bu akşam dışarıya çıkmamalıydım.

Kolumdan sertçe tutup sırt üstü çevirdiğinde debelenmeye başladım. "Bırak beni orospu çocuğu!" diye bağırdım hırçın bir edayla fakat karşımdakinin beni bırakmaya niyeti yoktu. Hırsını gözlerinden okuyabiliyordum. Bu akşam beni bırakmayacaktı. Önce aklından geçirdiği pis niyetlerini gerçekleştirecek, ardından da beni yanında götürecekti.

Masum CinayetlerWhere stories live. Discover now