3-) Ceset

5.8K 349 132
                                    


Bölüm Üç


Yaşadığım yerden epey uzaklardaydık. Şehrin çıkışına yakın bir yerlerde, açık bir arsada, güzel ve büyük bir evin önündeydik. Oldukça geniş bir ormanlıktı burası. Tamamen düz bir arazi de sayılmazdı, hatta tepe gibi bir yerdeydik. Etrafımızda derin ormanların bulunduğu bir kısım vardı ve uzaklarda, büyük dağlar görünüyor, ürküten devasa boyutlarıyla insana ne kadar da küçük olduğunu hatırlatırcasına orada öylece duruyordu.

Oldukça geç bir saat olmalıydı. Telefonum yanımda olmadığından saate bakamamıştım fakat evdeyken 11 gibi olduğunu hatırlıyordum. Şimdi ise 3-4 saat geçmiş olmalıydı. Gökyüzünde büyük bir dolunay, dolunayın etrafında ise sis gibi duran silik küçük bulutlar vardı. Koyu mavi ve aya doğru daha açık duran bir diğer mavi tonuyla gökyüzü epey güzel gözüküyordu fakat bunun keyfini çıkarabilecek bir konumda olduğumu zannetmiyordum. Başım beladaydı. Şu ana kadar ölmediğim için yalnızca şanslıydım fakat bundan sonraki için ne kadar şanslı olacaktım, o merak konusuydu.

Araba durduğu vakit, tereddütle gözlerim etrafı taramaktaydı. Adam arabadan inmiş, küçük merdivenleri çıkarken ve cebini karıştırırken kapıya doğru yanaşmıştı. Ben ise arabadan indiğim ilk vakit kaçmayı düşünmüştüm fakat bu düşünce epey işe yaramaz geldi. Büyük ihtimalle bu sonsuz gibi duran ormanlık alanda kaybolur, vahşi hayvanlara yem olurdum. Hem, kaçabilecek kadar hızlı olduğumu hiç zannetmiyordum. Hemen yakalanacağım ihtimali olasıydı. Bunu, adamın beni kontrol etme gereği bile duymadan rahat bir şekilde kapısını açmakla uğraşmasından anlamıştım.

Yavaş adımlarla, tereddüt etsem de merakla yanaştım ona doğru. Kapıyı açmış, direkt içeriye girmişti. Ben de peşinden ilerlemiş, bu iki katlı geniş ama sade evin içerisine girmiştim. İçeride, salonun olduğu kısımda büyük bir cam vardı. Bu cam dışarıyı tamamen gösteriyordu ve çaprazında bir şömine bulunuyordu. Geniş rahat koltuklarla döşenmiş, oldukça minimal ama epey hoş, yazlık bir evdi. Duvarları krem rengindeydi ve de ışıklandırması sadece tavandan değil, bazı duvarların dip köşelerinden de geliyor, hatta duvarlara asılan büyük tablolara yansıyorlardı. Bu oldukça güzel bir görüntüydü. Bunu dizayn etmiş bir kişi epey zevkli olmalıydı.

Masum CinayetlerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt