0.5

3.5K 392 417
                                    

Baji

Chifuyu'nun eşyalarını toplamak kelimenin tam anlamıyla acı verici bir deneyimdi. Aramızdaki bağ, beni işaretlediği için daha da güçlenmişti ve ondan uzaklaşmak korkunç hissettiriyordu. Karnıma saplanan ağrı, katlanılır gibi değildi.

İşimi olabildiğinde çabuk halletmek istesem de evi iyice incelemeden ayrılmak istemiyordum. Ev, küçücüktü ve pis bir muhitteydi. Yalnız yaşadığı da belliydi. Yatak odasında kıyafetten çok manga vardı. Özellikle, romantik mangalara zaafı vardı belli ki.

Buzdolabında yiyecekten çok bira olmasına cidden şaşırmıştım. Alkolik biri gibi durmuyordu pek oysa ama hey, onu zaten tanımıyordum...

Sancı kötüleşince daha fazla oyalanmadan döndüm eve ve kan deposuna indim. Bir an önce kan içmeye alışması gerekiyordu.

Kazutora'nın hazırladığı kanlı kokteylden birkaç yudum alıp yeniden güç kazanmaya çalıştım. Chifuyu'yla uğraşırken lazım olacaktı. Yeniden saldırabilirdi boynuma. Dudaklarının yumuşaklığını anımsarken titredim.

"Duydum ki lanetlenmişsin," dedi Kazutora.

O hariç her yere bakarken omuz silktim. "Kendim ettim kendim buldum."

Kıkırdayıp tezgaha tırmandı. "En başından beri fazla cüretkârsın zaten. Günün birinde bu tarz bir çılgınlığa kalkışacağını biliyordum."

Sertçe yutkundum ve biraz daha içtim. "Onu öyle görünce dayanamadım. Refleks gibiydi."

Sigara kokusu aldım. "Çocukta vampir kanı var sanırım. Aksi takdirde ölürdü." Yakışıklı suratına şaşkınca baktığımda yeniden güldü. "Senin kadar acemi birinin dönüştürmesi cidden zordur."

"Evet," dedim bir bardağa kan boşaltırken. "Annesi vampirmiş. Tanımıyormuş gerçi."

Boynunu geriye atınca boynundaki kaplan dövmesi iyice belirginleşmişti. Önleri hariç tamamen siyah olan saçı, yarı çıplak omuzlarına dökülüyor ve solgun yüzünü daha da öne çıkarıyordu. "Adı ne?"

Onu süzmeyi kesip biraz da şarap koydum bardağa. "Chifuyu Matsuno."

Sigarasından çektiği nefesi suratıma savurdu. "Araştırırım."

Toman'ın seksilik abidesi, biseksüel Kazutora Hanemiya ile uzun süre yalnız kalmak cidden tehlikeliydi. Hele de, üstündeki siyah gömlek yüzünden omuzları açıktayken.

Kazutora, Toman'daki en yakışıklı vampirdi.

İlk kan krizimde parçaladığım boynuna kaydı bakışlarım ve yeniden iğrenç hissettim. Benim yüzümden çok fazla kan kaybetmiş, kan temasının bağımlılığa dönüşmemesi için de klandan uzaklaşmak zorunda kalmıştı.

Chifuyu'nun eşyalarıyla dolu çantayı sırtıma takıp bardağı kavradım. "Sonra görüşürüz, Kazutora."

Alt dudağını yaladı. "Birazdan çıkacağım zaten. Görüşürüz, Kei."

En üst kattaki odama varınca derin bir nefes aldım. Su sesine bakılırsa duştaydı Chifuyu. Bardağı komodine koyup çantayı yere bıraktım. Uzunca bir süre boyunca benimle aynı odayı paylaşmak zorundaydı ama kıyafet dolabı yeterince büyük olduğu için sorun çıkmazdı.

Büyük, rahat yatağıma hüzünle baktım. Tüm bu süre boyunca koltukta uyumam gerekecekti. Onunla birlikte uyumam tehlikeliydi.

Su sesi kesilince camdan dışarıya bakmaya başladım. Güneşin son ışıkları da kaybolmak üzereydi. Vampirler, güneşe çıktığında ölmüyordu ama ciddi anlamda güçsüzleşiyordu. Daha ölümlü. En kanlı düellolar, güneş en tepedeyken yapılırdı bu yüzden.

Önce, kokusunu aldım. Benim kokularıma bürünse de kendi kokusu hâlâ baskındı. Ardından da omzuma dokundu.

Birkaç defa yutkundum. "Kıyafetlerini getirdim. Odadan çıkabilirim istersen."

Kavrayışı sertleşti ve kendimi duvara dayanmış olarak buldum. Ruhumu ürpertecek kadar yoğundu bakışları. Üstelik, belini saran havlu dışında çıplaktı. Sarı saçından damlayan sular, göğsüne doğru ıslak bir iz bırakıyordu.

Üstümdeki tişörtü yırtarcasına çekiştirince kızarmıştım. Sikeyim, neler oluyordu?

Tişörtümü üstüne geçirip havlusunu bir kenara bıraktı. En azından baksır giymişti ama... siktir. Fazla seksiydi.

Duvarın soğukluğu çıplak sırtımı ürpertiyor, Chifuyu'nun yoğun bakışları içimi yakıyordu. Kafayı yemek üzereydim.

Boynuma dokundu. "Beni yeniden terk edersen boynunu parçalarım."

Odadaki oksijen seviyesi, dibe vurmuştu sanırım çünkü nefes alamıyordum. Siktir, Chifuyu beni mahvediyordu.

Bakışlarımı kaçırıp temasının verdiği hissi yok saymaya çalıştım. "Eşyalarını almamı istemiştin."

Boynum boyunca gezdi işaret parmağı. "Bir daha asla beni bırakma. Bedenime saplanan acı dalgası dayanılır gibi değildi."

Uysalca salladım başımı. Yakınlık yüzünden kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. "Bırakmayacağım."

Ve, yumuşak dudakları yeniden boynuma kapanınca itmedim onu.

tam da yerinde kestim, evet
sizi daha fazla bekletmemek içindi falan ,d














vampir trajedisi || tokyo revengers Where stories live. Discover now