vampir trajedisi || tokyo revengers

2.5 (m)

tw : cinsel gerilim, uzun smut ,d

not : rahatsız olacaklar bu bölümü komple atlasın çünkü smut dışında neredeyse hiçbir şey yok resmen

Baji

Acıyla titreyerek uzanırken biraz daha ilaç içmeyi düşünüyordum. Chifuyu'yu kazanmak için giriştiğim tüm çabaları öylece sikmiştim. Tanrım, ona vururken ne düşünüyordum ki?

Ah, düşünmüyordum. Siktiğimin öfkesine yenilmiştim tamamen.

Onu bu şekilde işaretlediğim için bile sonsuza dek nefret edebilirdi benden ve onu suçlayamazdım bile.

Komodinin üstündeki hapları avuçlarken telefonum titreyince duraksadım.

chifuyu :
evdeyim.
gel de konuşalım.

Mesajı ikna olana dek okuyup durdum. Belki de hâlâ ufacık bir şansım vardı. Bana ne yaparsa yapsın gıkımı çıkarmayacak, uslu duracaktım. Dilerse, kolumu bile parçalayabilirdi. Kendine zarar vermesi, çok daha kötüydü.

Biraz kan içip üstümü değiştirdim ve eski binalarla dizili sokağa varana dek koşturdum. Onu şimdiden çok özlemiştim.

"Hey," dedi içeri geçmem için gerilerken. Önünde yeniden diz çökecektim ki kolumu yakaladı. "Saçmalama."

İçgüdülerime sığınıp yanağını avuçladım. "Beni affetmen için ne yapmalıyım?"

Alt dudağını yalayıp duvara iyice yaslandı. "Ne yapman gerektiğini zaten biliyorsun."

Dudaklarımı onunkilere sürtüp belini kavradım. "Seni çok seviyorum, Chifuyu. Nefretini hak ettiğimi biliyorum ama yine de seni sevmeyi kesemiyorum."

Boynuma sarılıp beni kendine iyice bastırdı. "Bir daha asla bana isteğim dışında dokunmayacaksın." Tırnaklarını enseme geçirdi. "Hatta, kanımı bile sadece ben verdiğim sürece alabilirsin."

Kalçalarını avuçlayınca bacaklarını belime sardı. Onu duvara iyice bastırıp boynuna eğildim. "Sen nasıl istersen."

Beni dövmek yerine benimle sevişmeyi seçmişti anlaşılan. Eh, şikâyetçi olduğum söylenemezdi.

Başını yana yatırınca boynunun eşsiz kıvrımlarını dilimle keşfettim. Kısık inlemeleri beni dahasına teşvik edince ince deriyi, vampir dişlerimi kullanmadan dişledim. Saçıma asılıp beni kendine iyice bastırırken neredeyse kontrolü yitirip vampir dişlerimi saplayacaktım ona.

Tanrım, Chifuyu beni cidden çıldırtıyordu.

Boynumu tırnakladı. "Yatağa geçelim."

Onu ikiletmeden sımsıkı sarıldım zarif bedenine ve yatağa varana dek güzel yüzünü öpücüklere boğdum. Yatağı, benimki kadar genişti ve buram buram onun gibi kokuyordu.

Alt dudağımı kanatana dek dişleyip üstüme çıktı. Tişörtümü yırtarken kanımı açlıkla emiyordu. Beline sarılıp üst dudağını emerek ona karşılık verirken inlememi bastıramamıştım. Soğuk elleri, göğüs kaslarıma kapanmıştı.

Çeneme damlayan kanı emip karnımın üstüne oturdu. Bakışları tamamen kararmış, yanakları tatlı bir pembelikle kutsanmışken muazzam görünüyordu.

"Seni hiç kimseyle paylaşmaya niyetim yok," dedi kanlı dudaklarını yaladıktan sonra. "Benden başka hiç kimse sana dokunamaz. Sikik sikik laflar etme bir daha."

Bileğini kavrayıp dişlerini geçirdi ve taze kanın dudaklarıma akmasını sağladı. Bana kendi isteğiyle sunduğu için çok daha lezzetliydi tadı.