3.3

2.5K 284 267
                                    

tw : aşırı uzun bölüm

Baji

Hissettiğim dehşet, kahrediciydi. Chifuyu'nun zalimce katlettiği kadına bakakalmış, umursamazlığından ürkmüştüm. Chifuyu, cılız bedeniyle taşşak geçercesine güçlüydü.

Doğuştan katil...

Beni duvara savurduğu günü anımsadım. Kaslarım ve uzun boyum anlamsızlaşmış, ona yenilmiştim basitçe. Benimle gerçek bir mücadeleye girişirse, sonum bu kadınınkinden farklı olmazdı kesinlikle.

Gerçi, kanından büyük yudumlar alır ve sakinliğimi koruyabilirsem onu devirebilirdim ama bu konuyu düşünmemin hiçbir anlamı yoktu. Bebeğimle dövüşecek değildim.

Alkış sesiyle toparlanmış, cebimdeki bıçağın kabzasını kavramıştım hızlıca. Chifuyu, benden daha sakindi. Kıyafetleri kana batmış, ellerine ve yüzüne kan sıçramıştı ama azıcık bile kötü hissetmiyordu. Sigarasını içiyor, mezar taşına yaslanmış adamı inceliyordu.

Toman üniformasının içindeki adam, kıkırdayarak süzüyordu bizi. Ağzında maske olmadığı için tanımakta zorlamıştım ilk başta. Çocukken taşıdığı yara izlerinin verdiği bir alışkanlık yüzünden, sürekli maskeyle geziyordu hâlâ.

Akashi Haruchiyo.

Mikey'nin sadık köpeği, Sanzu.

Alt dudağını yalayıp alkışlamayı kesti ve katanasını gökyüzüne doğru salladı. "Siz çaylaklar, siki tuttunuz!"

Chifuyu, bana otoriter bir bakış atıp sırtını iyice dikleştirdi. "Bir hain gibiyken şansını fazla zorluyorsun sanki?"

Sanzu'nun iki yanında, Haitani kardeş belirmişti. İkisinin üstünde de Tenjiku üniforması vardı ve sopalarını keyifle sallıyorlardı.

Siktir, Sanzu bizi Tenjiku'ya mı satmıştı cidden?

Sanzu, irice açtı mavi gözlerini. "Kutsal yasaları çiğnediniz ve Mikey buna göz yumuyor." Başını onaylamazca salladı. "Asıl hain, Mikey!"

Birkaç Tenjiku üniformalı vampir daha belirmişti. Hepsi de tiksintiyle süzüyordu bizi.

Chifuyu, Sanzu'nun karşısında dikilip keyifsiz bir kahkaha attı. "Eski kan bankalarını onlara geri vermen için ne verdiler sana, ha?"

Ran, ıslık çaldı. "Bu çıtırı kaptırmamız yazık oldu."

Piç kurusuna dalacakken omzuma bastırılan el yüzünden kımıldayamadım bile. Chifuyu'nun dikkati hâlâ Sanzu'daydı ve savaşmaya hazırdı. Katil güdüleri uyanmış, içindeki kan dökme ihtiyacı kontrolden çıkmak üzereydi.

"Hain amcık," diye bağırdı hâlâ omzumu tutan Kazutora ve kıkırdadı. "Senin günün birinde bize ihanet edeceğini çok iyi biliyordum, Sanzu."

Sikeyim, Kazutora'nın burada ne işi vardı ki? O da mı takip etmişti bizi?

Sanzu, sahte bir masumiyetle baktı Kazutora'ya. "Kutsal yasaların sikilmesini öylece izleyemezdim, Hanemiya."

Chifuyu, boynunu kütletti. "Hâlâ enerjimi atamadım. Tahminen ne zaman saldırırsınız? Beklemekten sıkıldım da."

Tanrım, on vampir vardı karşısında ve korkunun zerresini bile barınmıyordu. Ran, Rindou ve Sanzu çok güçlü vampirlerdi. Sadece bu üçlüye diklenmek bile, çılgınlıktı.

Rindou, sopasını indirdi. "Yılbaşında, Tenjiku ve Toman kapışacak. Liderimiz Izana'nın davetini iletmek için buradayız sadece."

Ran, kıkırdadı. "Bu çıtırla eğlenmek istiyorum aslında. Kemikleri kırılırken de böyle sırıtabilecek mi acaba?"

Rindou, Ran'ı sopasının ucuyla dürttü. "Izana'yı kızdıracaksan gideyim ufaktan, Ran?"

Tenjiku'yu para boğan adam, Kokonoi Hajime öne çıktı ve davetiyeyi Kazutora'ya uzattı. "Kazanan, altın kanı elinde tutar."

Sevgilime kan bankası muamelesi yapılması sinirlerimi bozsa da sesimi çıkarmadım. Chifuyu'yu kurtardığım için pişman değildim ama benim yüzümden Toman'ın onurunun sikilmesi berbattı. Yanlışlıkla çiğnemiştim kutsal yasayı ama affedilir hiçbir yanım yoktu.

Kazutora, davetiyeyi cebine attı ve güldü. "İntihara meyilli vampirlere bayılırım."

Şansımızı daha fazla zorlamadan, cesedi Tenjiku'ya bırakarak, klan evine döndük.

Kazutora, bir sigara yakıp buz gibi bir bakış attı Chifuyu'ya. "Sizi izlememi Takemichi istemişti. İyi ki de onu dinlemişim."

Chifuyu da bir sigara yakıp onun dibinde bitti ve bileğini kavradı. "Keisuke'ye dokunmaman gerektiğini unutmuş gibisin, Hanemiya." Sigarasından çektiği dumanı Kazutora'nın suratına üfledi. "Görmediğimi mi sanmıştın?"

Kazutora, gözlerini devirdi. "Beni daha önce de yenmiştin. İkide bir kemiklerimi sikmene gerek yok, Matsuno. Ellerini yıkaman gerekmiyor mu hem?"

Chifuyu, onu bırakıp birkaç adım geriledi ve elindeki kurumuş kan lekelerini ilgisizce süzdü. Tanrım, birini öldürmüştü ve azıcık bile üzülmüyordu.

Takemichi, muhtemelen sesimize gelmişti. Kana bulanmış Chifuyu'yu hızlıca süzdü. "Temizlen."

Chifuyu, beni afallatan bir saygıyla eğildi ve sessizce girdi eve. Siktir, üstünde azıcık bile otorite kuramıyordum şu anda.

Normal şartlarda, en azından son haftalarda, benden izinsiz hiçbir yere gidemezdi. Kanını emene dek, baskınlığı ele geçirmem imkânsız gibiydi.

Takemichi, davetiyeyi okuduktan sonra dişlerini sıktı. "Siktiğimin Sanzu'su. Chifuyu'nun kanını gizleyemeyiz bundan sonra."

Kazutora, ona kaygılı bir bakış attı. "Takemichi, onu bizzat gebertmek istiyorum."

Öne çıkıp boğazımı temizledim. "Sanzu, bende."

Takemichi, bize bıkkınca baktı. "Sizce, Chifuyu o piçi size bırakır mı? Onun bugün kimi öldürdüğüne dair hiçbir fikriniz yok."

Davetiyeyi buruşturup hızlı adımlarla ardında bıraktı bizi. Gecenin ıssızlığı, gerilen sinirlerimi bi' nebze de olsa yatıştırmıştı.

"Sahiden de altın kana mı sahip?" diye sordu Kazutora. "Olayı oradayken duydum ve hâlâ inanamıyorum."

Eve bir bakış attım. "Evet, öyle. Kanını baskılamışlar ama detayları bilmiyorum. Chifuyu, anlatacaktır."

Islık çaldı. "Son zamanlarda neden böylesine güçlendiğini çok daha iyi anlıyorum artık." Göz kırptı. "Mikey, seni temizlemeye kalkışırsa hiç şaşırmam."

Siktir, ne?

Odaya çıkarken karnıma bastırmıştım elimi. Sadece ve sadece klan liderlerinin tadabildiği kanla besleniyordum haftalardır. Takemichi'nin tabiriyle, saflığı bozulmuştu ama yine de altın kandı sonuçta.

Chifuyu, burada bıraktığım tişörtlerden birini geçirmişti üstüne. Çıplak bacakları, zarif boynu ve açıkta kalan omzu ay ışığında parlıyordu. Islak saçından damlayan sular, tişörtün tenine daha fazla yapışmasını sağlamıştı.

Yanına uzanıp gözlerimi kırpıştırdım. "Burada bile güvende değiliz."

Yanağımı okşadı. "Takemichi'ye güveniyorum. Mikey'nin sapıtmasını engelleyecektir."

Daha fazla itiraz sıralayacaktım ki dudaklarıma uzanarak susturdu beni. Alt dudağımı yarıp kanımı emiyor, bir yandan da saçımı okşuyordu.

Bu acıyı sahiden de özlemiştim...

final yaklaşıyor ufaktan ufaktan :")





























vampir trajedisi || tokyo revengers Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin